Konu Başlığı: Abdestte Niyetin Vücubu Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Ağustos 2010, 17:41:54 Abdestte Niyetin Vücubu
Ameller niyetlere göre değer kazanır, sıhhat bulur. Niyet bir bakıma ibâdetle âdeti birbirinden ayırır. Abdest de bir ibâdet olduğuna göre, niyete ihtiyaç vardır. Bu hususta müctehid imamların istidlal ettiği hadîs şudur: Ömer b. Hattab (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu işittiğini söylemiştir: "Ameller ancak niyete göredir ve ancak her kişiye niyet ettiği vardır. O halde kimin hicreti Allah'a ve Resulüne ise, onun hicreti Allah'a ve Resûlünedir. Kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadına ise, onun da hicreti hicret ettiği şeyedir."[446] Hadisin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Cümledeki hasr mantukıyle mi, mefhumuyla mı, manaya konulmuştur, lafzıyla mı bir ifade taşımaktadır? Hakikat mıdır, mecaz mıdır? Muhakkiklere göre mantukıyla hakikî mânayı ifade etmektedir. 2- Ameller ancak niyete göredir; niyetsiz amel ya sahih değildir, ya da kemâl anlamında değildir. 3- Cümle hazf-ı muzaf üzeredir, o da ya "sıhhat" ya da "kemâl" olabilir. Birinci lâfız mahzuftur diyenlere göre, niyetsiz amel sahih sayılmaz. İkinci lâfız mahzuftur diyenlere göre, niyetsiz amel kâmil değildir, ama yine de sahihtir. 4- Niyet makasidde mi, vesailde mi şarttır? Makasidde şarttır diyenlere göre, abdestte niyet şart değildir. Çünkü abdest bizatihi maksad değil, maksada vesile ve vasıtadır. Vesailde de şarttır, diyenlere göre, abdestte niyet şarttır. 5- Niyet kalben bir şeyi kasdetmektir. O halde niyetin yeri kalbdir. İster makasidde, ister vesailde kalben niyet getirmek yeterlidir; dil ile getirmeye gerek yoktur. Diğer bir tabirle niyet; kalben bir şeye azmetmektir. Şeriatta ise, niyet Allah'ın rızasını arzulayarak ve hükmüne imtisal ederek irâdenin fiile yönelmesi demektir. Ama hadîste niyet, sözlük mânasına hamledilir. 6- Amel niyetle sıhhat veya kemal bulacağı gibi, ıhlâs da gereklidir. Ihlâssız bir amel, ilâhî rızaya uygun olmadığı gibi, gaye ve hikmetinden de çok uzaktır. 7- Fiil ve amel niyete göre karşılık görür. Yolda bir yitik mala veya düşürülen bir paraya rastlayan kimse onu kendine maletmek üzere alırsa günahkâr olur, sahibini arayıp bulmak ve kendisine ulaştırmak için alırsa, bir sakıncası yoktur. Hüküm niyete göredir. 8- Hicret'in hadîsteki manâsı, Allah'ın yasakladığı şeyleri terkedip uzaklaşmaktır. Hadîslerin ışığı altında müctehid imamların ve ilim adamlarının istidlal, ihticac ve görüşleri: a) Hanefîlere göre: Abdest için niyet sünnettir. Niyet asla racî'dir; kurbiyet ve ibâdet asılla ilgilidir; abdestte gerekli değildir. Nitekim âyette abdestin farzları açıklanırken su ile yıkamak ve meshetmek mutlak anlamda emredilmiş, niyet şart koşulmamıştır.[447] b) Şafii'lere göre: Abdest alırken "ref'-i hades=(abdestsizliği kaldırmaya) niyet getirmek farzdır. Veya "tuhre (temizliğe) muhtaç olan şeyi mübah kılmaya niyet" edilir ki, bu abdestin farzlarından biridir. Niyetin vakti yüzü yıkamaya başlarkendir. Bazısına göre, yüzden önce bir sünnet yerine getirilirken, örneğin ağzı çalkalarken veya burna su çekerken de niyet getirmek kâfidir.[448] c) Hanbelilere göre: Niyet, kasd ve azim manâsına gelir. "Sefere niyet ettim" demek, ona kasd ve azmettim, demektir. Niyetin bütün hadeslerden temizlenirken getirilmesi şarttır. O bakımdan niyetsiz abdest, gusül ve teyemmüm sahih değildir. d) İmam Mâlik, Rabi'a, Şâfii’ Leys, İshak, Ebû Ubeyd ve İbn Münzir de aynı görüştedirler. Sevri ve rey tarafdarlarına göre, su ile taharette niyet şart değildir; teyemmümde ise şarttır. Çünkü Cenâb-ı Hak "Namaza kalkınca yüzlerinizi yıkayın..." buyurarak abdestin şartlarını zikretmiş, bu arada niyeti anmamıştır.[449] İlgili hadîs hakkındaki diğer görüşler: Buharî'de hadîsin başında nefy-u isbatı ifade eden (innemâ) edatı zikredilmemiştir. Diğer hadîs kitaplarından bir kısmında "niyet" kelimesi çoğul olarak nakledilmiştir. Hafız Ebû Said Muhammed b. Ali el-Haşşab diyor ki: "Bu hadîsi, Yahya b. Saîd'den 250'ye yakın insan rivayet etmiştir." Ebû İsmail el-Herevi Abdullah b. Muhammed el-Ansari diyor ki: "Ben bu hadîsi, Yahya b. Saîd'in arkadaşlarından 700 kişiye yakın râvîden dinleyip yazdım." İbn Mende kendi Müstahrec'inde bu hadîsi yirmiden fazla sahabinin Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den rivayet ettiğini yazar. Hadis taşıdığı mâna ve hükümlerle İslâm kavaidinden önemli bir kaideyi kendinde taşır. Bazı ilim adamlarına göre, İslâm fıkhı'nın üçte birini teşkil etmektedir. Çıkarılan Hükümler: 1- Ameller niyete göre sıhhat ve kemal kazanır. Niyetsiz bir amel üç mezheb imamına göre, sahih değildir. Ebû Hanîfe'ye göre, kâmil değildir, ama sahihtir. 2- Fiiller niyete göre karşılık görür. Nitekim yapılan bir akidde kasdedilen mâna başka, lâfız da başka olursa, itibar mânayadır, kaidesi bu hadîse dayanır. Ayrıca "Bir işten maksad ne ise hüküm ona göredir" kaidesi de aynı hadisin kapsamına girenlerden biridir. Meselâ bir şey hem helâllik, hem haramlık vasfını taşıyorsa bunlardan hangisi kasdedilerek işlenmişse ona göre hüküm alır. Yerde bulunan bir eşyayı, sahibini bulup vermek için almak helâldir. Kendine maletmek için almak ise haramdır.[450] 3- Hadîsteki hazf-ı muzaf "sıhhat" takdir edilince, abdestte niyet farz olur; "kemal" takdir edilince sünnet olur. O bakımdan üç mezhebe göre, abdestte niyet farzdır. Hanefî mezhebine göre, sünnettir. 4- Fenalıkları terketmek bir hicrettir. Kim ilâhî rızayı tahsili kasdederek kötülüklerden kaçınırsa, onun hicreti Allah ve Resülünedir. Kim de dünyalık elde etmek veya bir kadınla evlenmek niyetiyle yola çıkarsa, onun hicreti dünyalığa ve kadınadır. Konu Başlığı: Ynt: Abdestte Niyetin Vücubu Gönderen: Pelinay üzerinde 07 Eylül 2014, 19:49:24 Esselamü aleykmu..yine bilgi dolu bir paylaşım..Rabbim razı olsun..vesilenizle tekrarlamış olduk elhamdulillah..Rabbim daimi amel edenlerden kılsın inşallah..
Konu Başlığı: Ynt: Abdestte Niyetin Vücubu Gönderen: Rüveyha üzerinde 07 Eylül 2014, 19:59:34 Aleykümüsselam.Amin ecmain inşaAllah..Ameller niyetlere göre şekilleniyor..Mevlam her işe başlarken kendi rızası için niyet edenlerden kılsın..
|