๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Ahkam Hadisleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 31 Temmuz 2010, 05:38:02



Konu Başlığı: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Zehibe üzerinde 31 Temmuz 2010, 05:38:02
Adam Öldürmenin Ağır Suç Olmasu ve Katilin Tevbesi
 

İnsan kâinatın özü ve mayasıdır. Varlık alanında görebildiğimiz her şey insan için yaratılmıştır. Kâinat bütün sistem ve ünüteleriyle in­sandan yana yönelmiştir. O bakımdan "İnsan" denilen canlı varsa, kâinatın anlam ve hikmeti vardır. İnsanı çekip aldığımız taktirde varlık âlemi anlamsız hikmetsiz kalır. O bakımdan ruhlar aleminde insan ruhu kalmayınca dünya hayatı sona ermekte ve mevcut sistemler yıkılıp alt-üst olmak suretiyle son bulmaktadır. Zira kurulu sistem in­san hayatına yönelik, onu devam ettirmeye ve onun ihtiyaçlarını karşılamayı hedef almış bulunuyor. însan olmayınca sistem de an­lamını yitiriyor. O bakımdan kıyamet kopuyor ve yine insandan yana yepyeni bir sistem kuruluyor ve ölümsüzlük haşlıyor. Böylece yeni sis­tem de bir daha bozulmamasıyla sonsuzluk hüviyetine bürünüyor.

İnsan bu kadar aziz ve kıymetli olunca, onun hayatı da o nisbette kıymetli ve azizdir. Bunun içindir ki, bir cana ve yeryüzünde bir fitne ve fesada yol açmaya karşılık olmaksızın bir kişiyi öldürmek bütün in­sanları Öldürmek gibi sayılmıştır.

Nitekim bu konuda Cenâb-ı Hak hem Tevrat'ta, hem de Kur'an'da yer alan hüküm ve mesajını şöyle açıklamaktadır: "Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında veya yeryüzünde fesad (çıkarma suçundan dolayı) olmaksızın öldürürse bütün insanları öldür­müş gibi olur. Kim de bir kişinin hayatını kurtarırsa bütün in­sanların hayatını kurtarmış olur." [158]

Haksız yere adam öldüren kimse hakkında hem maddî, hem de manevî ağır müeyyideler konulmuştur. Ancak katil kısasen öldürüldüğü taktirde uhrevî cezadan, azaptan kurtulmuş olabilir mi? Dünyevî müeyyidenin uygulanması günahı ..temizliyecek bir anlam ve hüküm taşımakta mıdır?

Hadîslerin zahirî delâleti, uhrevî cezanın kalkmadığım göstermek­tedir. Kısastan önce katil pişmanlık duyup işlediği büyük günahtan do­layı tevbe istiğfar da bulunursa, onun bu duygu ve tavrı günahın bağışlanmasına vesile olabilir mi?

Bütün bunların cevabını yine âyet ve hadislerin ışığı altında . arayıp bulmaya çalışacağız. [159]

 

İlgili Hadisler
 

İbn Mes'ûd (r.a.) den yapılan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde insanlar arasında ilk hükmedilecek (hükme bağlanacak) şey (insan' kanıdır." [160]

Yine İbn Mes'ud (r.a.) den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (s.a.v,) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Bir can zulmen öldürülmeye görsün mutlaka Adem'in ilk oğlu'nun üzerine o canın kanından bir pay olur. Zira o ilk adam öldürme yolunu açan kimsedir," [161]

Ebû Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kim mü'minin Öldürülmesinde yarım kelimeyle olsun (katile) yardım ederse, alnının üzerine "Allah'ın rahmetinden ümitsiz" ibaresi yazılı olduğu halde Aziz ve Celîl olan Allah'a kavuşur." [162]

Muâviye (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen, Peygamber (s.a.v.) Efendimizden şunu duyduğunu haber vermiştir: "Her günahın Allah tarafından bağışlanması umulur; ancak kafir olarak ölen adamın ve bir de kasden bilerek bir mü'mini öldüren kimsenin günahı affedilmez..." [163]

 

Hadislerden Anlaşılan Hükümler
 

Kıyamet gününde ilk ele alınıp sonuca bağlanacak davalardan biri de haksız yere adam öldürme davasıdır. Ancak bundan iki ayrı yorumla iki ayrı hüküm ortaya çıkmaktadır: Dünyada faili meçhul olan kati olayı kıyamet gününde ortaya çıkartılacak ve ilâhî adalet yerini bula­cak. Böylece katil hakettiği cezaya çarptırılacaktır. Yine dünyada adam öldürüp aftan ve çeşitli yollardan yararlanarak az bir ceza ile serbest bırakılanlar ahiret gününde işledikleri bu büyük suçun cezasını ilk saf­hada görecek ve ilâhî adalet gereği elim bir azaba tabi tutulacaktır.

