๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 24 Ağustos 2010, 18:18:46



Konu Başlığı: Akıcı Kanı Olmayan Canlı İçine Düşüp Öldüğü Sıvıyı Murdar Yapmaz
Gönderen: Zehibe üzerinde 24 Ağustos 2010, 18:18:46


 
Akıcı Kanı Olmayan Canlı, İçine Düşüp Öldüğü Sıvıyı Murdar Yapmaz

 

Sinek ve benzeri haşere sür'âtle çoğalma isti'dadı taşırlar. Ev­leri ve çevreyi onlardan tamamıyla korumak çok zor bazan da im­kânsızdır. İnsan sağlığını tehdid eden zararlı şeylerle mücâdele sün­nettir. Bununla beraber yiyecek ve içeceklerimize konan, hatta içine düşüp ölen sinek ve benzeri akıcı kanı olmayan haşere ile karşıkarşıya bulunuyoruzdur. Dinimiz her konuda olduğu gibi bu hususta da, kolaylık getirmiş ve ilmin ancak çözebildiği fikirler vermiş, araş­ırıcılara ışık tutmuştur. Çünkü Allah'ın insanlığa son mesajı olan İslâmiyet, medeniyetlerin, ilimlerin ve çağları önünde gitmektedir.

Başta sinek olmak üzere birçok haşere mikrop taşımaktadır. Pislikten pisliğe uçuşup konan sineklerin ayaklarıyla, hortum ve kanatlarıyla nasıl zararlı bakteriler, mikroplar taşıdığını anlatmaya gerek yoktur. Gerçi insanların çoğu bu tür mikroplara karşı muâfiyet kesbetmiştir. Ona rağmen tehlikesizdir denilemez. Cenâb-ı Hak, her derdin dermanını, her hastalığın şifâsını ve her mikrobun çaresini yaratmıştır. Araştırmasını, incelemesini, tahlilini ise insanoğluna bırakmıştır.

Resûlüllah (a.s.) Efendimizin, sinekle ilgili yaptığı uyarı, bunun açık örneklerinden biridir. Önce hadîs-i şerifi nakledelim, sonra da onun ışığında beliren görüş ve ictihadları, istidlal ve ihticacları açıklayalım:

Ebu Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Sinek sizden birinizin içeceğine düşecek olursa, onun tama­mını o içeceğe daldırdıktan sonra çıkarıp atsın; çünkü gerçekten onun kanatlarından birinde şifâ, diğerinde hastalık vardır."[170]

Aynı hadîsi muhaddisler az farklı lâfızlarla şöyle rivayet et­mişlerdir:

"Ebû Sâid (r.a.)'den yapılan rivayette: "Sineğin kanatların­dan birinde zehir, diğerinde şifâ vardır. Yemeğe düştüğünde, onu o yemeğe daldırın. Çünkü sinek önce zehiri, sonra şifâyı kullanır." şeklindedir. Aynı lâfızlarla Nesâî, İbn Hibban, Beyhakî'de rivayette bulunmuşlardır. İsnadı sahihtir.

Ebu Davut, İbn Huzeyme ve İbn Hibban ise şu değişik lâfızlar­la rivayet etmişlerdir:

"Çünkü gerçekten sinek, şifâ bulunan kana­dını korur, o bakımdan tamamını daldırdıktan sonra çıkarıp atsın."

Dâremî ile İbn Mâce de buna çok yakın lâfızlarla rivayet etmiş­lerdir. İbn Seken ise şu lâfızlarla tesbit ve rivayette bulunmuştur:

"Sinek sizden bîrinizin kabına düşecek olursa, onu iyice daldırsın içine; çünkü gerçekten onun kanatlarından birinde hastalık, diğe­rinde şifâ vardır."

Hadis-i Şeriflerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmak­tadır:

1- Az su, akıcı kanı olmayan bir canlının ölmesiyle necis ol­maz.

2- Sinek ve benzeri haşere yenilmez, haramdır. O bakımdan düş­tüğü kaptan veya sıvıdan çıkarılıp atılır.

3- Sinek ve benzeri bir haşere, yani akıcı kanı olmayan bir canlı, bir sıvıya düştüğü zaman o sıvıyı herhalde kullanmamız ge­rekiyorsa, sineği iyice ona daldırdıktan sonra çıkarıp atarız ve son­ra o sıvıyı kullanabiliriz. Pek lüzumlu değilse ve döküldüğü takdir­de israf savunuyorsa, o takdirde kullanmayız. Dinimiz bu hususta serbest bırakmıştır.

4- Akıcı kanı bulunan bir canlının düştüğü sıvı necis olur.

5- Çok üreyen, bir çiftten milyonlarca çoğalan sineğin bir ka­nadında zehir, diğerinde panzehir (toksin- antitoksin) vardır. Cihan Peygamberi (a.s.) ondört asır önce bunu belirtmiştir. Son yıllarda Japonya'da yapılan ciddi araştırmalar neticesinde, sineğin bir ka­nadında toksin, diğerinde antitoksin olduğu görülmüştür.

6- Hadiste sadece sinek üzerinde durulmuş, diğer akıcı kanı olmayan haşereden söz edilmemiştir. Fukaha bu babda kıyas yolu­nu seçmiştir. Sineğin düştüğü sıvıyı necis etmemesinin sebep ve il­leti, akıcı kanının olmamasıdır. O halde akıcı kanı olmayan bir can­lıyı sineğe kıyas edebiliriz; çünkü menatta birleşmekteler.

7- Haşerenin yenilmesinin haram olduğunda müctehid imam­lar müttefiktir.[171] Ancak Ahmed b. Hanbel "o bütün eczası ve fazalatı ile temizdir" demiştir.[172]