๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 30 Temmuz 2010, 18:20:18



Konu Başlığı: Cenin Diyeti
Gönderen: Zehibe üzerinde 30 Temmuz 2010, 18:20:18
Cenin Diyeti
 

Cenîn, ana rahminde oluşan döl dömektir. Hamile kadın bir saldırıya maruz kalır da karnına isabet eden veya beline vurulan bir darbeden veyahut benzeri bir tecavüzden dolayı rahmindeki çocuk düşerse bundan dolayı mütecaviz caniden diyet tazmini gerekir. Ancak düşen ceninin ölü olarak düşmesi halinde gereken diyetle, düştükten sonra ölen ceninden dolayı tazmin edilecek diyet arasında büyük fark vardır. Şöyle ki, ana rahminden bir darbe, bir tazyik neticesi düşen ce­nin diri olarak düştükten sonra Ölecek olursa tam diyet gerekir. Bu da j yüz deveden ibarettir. Deve bulunmadığı taktirde bin dînar veyahut i onbin veya oniki bin dirhem taktır edilip hükme bağlanır. Cenin ölü va-ziyyette düşerse, bundan dolayı kimine göre beşyüz, kimine göre altıyüz dirhem diyet gerekir. Zira ana rahminde iken diri olduğu kesin bilinme­mektedir. Bu görüşten hareketle düşen ceninin ana rahminde diri olduğunu isbat eden bir beyyine ortaya konduğu taktirde tam diyetin tazmini gerekir.

İslâm hukuku, insana ve insan hayatına, onun şeref ve itibarına son derece önem verir. Zira dünya hayatından, dünya ve kâinat nizamından maksat insandır. O bakımdan haksız yere bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir. Bir insanın hayatını kur­tarmak bütün insanların hayatını kurtarmak gibidir.

İslâm onbeş asır önce insana, insan haklarına yönelip bunları en sağlam eğitim ve öğretime, müeyyide ve imâna dayalı ahlâki kurallara bağlarken, yirminci asrın son çeyreğinde hâlâ birçok ülkelerde insanlar politik nedenlere, ırkçılık duygusuyla, farklı dine mensup olma taassu­buyla birbirlerini katletmekte ve her gün binlerce kadın, çocuk, yaşlı, genç bu yüzden hayatını kaybetmektedir.

Şüphesiz insanların ve ülkelerin bu kargaşa, keşmekeş, fitne ve fesat fırtınasından kurtulabilmesi için mutlakaVe mutlaka ilâhî niza­ma dönmesi, Allah'ın rahmet ve huzur kaynağı olarak indirdiği son dine girmesi gerekiyor. Nitakim Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz: "Allah'ın emrine, hükmüne (indirdiği dine) dönünceye kadar üzerinizden belâ ve musibet dalgaları kalkmaz..." buyurmuştur. [239]

 

İlgili Hadisler
 

Ebû Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen diyor ki: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, Beni Lahyan kabilesine mensup bir kadının (rahmindeki) ceninin <bir darbe veya müdahale net­icesi) ölü olarak düşmesinden dolayı bir köle veya cariye olmak üzere bir gurre tazminine hükmetti. Sonra aleyhine gürre ile hükmedilen kadın öldü. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz onun mirasının kendi çocuklarına ve kocasına verilmesine ve akl (diyetin) de asabasmca karşılanmasına hükmetti." [240]

Diğer bir rivayette ise, olay şöyle belirtilmektedir:

"Hüzeyl kabilesinden iki kadın vuruştu. Biri diğerine taş atmak suretiyle hem onu, hem de karnındaki cenini öldürdü. Bunun üzerine davacı ve davalı olarak Resûlüllah'a (s.a.v.) başvurdular. Resûlüllah (s.a.v.) öldürülen ceninin diyeti olarak gurreye, yani bir köle veya cariye (tazmin edilmeye) hükmetti. Kadmm öldürülmesinden dolayı da katile kadının aküesine diyeti yüklemeyi kararlaştırdı." [241]

Mugîre b. Şu'be (r.a.) den, o da Ömer (r.a.) den rivayetle, şöyle bilgi verilmiştir: Ömer (r.a.) çocuğunu düşüren kadın hakkında asha-bla istişarede bulundu. Muğîre b. Şu'be (r.a.) dedi ki: Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz gurre ile, yani bir köle veya cariye (tazmin edilmek) le hükmetti ve Muhammed b. Mesleme de Resûlül-lah'ın (s.a.v.) böyle hükmettiğine şehadette bulundu." [242]

Muğîre (r.a.) den yapılan rivayete göre: Bir kadın kendi ku­masını çadır direğiyle vurmak suretiyle öldürdü. Öldürülen kadın aynı zamanda hamile idi. Bunun üzerine Resûlüllah a

 (s.a.v.) başvfıruldu. Efendimiz (s.a.v.) kâtilenin asabası üzerine diyet ile, celimden dolayı da gurre ile hükmetti..."

Bu hülçüm üzerine kâtilenin asabası şöyle dediler: "Henüz hiçbir şey yemeyen, içmeyen, sesi çıkmayan veya hayat belirtisi göstermeyen bir ceninden dolayı diyet mi verelim!?... Bunun gi-bisinin (diyeti) hükümsüz ve (kanı) hederdir." Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu söze karşı şöyle uyarıda bulundu: "Bedevilerin cümle sonunda yaptığı kafiye benzeri bir ka­fiye!..." (819|j

Yapıl ari^rivây ete göre, îhn Abbas (r.a.) Hamel b. Mâlik kıssasıyla ilgili olarak şöyle dedi: "Aldığa darbeden dolayı kadıncağız) henüz saçları yeni bitmiş çocuğunu ölü olarak düşürdü ve kendisi de öldü. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz kâtilenin aki-lesi üzerine diyetle hükmetti. Bu hüküm karşısında maktulenin amcası şöyle dedi: "Ya Resûlallah! Doğrusu kadıncağız saçları bitmiş bir çocuk düşürdü..." Kâtilenin babası ise (bu söze itiraz ederek) şöyle dedi: "Bu adam yalan söylüyor. Allah'a yemin ede­rim ki çocuğun hayat belirtisi olarak sesi işitilmedi ve bir şey de içmedi. Bunun gibisinin (diyeti, kan bahası) hükümsüzdür..." Resûlüliah (s.a.v.) Efendimiz: "Bu, cahiliye döneminin en kafiye­li sözü ve onların kehanetine benzer bir kehanettir" buyurarak adamı uyardı ve devamla buyurdu ki: "Çocuktan dolayı bir gurre (köle veya cariye) var." (820). [243]

Bu  hadîs   aynı   zamanda  babanın  akileden  olduğuna  delil sayılmıştır.

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin İstidlal ve İhticacları
 

a) Hariefîlere göre, vurup kadının karnındaki ceninin düşmesine sebep olan kjimse üzerine diyet olarak bir gurre gerekir. Bu da beşyüz dirhemdir,

Bu diyete "gurre" denilmesinin sebebi, diyetler babından en az nisbet olması ve bir şeyin en az nisbeti ise onun evveli sayılmasmdandır. Atın alnındaki beyazlık da Öyle...

Düşürülen cenin ister kız, isterse erkek çocuk olsun fark etmez. Beşyüz dirhem ise, erkeğin tam diyetinin yirmide birine, kadının ise on-dabirine tekabül etmektedir.

Gurre burada bir köle veya cariyeye delâlet etmektedir. Resûlül­lah (s.a.v.) zamanında bir köle veya cariyenin değeri bu idi.

Gereken bu diyet ise kâtilenin akilesine yükletiler. İmam Mâlik ile îmam Şafiî'ye göre kâtilenin malından ödenir. Hem bu iki imama göre, gümüş olarak altıyüz dirhem diyet gerekir.

Sözü edilen beşyüz dirhemin bir yıl içinde, Şafiî'ye göre üç ,1 içinde ödenmesi vaciptir.

Ama kadın aldığı darbeden dolayı çocuğunu diri olarak düşürür ve sonra çocuk ölürse, bu tam diyeti gerektirir. Ama ölü vaziyyette düşürse, sadece gurre gerekir.

Kadın aldığı darbeden dolayı ölür ve bu arada karnındaki cenini diri olarak dışarı atar ve bir süre sonra o cenin de ölürse, iki diyet gere­kir: Biri anneden, diğeri diri dışarı atılan ceninden dolayı...

Kackn aldığı darbeden dolayı ölür ve cenini de Ölü olarak dışarı atarsa, sadece anneden dolayı diyet gerekir. Şafiî'ye göre, ceninden do­layı gurre gerekir. Zira ceninin anasına vurulan darbeden dolayı Öldüğü söylenebilir. Zahir olan da budur.

Cenini öldüren kişi ona vâris olamaz. Aynı zamanda ceninin Öldürülmesinden^ dolayı keffaret de gerekmez. Sadece diyet ile yetinilir.

Düşen ceninin hilkatinin bir kısmı belli olmuşsa, hilkati tam cenin gibi kabul edilir. Hilkati tam olan cenîn hakkındaki bütün hükümler onun hakkında da aynen1 caridir.

Kadının karnındaki cenini düşürmek için birkatım ilâçlar içer veya üreme organına ilaç ve benzeri şey yerleştirir ve cenini düşürürse, -kocasından, yani ceninin babasından izin almaksızın yapmışsa- gurre akilesine gerekir. Kocasının iznini alarak belirtilen şekilde düşürmüşse gurre akilesine gerekmez. [244]

b) Şâfiîlere göre, ana rahminde oluşan cenin bir cinayetle anasından ölü vaziyette ayrılırsa bir gurre gerekir... Bunun gibi Anasından tamamen değil kısmen ayrılmış olsa, meselâ başı dışarı çıkmış bulunsa, en sahîh kavle göre gurre gerekir. [245]

Cenîn diri olarak ayrılır ve elemsiz acısız bir süre yaşar sonra ölürse, cani üzerine gurre gerekmez. Ama anasından doğunca ölür veya elem ve acı içinde bir süre yaşadıktan sonra ölürse, o taktirde diyet-i kâmile (bir candan dolayı gereken tam) diyet tazmîn edilir. İsterse sözü edilen cenin altı ayma ulaşmamış olsun...

Kadın bir cinayet neticesi karnında taşıdığı ikizleri düşürecek olursa o taktirde cânî üzerine iki gurre, üçüz veya dördüz iseler üç ve dört gurre gerekir

Ama kadın bir et parçası olarak düşürürse, o taktirde yarım gurre gerekir.

Gurre temyiz çağına girmiş bir köle veya cariyeden ibarettir. Aynı zamanda bunların azasının selîm olması, yani satışında engel teşkil edecek bir kusur ve aybının bulunmaması söz konusudur. Bunamamış yaşlı köle veya câriye de ğurre olabilir. Aynı zamanda köle veya cariye­nin kıymetinin, müslüman hür erkeğin diyetinin yirmide birine, müslüman hürre kadının diyetinin onda birine tekabül etmesi şarttır.

Bu evsafta köle ve cariye bulunmadığı taktirde onun yerine ğurre olarak beş deve gerekir.

Yahudi veya hıristiyan ananın cinayet sebebiyle karnındaki cenini düşürmesinden dolayı bazısına göre müslüman ananın cenininde olduğu gibi bir ğurre gerekir. Bir kısmına göre, onun kanı hederdir, hiçbir şey gerekmez. Ama en sahîh kavle göre müslümanın ğurresinin üçte biri gerekir. Bu da bir deve ve bir devenin üçte biri eder. [246]

c) Hanbelîlere göre, hür ve müslüman bir kadın aldığı darbeden dolayı karnında taşıdığı cenini ölü olarak düşürürse, bundan dolayı cani üzerine bir ğürre gerekir. Bu da ya bir köle veyahut bir cariye ola­rak belirlenir. Köle, veya cariye bulunmadığı taktirde beş deve taktır edilir. 'Aynı zamanda bu alman ğurre düşen çocuğun mirasçılarına kalır. Tıpkı diri bir halde düşmüş olan çocuğun mirasının kendi vârislerine kaldığı gibi...

Ancak bu mezhebe göre sözü edilen konuyu beş kısımda mütalaa . etmek gerekir:

1- Hür müslüman kadının aldığı darbe neticesi düşürdüğü ölü çocuktan dolayı bir köle veyahut cariyeden ibaret olan bir ğurre gerekir. İlim adamlarının çoğunun görüş ve içtihadı budur. Nitekim Ömer b. Hattab, Atâ\ Şa'bî, Nahaî, Zührî, İmam Mâlik, İmam Şafiî, îshak, Ebû Sevr ve rey t ar af darlarının görüş ve ictihadları da bu anlamdadır.

2- Güre ancak çocuk, anasının'aldığı darbe neticesinde düştüğü bi­lindiği taktirde vacip olur.

3- Gurre bir köle veya bir cariyedir. Ancak Tavus ve Mücahid'e göre bir at da olabilir. Nitekim Ebû Hareyre'den (r.a.) yapılan rivayete göre, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz ceninden dolayı bir köle veya deriye veya at veya katır olmak üzere bir ğurre tazminine hükmetmiştir... Ibn Sirîn ise, at yerine yüz koyun ve benzeri bir şey taktır edilebilir demiştir.

4- Gurre'nin kıymeti, tam diyetin onda biridir. Bu da beş deveden ibarettir.

5- Takdir ve tazmin edilen ğurre ölü olarak düşen çocuğun mi­rasçılarına kalır.

Kadın aldığı darbe neticesi karnında taşıdığı ikiz, üçüz veya dordüzün hepsini ölü vaziyette düşürürse, her birisi için bir ğurre gere­kir. Nitekim İmam Mâlik ile İmam Şâfıî de aynı görüştedirler.

Cenin anasıyla birlikte ölürse, diyeti akileye ödettirilir. Bu da hatâ veya kasde benzer bir öldürme olursa öyledir. Kasden öldürülmüş ise, doğrudan diyet caniye yükletilir. İmam Şafiî'ye göre, katil olayı hangi şekilde olursa olsun diyet akileye yükletilir. [247]

d) Mâlikîlere göre de annenin aldığı darbeden dolayı karnın­daki cenini ölü olarak düşürecek olursa, caniye diyet olarak bir ğurre gerekir. İsterse düşen çocuğun hilkati henüz tam belirgin hale gelme­miş olsun...

Adam hatâen kadına vurur da kadının karnında taşıdığı cenîn ölü olarak düşecek olursa, caniye ayrıca keffaret de istihsanen gerekir.

Adam'kadını vurup öldürür ve sonra da ölü kadının rahmindeki cenîn ölü olarak düşerse, eğer vurup öldürme hatâ ile olmuşsa, cenin­den dolayı değil de annasinden dolayı diyet gerekir. Ve ikisi için bir kef­faret yeterli olur.

Adam kadına vurup kadının karnındaki cenini diri olarak düşürdükten sonra hem kadın, hem de cenin ölürse, her ikisi için de diyet gerekir.

Adam kadının karnına vurur da karnındaki ceninden biri ölü ola­rak düşer, sonra diğeri diri olarak düşer ve bir süre sonra ölürse, ölü olarak düşen-ceninin mirasına diri olan da vâris olur.

Ceninin babası karısının karnına vurup da kadın karnındaki ceni­ni ölü olarak düşürürse, babası o cenine vâris olamaz.

Ceninin düşmesine sebep olan darbe ister hataen, ister kasden ol­sun, cenin diri doğduktan sonra Ölürse burada kasameye başvurulur. [248]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

816 no'lu îbn Abbas hadîsi-her iki tarikle de sahîh olup istidlale sâlihtir. Hadîs başlıca üç hüküm ifade etmektedir. Birincisi, bir dar­beden dolayı ölü olarak düşen çocuktan dolayı bir ğurre gerekir. Bu ğurrenin rir köle veya câriye olması söz konusudur. İkincisi, caniye olup gurre vermesi gereken kadının ölmesi üzerine kadının mirasının kendi evlâd ve kocasına verilir. Üçüncüsü ise, ödemesi gereken gurnin onun asabasma yükletilir.

818 no'lu Muğire hadîsi de sahihtir. Ebû Hüreyre hadîsini kuvvet­lendirmekte ve böylece aldığı darbeden dolayı kadının kanında taşıdığı cenini ölü olarak düşürmesi sebebiyle bir gurrenin gerektiği kesinlik ar-zetmektedir.

819 no'lu Muğire hadîsinin de sahîh olduğu ilim adamlarının çoğu tarafından kabul edilmiştir. Ortada kasde benzer bir öldürme olayı bu­lunuyor. Öldürülen kadın aynı zamanda hamile idi. Resûlüllah (s.a.v.) çocuktan dolayı bir gurre tazminine ve öldürülen kadından  dolayı ka^ tilenin asabasma diyetin yükletilin e sine hükmetmiştir.

820 dipnotlu İbn Abbas hadîsini aynı zamanda İbn Mâce, İbn Hib-ban ve Hâkim tahrîc etmişler ve İbn Hibban ile Hâkim aynı zamanda bu hadîsi s ahîhl emişi erdir.

Hadis başlıca üç hüküm taşımaktadır. Birincisi, ölü olarak düşürülen çocuktan dolayı ğurre gerektiği belirtilmekte ve çocuğun ölü olarak doğması bu hükmün verilmesini gerektirmektedir. İkincisi, kadının öldürülmesinden dolayı diyet gerektiği bildirilmektedir. Üçüncüsü gerek gurrenin, gerekse diyetin katilin akilesine yükletilmesidir.

Bu babta diğer rivayetler şöyledir;

Hars b. Ebî Üsame Hadîsinde şöyle denilmektedir: "Cenînde'ndo­layı bir köle veya cariye gerekmektedir. Bunlar yoksa on deve veya yüz koyun verilmesi iktiza eder." [249]

Ebû Hüreyre (r.a.)' den yapılan bir rivayette şöyle buyurulmak-tadır: "Resûlüllah (s.a.v.) ceninden dolayı köle veya cariye ol­mak üzere bir gurre veya at veya katır (tazminine ) hükmetti." [250]

Abdurrezzak'ın rivayetinde ise şöyle buy ur utmaktadır: "Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz öldürülen kadın hakkında diyet, düşürdüğü çocuk hakkında gurre (bir köle veya cariye veyahut at) tazminine hükmetti." [251]

İlim adamları ve müctehid imamlar bu konudaki bütün hadîsleri imkân nisbetinde bir araya getirip sıraya koyduktan, zayıfını sahîhih-den ayırt ettikten ve farklı mana ve hüküm ifade edenler arasında te'lif cihetine gittikten sonra bilgi, ciddi araştırma, değerlendirme, ana kai­delere uyum sağlayıp sağlamadığına baktıktan sonra hüküm istinbad etmişler ve istidlal ve ihticaclarmı ona göre ortaya koymuşlardır.

O bakımdan İslâm hukukundaki ana kaideleri, her şeydeniönce kitap ve sünneti, kitapla sünnet arasındaki ortak bağları, her kelime ve cümlenin hangi mana ve hükümlere delâlet ettiğini bilmeyen kişilerin sadece bir konuyla ilgili bir iki hadîsi dikkate alıp konu veya mesele hakkında görüş beyân etmeleri, hüküm çıkarıp ahkâm kesmeleri çok sakıncalı olur veya olabilir. Unutmamak gerekir ki, iki ana kaynaktan hüküm çıkarmak, meseleleri bu kaynakların ışığı altında çözmek başlıbaşma sağlam bir uzmanlık konusudur.

O halde müslüman kardeşlerimizin ihtisasa saygılı olmaları, bilgi ve yeteneklerini aşan dinî konularda çok dnyarlı olup meseleyi ve çözümünü^ uzmanlara havale etmeleri en isabetli yoldur. Aksi halde Kur'ân ve hadîsleri kendi mantık, düşünce, görüş ve bağlı bulunduğu akımın temayüllerine göre tefsir etmesi, yorumlaması ve hüküm çıkarması büyük günahlara ve veballara sebep olur. O bakımdan Sevgi­li Peygamberimiz (s.a.v.) ümmetini uyararak şöyle buyurmuştur: "Kim Kur'ân hakkında ilimsiz konuşup hüküm verir (kendi re'yine.göre tefsir eder)se cehennemdeki yerine hazırlansın..." "Sizin cehennem ateşine karşı en cüretliniz, fetva vermeye en cüretli olanmızdır..." [252] "Kyn Kur'ân da (ki âyetleri) kendi re'yme, görüşüne göre (yorumlayıp) konuşursa, isabet de etse gerçekten hatâ etmiş olur..." [253]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1-Cenîn ana rahminde oluşan dölüt anlamına gelir.

2- Hamile kadının karnına veya başka bir yerine vurup ceninin düşmesine sebep rçimakbir cinayet kabul edilir.

3- Bu yüzden düşen çocuk ölü olarak düşmüşse diyet olarak bir gurre gerekir.

4- Gurre, bir köle veya Jpir cariyedir. Bazı mü tehid ve ilim adam­larına göre bir at, bir katır da bir gurre sayılabilir.

5-  Ceninin düşmesinden dolayı gereken gurre caninin akilesine yükletilir.

6-  Düşürülen ceninin kız veya erkek olması arasında hüküm bakımından bir fark yoktur.

7-  İmam Mâlik ile İmâm Şafiî'ye göre gurre katil veya caninin malından ödenir, akileye yükletilmez,

8-  İmâm Ebû Hanîfe'ye göre, nakit olarak bir gurrenin değeri beşyüz dirhemdir.

9-  Sözü edilen beşyüz dirhemin bir yıl içinde, İmam Şafiî'ye göre üç yıl içinde ödenmesi gerekir.

10- Çocuk diri olarak düştükten sonra ölürse tam diyeti gerekir ki bu yüz devedir.

11- Aldığı darbeden dolayı Ölen kadın karnındaki çocuğu diri ola­rak dışarı atar ve sonra o çocuk da ölürse iki tam diyet gerekir İmam Şâfiîye göre, bu durumda gurre gerekir.

12- Cenini öldüren kişi ona vâris olamaz.

13-  Cenini öldürmekten dolayı gurre gerekir ama keffaret gerek­mez. İmam Mâlik'e göre, cenin diri doğduktan, yani düştükten sonra ölürse keffaret de gerekir.

14- Hilkati tamamlanmamış cenin hilkati tamamlanmış gibi kabul edilir.

15-   Anne   kocasından   izin   almadan   bir   takım   ilaçlarla, müdahalelerle karnında ki çocuğu düşürürse gurre gerekir ve bu gurre onun akilesine yükletilir.

16- Kocasının izniyle böyle yapmışsa, gurre akilesine yükletilmez.

17- Darbe neticesi çocuğun tamamı değil'sadece başı dışarı çıkıp sarkarsa yine de gurre gerekir. Bu İmam Şafiî'nin kavlidir.

18-  Cenin diri olarak anasından ayrılıp, elemsiz acısız bir süre yaşar ve Öyle ölürse gürre gerekmez. Bu Şafiî'nin kavlidir.

19- Anasından düşüp ayrılınca ölür veya düştükten sonra elem ve acı içinde kıvranıp ölürse o takdirde tam diyet gerekir. Bu da Şafiî'nin görüş ve içtihadıdır.

20- Kadın aldığı darbe neticesinde karnında taşıdığı ikiz veya üçüz veyahut dördüzleri ölü olarak düşürürse her birisi için bir gurre gere­kir.

21- Kadın kendisine vurulan darbeden dolayı et parçası düşürür, yani azası belirsiz bir cenîn düşürürse yarım gurre gerekir. Bu da Şafiî'nin kavlidir.

22- Gurre temyiz çağma veya önbeş yirmi yaşma girmiş bir köle' veya cariye olmalıdır. Bazısına göre bunak olmayan yaşlı da olabilir.

23- Yahudi veya hıristiyan annenin düşürdüğü ceninden dolayı gurrenin üçte biri gerekir. Bu da Şafiî'nin kavlidir.

24- Belirtilen evsafta köle veya cariye te'min edilemezse, onun ye­rine beş deve gurre olarak verilir. Bu da Şafiî'nin kavlidir.

25- Alman gurre Ölü olarak düşen çocuğun vârislerine kalır.

26-  Hanbelilere göre, gurrenin kıymeti tam diyetin onda biridir.

27-  Cenin anasıyla birlikte ölürse,  diyeti caninin akilesine yükletilir. Bu daha çok Hanbelîlerin görüşüdür.

28- Baba kadının karnına vurup ceninin ölü olarak düşmesine se­bep olursa, baba o çocuğa vâris olamaz. Bu daha çok îmâm Mâlik'in içti­hadıdır. [254]


Konu Başlığı: Ynt: Cenin Diyeti
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Şubat 2019, 21:17:44
Esselamu aleykum. Anne karnındaki bebeğin diyetinin hangi durumda ne olduğunu öğrenmiş olduk.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Cenin Diyeti
Gönderen: Mehmed. üzerinde 17 Şubat 2019, 15:30:39
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun