๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2010, 05:01:00



Konu Başlığı: Ceninin Kesilmesi Anasının Kesilmesiyle Gerçekleşir
Gönderen: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2010, 05:01:00
Ceninin Kesilmesi Anasının Kesilmesiyle Gerçekleşir
 

Gebe hayvanı, şartlar ve imkanlar elverdiği taktirde kesmemek daha uygun olur. Ancak dinimiz, ihtiyaç duyulduğu taktirde gebe hayvanın da kesilmesine cevaz vermiş bulunuyor. Bu durumda hayvanın karnında taşıdığı ceninden yararlanma imkanı var mıdır, yok mudur sorusu ortaya çıkıyor. Aynı zamanda ceninin şekillenme, tüylenme durumu ile; tüylenmemiş durumu söz konusu oluyor. [175]

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Ebû Sûid (ha.,) dert yapılan rivayette Peygamber (a.s.) Efendimiz cenin hakkında şöyle buyurmuştur: "Ceninin kesilmesi anasının kesilmesiyledir." [176]

Diğef bir rivayette ise, Ebû Sâid şöyle bilgi vermiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimize şöyle dedik: Ya Resûlallah! Karnında yavru varken deveyi nahrediyor (göğsün boyunla bitiştiği yerden kesiyor) ve sığır, koyun keçi kesiyoruz. Karnından çıkan cenini atalım mı, yoksa yiyelim mi? lfEfendimiz bize şöyle buyurdu: "Arzu ederseniz yiyebilirsiniz. Çünkü ceninin kesilmesi anasının kesilmesiyle gerçekleşir." [177]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve İhticacları
 

a) İmam Ebû Hanefiye göre, doğmak üzere bulunan veya doğum günleri yaklaşan inek, koyun ve keçiyi kesmek mekruhtur. Zira bu durumda karnında taşıdığı yavru zayi' olur, istifade edilmez. Zira bu imama göre, anasının kesilmesiyle karnındaki yavru kesilmiş olmuyor. O bakımdan hayvan kesilince karnından çıkan yavrunun hilkati tamamlanmış ve diri olarak bulunuyorsa, o taktirde şer'i şekilde kesilir ve eti helâl olur.

İmam Ebû Yusuf ile Ebû Muhammed'e göre, ister tüylensin, ister tüylenmemiş olsun hilkati tamamlanmışsa, anası kesildikten sonra ölü bir vaziyette bile olsa eti yenilir. Anasının kesilmesiyle o da kesilmiş sayılır. Aynı zamanda kesilen anasının karnı yarılıp yavru çıkarıldığında diri bulunur, ancak kesmeye vakit kalmadan ölürse yine de yenilmesi caiz olur. [178]

Böylece bu konuda İmam Ebû Hanife, İmam Züfer ve İmam Hasan b. Ziyad hadisle istidlal etmeyip çıkan yavrunun da kendi başına bir canlı olduğunu ve diri doğduğu halde kesilmesinin gereğini belirtmişlerdir. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed ilgili hadislerle istidlal edip ictihadda bulunmuşlardır. [179]

O halde burada imameynin görüşüyle amel etmek daha uygundur. Zira diğer mezheb imamları da aynı görüştedirler.

b) Hanbelilere göre de ceninin kesilmesi, anasının kesilmesiyle gerçekleşmiş olur. Öyle ki, hayvan kesildikten sonra karnındaki yavru ölmüş olarak dışarı çıkar veya anasının karnında ölmüş olarak bulunur veyahut dışarı çıktıktan sonra kesilmiş bir hayvanın hareketine benzer bir hareket gösterirse o helâl kabul edilir ve yenilir. Ashabdan Ömer (r.a.) ve Ali (r.a.) da aynı görüştedirler. Said b. Müseyyeb, İmam Nahai ve İmam Şafii'nin kavli budur. Yani bunlar da aynı görüştedirler.

c) Ibn Ömer'e göre, ceninin kesilmesi anasının kesilmesiyle gerçekleşmiş olur. Yeter ki tüylenmiş olsun İmam Mâlik de aynı görüştedir... Tabiin'den Tavus, Mücahid, Zühri ve el-Hasan'm da kavli budur.

Hadislerin açık delaletinden, ceninin kıllanmış veya tüylenmiş olmasının şart olduğu anlaşılmamaktadır. Anasının aldığı gıda ile hayatını sürdüren ceninin kesilmesi, anasının kesilmesiyle sağlanmış olur. İster tüylenmiş olsun, isterse olmasın. Yeter ki hilkati tamamlanmış bulunsun. Sahih olan da budur.

îbn Ömer ile Ebû Abdillah, cenin ölü olarak çıktığında onun kanını dışarı akıtmak için .kesmek daha uygun olur demişlerdir.

Tabii hayvan kesilip karnı açıldığında yavru canlı olarak bulunuyorsa, o taktirde şer'i şekilde kesilmesi gerekir. [180]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

546 no'lu Ebû Sâid hadisini aynı zamanda Dârekutni tahric etmiş ve îbn Hibban sahihlemiştir. Abdulhak ise bunu zayıf saymıştır. Abdulhak'a göre, Ebû Said'in hiç bir isnadıyle ihticac olunmaz. Çünkü bir kısmında meçhul kişiler bulunuyor. Ancak birçok tariki bulunduğundan buna hasen diyebiliriz. Mesela Ahmed b. Hanbel'in tahric ettiği tarikte zayıf bir ravi bulunmamaktadır. Hâkim'in ise tahric ettiği tarikte Atiyye bulunuyor ki bu zat biraz leyyin bulunuyor, fazla dikkatli değildir.

Yukarıdaki hadisi İbn Hıbban'la birlikte ibn Dakik el-Iyd de sahihlemiştir. Tinnizi ise bu rivayeti hasenlemiştir.

Bu babda ayrıca Ali, İbn Mes'ud, Ebû Eyyub, Berâ', İbn Ömer^ îbn Abbas ve Kâb b. Mâlik'den (r.a.) rivayetler bulunuyor. [181]

Ancak sözü edilen sahabiden yapılan rivayetlerin tahlilinde sonuçlar ortaya çıkmış bulunuyor:

Hz. Ali (r.a.) den yapılan rivayetin isnadında el-Hars el-A'ver bulunuyor ki bu zat zayıftır. Bunun gibi Musa b. Umeyr el-Kûfî de bulunuyor ve bu zat da zayıflar arasında bulunuyor. Ebû Hatim onun yalancı olduğuna dikkat çekmiştir. [182]

İbn Mes'ud hadisini Dârekutni tahric etmiştir ki ricalinin hepsi sikadır. Yalnız Ahmed b. Haccac müstesna. Zira bu zat zayıf olarak tesbit edilmiştir. [183]

Ebû Eyyub hadisini ise, Hâkim tahric etmiş bulunuyor. İsnadında Muhammed b. Abdirahman b. Ebi Leylâ bulunuyor ki bu zat zayıftır. [184]

Berâ1 hadisini Beyhaki tahric etmiştir. îbn Ömer hadisini ise, Hâkim, Taberâni ve İbn Hibban tahric etmişlerdir. îbn Hibban bu hadisi zayıf olarak tesbit etmiştir. Zira isnadında Muhammed b. Hasen el-Vâsiti bulunuyor... Şevkani bunun zayıf olduğunu İbn Hibban'dan nakle tmiştir.

îbn Abbas hadisini Dârekutni tahric etmiştir. İsnadında Musa b. Osman el-Abedi bulunuyor ki, bu zat zayıftır. Zehebi bu isim üzerinde durmuş ve İbn Adiy'nin "Musa'nın hadisi mahfuz değildir" dediğini nakletmştir. Ebû Hatim ise bunun metruk olduğunu belirtmiştir. [185]

Kâb b. Mâlik hadisini ise Taberani el-Kebir'de tahric etmiştir. İsnadında İsmail b. Müslim bulunuyor ki, bu zat zayıftır. [186]

Cabir hadisini Dâremi ve Ebû Dâvud tahric etmişlerdir. İsnadında Abdullah b. Ebi Zenad bulunuyor ki, bu zat da zayıftır.

İbn Ebi Leylâ tarikiyle rivayet edilen şu hadis de zayıftır: "İster tüylenmiş olsun, ister olmasın ceninin kesilmesi, anasının kesilmesiyle gerçekleşir..." [187]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Doğum günleri yaklaşan bir hayvanı kesmek mekruhtur.

2- Ancak ihtiyaç hissedildiği taktirde gebe bir hayvanı kesmekte kerahet söz konusu değildir.

3- îmam Ebû Hanife'ye göre, kesilen gebe hayvanın karnındaki yavru ölü olarak çıkarsa eti yenilmez haram sayılır. Diri doğarsa usulüne göre kesilir ve eti yenilir.

4- İmameyn'e göre, hilkati tamamlamış yavrunun kesilmesi anasının kesilmesiyle gerçekleşir. Tüylenip tüylenmemesi söz konusu değildir.

5- İmameyn'e göre, diri olarak anasının karnından çıkarılan cenin usulüne göre kesilir. Ölü olarak çıkar veya çıkarılırsa, eti yine de yenilir. Zira anasıyla birlikte kesilmiş kabul edilir.

Diğer imamlara göre de hüküm böyledir.

6- Bu konuda fetva, imameynin kavline göredir.

7- Anasınm kesilmesiyle karnından çıkarılan yavru kesilmiş hayvanın hareketine benzer bir harekette bulunur ve henüz kesme fırsatı olmadan ölürse, eti helâl sayılır.

8- İbn Ömer'e (r.a.) göre, anasından ölü olarak alman yavru tüylenmişse helâl olur ve yenilir. Zira cenin anasının kesilmesiyle kesilmiş sayılır. [188]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

557  no'lu îbn Ömer hadisini aynı zamanda Hafız Bezzar ve , Taberânî tahrîc etmişlerdir. Ancak isnadında Asım b. Ömer bulunuyor f ki, bu zat zayıftır. Buharî onun metrükü'l-hadîs olduğunu belirtmiştir.

Nesâî ise onu metruk kabul etmiştir. [189]

Bu anlamda rivayet edilen dört-beş kadar hadîs daha bulunuyor. Çoğu zayıftır. Ancak hepsi aynı hükmü ifade etmesi bakımından birbirini kuvvetlendirmekte ve sahîh olan rivayetin sıhhat derecesini takviye etmektedir. O' bakımdan hadîsle istidlal etmekte bir sakınca görülmemiştir.

558  no'lu Ebû Vâkid hadîsini aynı zamanda Dâremî ve Hâkim, Abdurrahman b. Abdillah hadîsinden tahrîc etmişlerdir. Ayrıca Hâkim, Süleyman b. Bilâl hadîsinden tahrîc etmiş bulunuyor. İsnadı Ebû Saîd el-Hudrî'ye (r.a.) ulaşmakta ve merfu1 derecesinde bulunmaktadır. Merfu'dan maksat, Resûlüllah'a (a.s.) kadar ulaşan hadîstir.

İbn Ömer hadîsi ise murselen rivayet edilmiştir. Dârekutnî "bu konudaki bu iki rivayetten mursel olanı daha sahihtir" demiştir. [190]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1. Diri hayvandan bir parça koparmak caiz değildir. Bu aynı zamanda hayvana ezâ ve cefadır.

2. İşkence yapmaksızın hayvana atılan keskin bir aletle ondan bir parça koparsa hüküm yine böyledir.

3. Hayvandan diri iken koparılan et parçası, ölmüş hayvan eti mesabesindedir ve yenilmez-.

4. Av hayvanına atılan keskin bir aletle hayvanın bir budu veya bir başka yerinden bir parçası koparsa, o parça yenilmez, geriye kalan yenilir.

5. Koyunun diri iken kuyruğundan, devenin hörcüğünden az veya çok bir parça da haramdır yenilmez. [191]


Konu Başlığı: Ynt: Ceninin Kesilmesi Anasının Kesilmesiyle Gerçekleşir
Gönderen: Ceren üzerinde 04 Mart 2018, 18:04:55
Esselamu aleykum.cenin hayvanın kesilip yenmesi ana hayvanın kesilmesi ile olur.buda ıslam dinince mekruhtur.zorunda kalmadıkça doğumu yaklaşan hayvanın kesilmesi mekruhtur.rabbim bizleri islama uygun peygamber efendimizin ogutlerine tabi yaşayan kullardan eylesin inşallah. ..


Konu Başlığı: Ynt: Ceninin Kesilmesi Anasının Kesilmesiyle Gerçekleşir
Gönderen: Sevgi. üzerinde 05 Mart 2018, 01:50:54
Aleyküm Selam. Melam bizleri herdaim Rızasına göre hareket edenlerden eylesin. Paylaşım için Allah Razı olsun