Konu Başlığı: Abdestte İki Ayağı Yıkamak Farzdır Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Ağustos 2010, 17:35:38 Abdestte İki Ayağı Yıkamak Farz’dır:
Ayaklar dış organlarımızın en önemlilerinden biridir. Vücudumuzun bütün yükünü onlar taşır. Ayaklarımızı da en azından ellerimiz kadar temiz tutmamız ve bakımına itina göstermemiz gerekir. Rahat yürüyebilmemiz, rahat uyuyabilmemiz ve sağlıklı iş görebilmemiz için ayakarımızın sağlıklı olmasını kim inkâr edebilir? O bakımdan İslâm Dini, günde beş vakit namaz için abdest alındığında ayakları yıkamamızı emretmiş, ayrıca Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bu yıkamayı kendi sünnetiyle üçe çıkarmış ve parmaklar arasını hıllâllamamızı tavsiye etmiştir. Ondört asır önce insan sağlığına ne kadar bilimsel ölçüde önem verildiğine başka delil aramaya gerek var mıdır? Daha yirminci asrın ancak son yarısında Batı ve Amerika ilim adamları sabah ve akşam ayakları yıkamanın gerek uyku, gerekse sağlık bakımından çok lüzumlu olduğunu keşfedebildiler. Abdestte ayakları topuklara kadar yıkamanın farz olduğu âyet, hadîs ve icma' ile sabit omuştur. Ancak İmamiyye mezhebine bağlı olanlar, âyette "Ve ercüliküm" sözünü mecrur okuyarak, "bi-rüûsiküm" üzerine atfederek ayakların meshedilmesine kail olmuşlardır. İleride bu husus açıklanacaktır. İlgili hadisler: Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette demiştir ki: "Bir sefer Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bizden biraz geride kalmıştı. Kendisine (dönüp) vardığımızda ikindi vaktini geciktirmiş bulunuyorduk (ikindi vakti iyice yaklaşmıştı.) Abdest almaya başladık ve ayaklarımız üzerine meshediyorduk derken Resûlüllah (a.s.) yüksekçe bir sesle iki veya üç defa "Veyl (yazık) topuklara ateşten..." diye seslendi.[559] Ebu Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz topuğunu yıkamamış bir adam gördü, ona şöyle buyurdu : «Veyl (yazık topuklara ateşten!.»[560] Cabir b. Abdillah (r.a.)'dan yapılan rivayette, demiştir ki: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, abdest alıp topuklarına su dokundurmayan bir topluluk gördü ve onlara şöyle seslendi: "Veyl (yazık) topuklara ateşten!"[561] Abdullah b. Haris (r.a.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s) Efendimizin şöyle dediğini işittim, demiştir: "Veyl (yazık) topuklara ve ayak tabanlarına ateşten!"[562] Cerîr b. Hâzim'den, o da Katade'den o da Enes b. Mâlik'den rivayetle, Hz. Enes (r.a.) demiştir ki: Bir adam, Peygamber (a.s.) Efendimiz'e geldi, abdest almıştı da ayağının üstünde bir tırnak kadar kuru yer bırakmıştı. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ona şöyle buyurdu: "Dön de abdestini güzelce al!"[563] Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Abdestte ayakları yıkamak farzdır. 2- Ayakları belirlenen yere kadar tamamen yıkamak vâcibdir. Az da olsa kuru bir yer kaldığı takdirde abdest tamamlanmamış olur. 3- Laubali şekilde, dikkatsizce abdest almak Âhiret'te insanın muâhaza edilmesine sebep olabilir. Hadislerin ışığında müctehid imamların ve diğer ilim adamlarının istidlal, ihticac ve görüşleri: a) Hanefîlere göre: Abdestin dördüncü farzı, iki ayağı birer defa yıkamaktır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, "Ayaklarınızı topukara kadar yıkayın" buyurmuştur. Böylece atıf vavı'yla "ercül" kelimesi "vucüheküm" kelimesine atfedilmiştir. Mutlak emir ise tekrarı gerektirmez. İmamiyye mezhebine bağlı olanlar, ayakları meshetmek farzdır, demişler. Hasan el-Basrî, kişi ayağını abdestte yıkamakla meshetmek arasında serbesttir, demiştir. Müteahhîrinden bir kısmı ikisini birlikte yapmanın uygun olacağını savunmuşlardır.[564] Böylece Hanefîlere göre, abdestte ayakları yıkamak farzdır, meshetmek ise caiz değildir. b) Şâfiilere göre: İmam Şafiî diyor ki: Abdest alan kimseye ancak ayaklarının üzerini, altını ökçe ve topuklarını birlikte yıkamak kâfi gelir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den, iki ayağının üzerine meshettiği rivayeti de yapılmıştır.[565] Böylece Şafii mezhebinde, ayağında mest bulunmayan kimsenin abdest alırken iki ayağını topuklarıyla birlikte yıkaması, abdestin beşinci farzıdır. O bakımdan ayak çatlaklarındaki kirleri, tırnak altlarında biriken yabancı maddeleri gidermek vâcibdir. Aksi halde abdest yerine geçmiş olmaz.[566] c) Hanefilere göre: Abdestte iki ayağı yıkamak, ilim ehlinden çoğuna göre vâcibdir. Abdurrahman b. Ebî Leylâ diyor ki: "Resûlüllah'ın ashabı iki ayağı yıkama hususunda icma' etmiştir." Hz. Ali'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, o, abdestte iki ayakkabısı ve iki ayağı üzerinde meshediyor, sonra mescide girince ayakkaplarını çıkarıp namaz kılıyor." İbn Abbas (r.a.)'dan nakledildiğine göre, şöyle demiştir: "Ben, Allah'ın kitabında iki yıkama ve iki de mesh'den başka bir (hüküm) bulamıyorum." Enes b. Mâlik'den rivayet edildiğine göre, ona Haccac'ın, "iki ayağınızın zahirini de bâtınını, da yıkayın, parmaklar arasını hılâlleyin. Çünkü gerçekten âdemoğlunun murdarlığa en yakın olan organı ayaklarıdır", sözü anlatılınca, şöyle demiştir: "Allah doğru söylemiştir, Haccac ise yalan söylemiştir." Sonra da abdest âyetini okudu. Şa'bî'den nakledildiğine göre, şöyle demiştir: "Abdest iki yıkama ve iki meshten ibarettir. İki mesh teyemmümde sakıt olur." İbn Kudame, bunları naklettikten sonra diyor ki: "Şu bahsettiklerimizin dışında Müslüman fakihlerinden iki ayağı meshetmenin cevazına kail olan başka bir kimse bilinmiyor. Ancak İbn Cerîr'den nakledildğine göre, o şöyle demiştir: "Abdest alan kimse meshle yıkama arasında serbesttir. İbn Cerîr, âyetin zahiriyle ihticac etmiştir: Hz. Osman (r.a.) hadisinde, "Resûlüllah (a.s.) sonra iki ayağını üç defa yıkadı" cümlesi yer almaktadır ki, bunu Buhari ve Müslim ittifakla nakletmişlerdir.[567] Böylece Hanbelî imamlarına göre, abdestte iki ayağı yıkamak farzdır. Meshetmek caiz değildir. d) Mâlikîlere göre: Abdestin beşinci farzı, iki ayağı topuklara kadar yıkamaktır.[568] Bu konuda İmam Mâlik, Süheyl b. Ebî Salih'ten, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den, (r.a.) şu hadîsi rivayet ederek ayakları yıkamanın farz olduğunti belirtmiştir: "Mü'min kul abdest aldığı zaman, yüzünü yıkayınca, iki gözüyle baktığı yüzündeki bütün günâhlar su ile veya en son damla üe çıkar iki ayağını yıkayınca, ikisiyle yürüyüp (kazandığı) bütün günâhlar su ile veya en son damla ile çıkar da böylece günâhlardan arınmış olarak çıkar."[569] e) Şevkanî diyor ki: Hemen bütün asırlarda ve beldelerde fetva ehli bütün fakihler, iki ayağı topuklarla birlikte yıkamanın vâcib olduğuna kaildirler. Abdestte iki ayağı meshetmek yeterli değildir. Aynı zamanda hem yıkamak, hem meshetmek de caiz değildir. Bunun hilâfına icmâ'da ilmine itibar edilen bir görüş bir kimseden sübût bulmamıştır. Hz. Ali'den İbn Abbas ve Enes'den (Allah hepsinden razı olsun) yapılan rivayete gelince, bu görüşlerinden rücu' ettikleri (yapılan ciddî araştırmayla) sabit olmuştur. Nitekim Abdurrahman b. Ebi Leylâ, "Resûlüllah'ın ashabı abdestte iki ayağı yıkama hususunda icma' etmişlerdir," demiştir.[570] Ebû Cafer et-Tahavî' Merzuk tarikiyle Nezal b. Sabre'nin, "Ali'yi (r.a.) gördüm, öğle namazını kıldıktan sonra genişçe bir yere oturup etrafındaki insanlara (göstermek için) kendisine su getirildi. Önce onunla yüzünü ve iki kolunu meshetti; başını ve iki ayağını meshetti ve arta kalanı ayakta içtikten sonra şöyle dedi: "İnsanlardan bir kısmı bunun mekruh olduğunu iddia ediyor. Şüphesiz ki, ben Resûlüllah'tan (a.s.) gördüm, benim yaptığım gibi yapıyordu."[571] Mealindeki rivayetini naklettikten sonra diyor ki: Bize göre, bu ayakları meshetmenin farz olduğuna dair delil sayılmaz. Çünkü rivayetin seyrinde, "su getirildi, onunla yüzünü ve kollarını meshetti..." deniliyor. Burada meshten maksat su ile yıkamaktır. O bakımdan rivayetin son kısmında ayaklarını meshettiden de maksat su ile yıkamaktır. Bu ihtimali göz önünde bulundurmalıyız, yani ayağını meshetmesi, yüzünü meshetmesi anlamında olabilir.[572] Sonra da Ebû Cafer el-Tahavi konuyla ilgili 55 kadar rivâyetleri ve hadîsleri sıraladıktan sonra, ayakların mesh değil, yıkanmanın vâcib olduğunu belirterek geniş çapta bilgi veriyor. İbn Hazm, meshle ilgili rivayetleri dikkate aldıktan sonra, bunun hükmü kaldırılmıştır, diyor. İmamiyye mezhebine bağlı olanlar, ayakları meshetmenin vücubuna kaildirler. Âyetteki atıfla ve Hz. Ali'nin (r.a.) fiiliyle istidlal etmekteler. İbn Cerîr Taberî, Cübâî ve Hasen el-Basrî'ye göre, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, abdest alan kimse ayakları yıkamakla meshetme arasında serbesttir. Zahirîlerden bir kısmı ise, hem yıkamayı, hem meshetmeyi vâcib saymışlardır. Çıkarılan Hükümler: 1- Abdestte ayakları yıkamak farzdır. 2- Topuklara kadar yıkanması (topuklar dahil) gereklidir. 3- Belirtilen sınır içinde kuru bir yer kalırsa, onunla kılınan namaz iade edilir. 4- Cumhura göre, abdestte çıplak ayakları meshetmek caiz değildir. Konu Başlığı: Ynt: Abdestte İki Ayağı Yıkamak Farzdır Gönderen: Ceren üzerinde 06 Şubat 2019, 21:47:30 Esselamu aleykum. Abdest alırken iki ayağı topuga kadar yıkamak farzdır.Rabbim bizleri hakkiyla farzlarina uygun şekilde abdest alan kullardan eylesin bizleri inşallah. ..
|