Bunun gibi, dünyada kasden bilerek haksız yere adam Öldürüp bu­lunduğu sistem ve rejim gereği kısas uygulamasının dışında kalıp ce­zasını tutuklu olarak geçirenlere de suçlarının tam karşılığı ceza görmedikleri için elim bir azaba uğratılacaklardır. Onları koruyup hi­maye edenler de ilâhî "adaletten nasiplerini alacaklardır.

Dünyada kasden adam öldürüp kısasen öldürülen kimse âhiret gününde ayrı bir azaba uğratılacak mıdır? Selef ve halef düzeyinde yer alan ilim adamlarının bu mesele hakkındaki görüş, ictihad ve yorum­ları farklıdır: Kimine göre tevbe ve istiğfarı fayda sağlar ve öylece âhiret azabından kurtulur. Kimine göre ise tevbe ve istiğfarı birtakım fayda sağlasa bile onu âhiret azabından kurtarmaya yetmez. Nitekim İbn Abbas ve Zeyd b. Sabit bu ikinci yorum ve görüşte olanların başında yer almaktadırlar. Bunlar Nisa Süresindeki şu âyetle istenmemekte ve hüccet göstermektedirler: "Kim de bir mü’mini kasden öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lanetlemiştir ve ona büyük bir azâb hazırlamıştır." [164]

Böylece gerek İbn Abbas, gerekse Zeyd b. sabit (Allah ikisinden.de razı olsun) yukarıdaki mealini verdiğimiz ayetle istidlal ederek katilin hiçbir suretle âhiret azabından kurtulamayacağını belirtmişlerdir. [165]

Tevbe, pişmanlık ve istiğfarla katil affedilip cezadan kurtu­lur diyenler ise aşağıdaki iki âyet ve bir hauîsle istidlâl etmişlerdir:

Ayetler:

"Onlar ki Allah'la beraber başka bir ilâha tapmazlar; haklı >.r sebeb dışında Allah'ın haram kıldığı canı öldürmezler; zina ötmezler... Kim bunları işlerse cezaya çarpılır. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve aşağılanmış azâb içinde devamlı kalır."

Ancak tevbe edenler, dosdoğru imân edip iyi-yararlı amelde bulunanlar müstesna. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir... Artık kim tevbe edip iyi-yararlı amelde bulunursa şüphesiz ki o, Allah'a tevbesi kabul edilmiş ve sevabına erişmiş olarak döner." [166]

"Hem kısasta, ey akıl sahipleri sizin için hayat vardır. Ola ki Allah'tan korkup sakınırsınız." [167]

Hadîs:

Ubade b. Sâmit hadîsinde kati olayı ve diğer suçlar konu edildik­ten sonra Resûlüllah (s.a.v.) devamla şöyle buyurmuştur: "Kim bu suçlardan birini işler de dünyada cezalandırıhrsa bu onun için keffaret olur (günahının bağışlanıp temizlenmesine sebep olur.)" [168]

Ayrıca. îbn Huzayme b. Sâbit'in babasından yaptığı sahih rivayette Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Kimin   (hangi suçlunun)   hakkında   had   (cezası)   uygulanırsa,   bu   onun günahının bağışlanıp temilenmesine sebep olur." [169]

İki hadîs de sahîh olup istidlale salihtir.

Zulmen Öldürülüp katili tesbit edilmeyen adamın hakkı ise baki­dir; kıyamet gününde katile gereken azâb hazırlanmıştır.

Mü'minlerden iki taife savaşacak olurlarsa...

Mü'minlerin birbiriyle savaşması hem yasak, hem de büyük günahlardan biridir. İslâm buna asla cevaz vermemiş ve sebep olanları maddî ve manevî müeyyidelerle cezalandırmayı belirlemiştir. Ancak mü'minler bir takım siyasî ve benzeri sebeplerle iki gruba ayrılır da savaşacak olurlarsa, diğer tarafsız mü'minlerin devreye girip onlar arasında sür'atle sulh sağlamaları gerekir. Mü'minler, şartlar ve ortam buna elverdiği halde onları ıslâh cihetine gitmezlerse topyekün günahkar olurlar. Tarafsız mü'minlerin araya girmesiyle gruplardan biri sulha, barışa yanaşır da diğer taraf saldırı ve tecavüzünü sürdürürse, tarafsız mü'minler barışı kabul eden gruptan yana olup Al­lah'ın emrine dönünceya kadar âsi grubu tenkile (sindirmeye) çalışırlar. Tabii bu arada öldürülenler, yaralananlar olabilir. Asi grup Allah'ın sulh emrine boyun eğip yola gelince artık aralarında adaletle barış sağlanır.

Böylece sulhu sağlamak üzere devreye girenlerin vuruşma es-nasmda öldürdüklerinden ve kendilerinden öldürülenlerden dolayı dünyevî ve uhrevî bir ceza gerekmez. Nitekim Hucurat sûresi'nde Cenâb-ı Hak bu konuyu şöyle açıklamaktadır.

"Eğer mü'minlerden iki zümre vuruşacak olurlarsa ara­larını düzeltin, barışı sağlayın. Buna rağmen onlardan biri diğerine tecavüz ederse, mütecaviz tarafla Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın. Dönerlerse o takdirde aralarını ada­letle düzeltin ve hep âdil davranın. Şüphesiz ki Allah âdil davra­nanları sever." [170]

Can, mal ve ırza tecavüz vaki olur da mütecavizi durdurabilmek için mal sahibi kendini, malım ve ırzını koruyabilmek için savunmaya geçer ve bu arada mütecaviz ölüm tehdidiyle üzerine yürürse, o tak­dirde tecavüze uğrayanın silâh kullanıp mütecavizi öldürmesinde bir sakınca yoktur. Aynı zamanda bu hareketi günah da sayılmaz ve ne kısas, ne de diyefgerekmez.

Nitekim Ebû Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, bir adam Peygamber'e (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi: "Ya Resûlallah! Ne dersiniz, bir adam gelip malımı (zorla) almak istiyor?... Efendimiz ona: "Hayır, malını ona verme" buyurdu. Adam: 'Ta Resûlallah! Malımı almak istey­en adam benimle dövüşüp savaşırsa?..." diye sorunca Peygamber (s.a.v.) ona: "Mütecavizi öldür" buyurdu. Adam: "Ya o beni öldürürse?..." diye sorunca, Efendimiz: "Sen o zaman şehîdsin" buyurdu. Adam bu defa: "Ya ben,onu öldürsem ne dersiniz?..." diye sorunca, Efendimiz ona: "O ateştedir" buyurdu. [171]

Tirmizî'nin sahîhlediği Abdullah b. Amr ve Ebû Derdâ hadîsinde ise şöyle buyurulmaktadır: "Kim dininden dolayı öldürülürse o şehîddir. Kim kanından dolayı öldürülürse o da şehîddir. Kim de malından dolayı öldürülürse o da şehîddir. Kim de çoluk çocuğunun ırz ve namusunu korumaktan dolaja öldürülürse o da şehîddir." [172]

Bu konuda rivayet edilecek birçok hadîs bulunuyor. Ancak kita­bımızın hacmi müsait olmadığından delil teşkil edecek âyet ve hadisleri nakletmekle yetindik. Geniş bilgi edinmek isteyenlere Muhammed Abdülaziz'in el-Edebü'n-Nebevi adlı eserini tavsiye ederiz. [173]

 

Tahliller
 

752 no'lu İbn Mes'ud hadîsi sahîh olup istidlale salihtir. Böylece dünyada haksız yere adam Öldüren, Öldürten kimse ister devletin en yüksek kademesinde bulunsun, isterse sıradan biri olsun farketmez, kıyamet gününde mutlaka ilâhî adalet önünde hesap vermek zorun­dadır. Öldürme olayı, kişiyle cennet arasında aşılması zor bir engel ola­rak bulunur. Öylesi cehenneme çok daha yakındır.

753 no'lu Ibn Mes'ûd hadîsi, dünyada kötü çığır, fena yol açanların uhrevî cezalarının çok ağır ve katmerli olacağına delâlet etmektedir. Zira açtıkları fena çığır ve kötü yolda yürüyenlerin de kazanacağı günahın bir misli o yolu ilk açan kişiye yükletilecektir. Nitekim adam öldürme olayında, katilin günahından bir pay da yeryüzünde ilk insan kanı akıtıp kardeşini Öldüren Kabil'e ulaşacağı bir misal olarak veril­miştir. İyi çığır, faydalı ve güzel yol açanlara da sevaplarının kat kat verileceği, o yolda yürüyenlerin o meşru güzel âdeti sürdürenlerin elde edecekleri sevabın bir misli de onu ilk açan ve ilk meydana getiren zata verilecektir.

754  no'lu Ebû Hüreyre hadîsini aynı zamanda Beyhakî tahrîc etmiştir. İsnadın da ise Yezîd b. Ebî Ziyad bulunuyor ki bu zat zayıftır. Buharı onun münkerü'l-hadîs olduğunu belirtmiştir. Tirmizî ise onun zayıf olduğuna dikkat çekmiştir.  Nesâî da onun metrukü'l-hadîs olduğunu bildirmiştir. [174]

Zührî de bu hadîsi mürselen rivayet etmiş, Beyhakî de Ferec b. Fezale tarikiyle tahrîc etmiştir ki Ferec zayıf kabul edelir. Ebû Hatim onun saduk olduğunu, ancak rivâye tiyle ihticac yapılamıyacağım belirt­miştir. İbn Maîn ise " O Salihu 1-hadîstir" demiştir. Nesâî ile Dârekutnî onun zayıf olduğuna dikkat çekmişlerdir. Buharî ise onun münkerü'l-hadîs olduğunu belirtmiştir. [175]

Ayrıca Şevkanî de Neylü'l-Evtar'da bu zatın zayıf olduğunu kay­detmiştir. Ahmed b. Hanbel İse onun kaviy olduğunu söylemiştir. îbn Cevzî ise Ferec'in rivayet ettiği hadîsi mevzuat arasına sokmuş ve on­dan önce de Ebû Hatim el-llel'de onun mevzu olduğuna değinmiştir.

Böylece Ebû Hüreyre hadîsiyle istidlal ve ihticac olunmayacağı or­taya çıkıyor. Zaten delâleti bakımından da islâm'ın bu husustaki ana

kaidelerine pek uymuyor.

755 nolu Muaviye hadîsinin ricalinin hepsi sikadır. Buna şâhid ol­arak başka sahîh rivayetler de bulunuyor. Zahirî yönüne bakarak haksız yere bir mü'mini öldürenin bağışlanmayacağına delâlet etmekte­dir. Ancak âyetin sarih beyânı karşısında, tevbe ve istiğfar edip dün­yada da cezasını çektiği takdirde bağışlanmıyacağını söyleyemeyiz. Zira Kur'ân'da şöyle buyurulmaktadır: "Şüphesiz ki Allah kendisine or­tak koşulmasını bağışlamaz. Bundan başka (günahları) dilediği kimseler için bağışlar..." [176]

Ancak bazı ilim adamları âyette bir istisna ile diğer bütün günahların bağışlanmasının umulabileceği ifade edilirken, bu bağışla­manın hiçbir azaba- tabi tutmadan cennete girme imkânını mı sağlama­ya mı, yoksa bir süre cezasını çektikten sonra affedilip cehennemden çıkarılacağına mı yöneliktir? Şüphesiz bu iki yorum da doğru olabilir. Ancak kasden bir mü'mini öldüren ve o yüzden kısasan öldürülen kimse her ne kadar bu cenayeti misliyle canıyla ödüyorsa da gerçekte iki cana kıymış bulunuyor: Biri kasden öldürdüğü kişi, diğeri kendi nefsi... Böylece hakkında kısas uygulanan katil iki büyük suç ve cinayet işlemiş bir halde âhirete intikal etmiş bulunuyor. Bu sebeple günahı nisbetinde azap gördükten sonra irnan şartlarına ve esaslarına bağlı ise affedilip cennete sokulur.

Bütün bunlar bizim yorumlarımızda1. Allah ve Resulü daha iyisini bilirler... Ne var ki Furkan sûresi 61. âyet tevbe ve istiğfarda bulunup işlediği cinayetten dolayı derin pişmanlık duyanların da affedilecekleri­ni müjdelemektedir. O halde katil kısasen öldürülmeden önce ciddi bir tevbe ve istiğfarda bulunursa, şüphesiz ki Cenab-ı Hak çok bağışlayan, çok affedendir. [177]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1. Zülmen öldürülen kişinin katili ya işgal ettiği makam ve mev­kiinden dolayı veyahut izini kaydedip meçhul kaldığı için dünyevî bir cezaya çarptırılmıyorsa, âhirette mutlaka elim bir azaba tabi tutula­caktır.

2. Hakkında had ve kısas uygulanan kimsenin âhiret azabından kurtulacağı, yani işlediği o cinayetten dolayı âhirette ayrı bir azaba tabi tutulmayacağı umulabilir.

3. Mü'minlerden iki taife savaşacak olurlarsa, aralarını düzeltmek diğer müslümanlara farz olur.

4. Taifeden biri barışa yanaşmayıp tecavüzünü sürdürürse, müslümanlar onu Allah'ın emrine boyun eğinceye kadar tenkile (sindirmeye) çalışırlar. Allah'ın emrine dönüp uyduğu takdirde artık ar­alarında âdil bir barış sağlanır.

5- Ahiret gününde insanlar arasında ilk hükme bağlanan konular­dan biri de kandır. Yani adam öldürmeden dolayı dökülen kan davası ilâhî adaletin tecellisiyle neticelendirilir.

6- Dünyada kötü çığır, fena bir yol açanlara kendi günahlarıyla birlikte o çığırda yürüyenlerin de günahının bir misli yüklenir.

7- Dünyada iyi, hayırlı ve yararlı çığır açanlara kendi sevaplarıyla birlikte, o çığırda yürüyenlerin sevabının bir misli verilir.

8- Yeryüzünde ilk adam öldürüp kan döken Adem'in oğlu Kabil olmuştur. Bu bakımdan Kabil çok çirkin ve fena bir çığır açmış bulu­nuyor. Kıyamete kadar adam öldürenlerin günahlarından bir pay da Kabil'e yükletilir.

9- Küfür üzerine ölen bir kişinin affedilip bağışlanması söz konusu olamaz.

10- O bakımdan küfrü zahir olup dine dönmediği halde ölen bir kişinin cenaze namazı kılınmaz, kabrine gidilmez ve onun için dua ve istiğfarda bulunulmaz.

11- Bir mü'mini kasden bilerek öldüren kimse de tevbe ve istiğfar etmeden; işlediği cinayetten derin pişmanlık duyup Cenâb-ı Hak'tan af ve mağfiret dilemeden ölür veya kısasen katledilirse çok uzun süre-ce­hennemde azaba maruz bırakılır.

12- Mala, cana, ırz ve jıamusa -tecavüz   vuku bulduğunda kişi canını veya malını veyahut ırz ve namusunu koruyup kurtarmak için nefsî müdafaaya geçer ve mütecavizle dövüşüp boğuşurken mecbur kalıp onu öldürürse, bundan dolayı kısas ve diyet gerekmiyeceği gibi, âhirette bir azâb da söz konusu değildir.

13- Zira insanların, özellikle de mü'minlerin cam, malı, ırz ve na­musu teminat ve ilâhî siyanet (koruma) altındadır. Hiç kimseye haksız sebeplerle başkasının canına, malına, ırz ve namusuna tecavüz hakkı tanınmamıştır.

14- Canım, malını veya namusunu korumaya çalışırken mütecaviz tarafından öldürülen mü'min şehîd sayılır.

15- Dininden dolayı da öldürülen şehîddir.

16- Bir kişiyi haksız yere öldürmek bütün insanları öldürmek gibi­dir. Çünkü insan denilen canlı kâinatın var olmasının hikmeti ve sebe­bidir.

17- Bir kişinin hayatını koruyup kurtarmak bütün insanların hayatını kurtarmak gibidir.

18- O bakımdan İslâm barışta da, savaşta' da insan kanının dökülmesini nihaî çare olarak kabul eder. On yıllık Medine döneminde yapılan bütün savaşlarda şehîd olan ve karşı taraftan öldürülenlerin sayısı da çok sınırlıdır. Ciddi tesbitlere göre, on yıl süren savaş boyunca Müslümanlar 96 şehîd vermiş ve müşriklerden de 160'a yakın adam Öldürülmüştür.

19- İslâm insanları kahredip yok etmek için değil, hayat vermek, ahlâk ve medeniyyet düzeyine çıkarmak ve insanları kardeş yapmak için son din olma vasfım taşımaktadır.

20- Barış sağlama imkânları mevcut olduğu sürece savaşı uygun karşılamaz. Ancak inkarcı taraf durmadan yeryüzünde fitne ve fesad çıkartıyor, insanları, ülkeleri tedirgin ediyorlarsa, o takdirde fitne fes­adı durdurmak için savaşmak vacip olur. [178]


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: İkraNuR üzerinde 21 Ağustos 2015, 04:18:59
ve aleykümüsselam ve rahmetulah.
Adam öldürmek çok ağır bir suçtur. bizler inşAllah öyle bi suç işlemeyiz. Allah (c.c.) razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 21 Ağustos 2015, 09:26:03
Esselamu aleykum;
Dünya biizim ve ihtiyaçlarımızı için oluştuğu için dünyayı dünya yapan insanı da öldürerek ,evrenin ihtiyacı olan insanı yok ederek düzeni de bozmuş oluyoruz bir bakıma..Rabbim merhmetli insanlardan etsin inşallah..Rabbim ne adama öldürme düşüncesi ne de ölüme sebeb olacak bir davranışta bulunma hareketi nasip etsin inşallah..Ancak tevbe edenler, dosdoğru imân edip iyi-yararlı amelde bulunanlar müstesna. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir... Artık kim tevbe edip iyi-yararlı amelde bulunursa şüphesiz ki o, Allah'a tevbesi kabul edilmiş ve sevabına erişmiş olarak döner." [166)


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 23 Ağustos 2015, 01:00:40
Aleykümüsselam ecmain.Rabbim hepimizide hayırlı kullarından eylesin inşaAllah ve hayırlı insanlar ile karşılaştırsın herzaman Amin ecmain.

Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır.


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Ramazan. üzerinde 23 Ağustos 2015, 14:41:36
Ve Aleykümüs Selam . Adam öldürmek çok ama çok büyük bir günahtır . Sebepsiz yere adam öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir . Rabb'im böyle kötü olaylardan bizleri uzak eylesin .
Mükemmel bir konu olmuş . ALLAH c.c. razı olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Ağustos 2015, 21:27:49
Esselamu aleykum ve rahmetullah , Allah c.c razı olsun kardeşim kimlerin şehid mertebesinde kimlerin ise küfür üzere öldüklerini öğrenmiş olduk.


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Ceren üzerinde 29 Ağustos 2015, 21:36:45
Aleykümselam.Adam öldürmek ağır suçtur.Ama Müslüman olan ve tövbe eden kişi Rabbimin merhametine ulaşır.Rabbim bizleri ve herkesi kötülükten ve günahdan alı koysun inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Sefil üzerinde 29 Ağustos 2015, 22:14:42
Esselamu aleykum; Cenabı hak bizleri fenaliktan ve azginliktan muhafaza eylesin  altından kalkamayacagimiz işlerden bizleri muhafaza eylesin bize gerçek istikameti lutfetsin inşaallah...
Allah razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 30 Ağustos 2015, 16:44:47
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Bir insana zulmetmek canına kıymak çok ağır suçlardan birisidir.Rabbim c.c bizlere küçük büyük bütün günahlardan kaçınmayı nasip eylesin İnşaAllah.Allah c.c razı olsun İnşaAllah...


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: SeLiNaY 8 üzerinde 21 Ekim 2015, 14:25:08
selamun aleykum

Adam oldürmek çok büyük bir suç ve günahtır.ve Ahirette bunun bedelini ödeyecektir.
Yüce Allah bizleri bu ve buna benzer suçlardan korusun ve uzak eylesin Amin
Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Adam Öldürmenin Ağır Suç Olması ve Katilin Tevbesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 13 Şubat 2019, 14:12:00
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun