Konu Başlığı: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Ağustos 2010, 16:50:35 Abdesti Bozan Şeyler
Abdest iç ve dış temizliğini birarada gerçekleştiren ilâhî emirlerden biridir. Mü'minin mi'racı sayılan namaza böylesine bir temizlikle başlamak kadar tabii ne olabilir? Çünkü Cenâb-ı Hak, her türlü ta'zîme, ihtirama, sevgiye ve saygıya lâyıktır. O iyice temizlenen kullarını çok sevdiğini açıklayarak imân ehlinin tertemiz bir hayat sürmelerini dilemiştir. Bizi ve melekleri tiksindiren küçük ve büyük abdest bozma, sözü edilen temizliği zedelemektedir; o bakımdan Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ön ve arkadan çıkan herhangi bir şey abdesti bozar, buyurarak genel bir ölçü vermiştir. Bu ölçü doğrultusunda abdest bozulduğu takdirde, namaz kılabilmek, Kur'ân'a el sürmek, Kabe'yi tavaf etmek için yeniden abdest almak gerekir. Çünkü bu amellerin hepsi muhteremdir ve ilâhî beyândan alınmadır. Konuyla ilgili hadîsler: Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Sizden biri, abdesti bozulduğu zaman abdest almadıkça Allah onun namazını kabul buyurmaz." Bu rivayet üzerine Hadramevt halkından bir adam, "Hades (abdestsizlik) nedir, ya Ebâ Hüreyre!?" diye sordu. O da şöyle cevap verdi: "Sessiz veya sesli yellenmektir. "[61] Mesh hakkında Safvan'dan rivayet edilen hadiste ise "lâkin dışkıdan, idrardan ve uykudan (dolayı abdest bozulur)," denilmiştir. İleride bunu belirteceğiz. Ma'dan b. Ebî Talha'dan, o da Ebû Derdâ'nın yaptığı rivayette demiştir ki: "Peygamber (a.s.) Efendimiz kustu ve hemen arkasından abdest aldı." Râvî Ma'dan devamla diyor ki: Dimeşk camiinde Hz. Sevbân'la karşılaştım ve bu hadisi ona söylediğimde şöyle karşılık verdi: "Ebû Derdâ doğru söylemiştir. (O gün) ben, Resûlüllah'ın abdest suyunu döküyordum..."[62] Tirmizî, bu babda en sahih rivayet de budur! demiştir. İsmail b. Iyâş'dan, o da İbn Cüreyc'den, o da İbn Ebî Müleyke'den, o da Hz. Aişe (r.a.)'dan rivayetle Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Kime namazda kusmak veya burun kanaması veya boğazından (ağız dolusu kusmuk ve benzeri bir) şey gelir veya mezyi isabet ederse, namazı bırakıp hemen gidip abdest alsın; sonra da o vaziyette konuşmayarak namazını kalan yerden bina edip tamamlasın."[63] Enes (r.a.)'den yapılan rivayette, demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz kan aldırdı, abdest almadan namaz kıldı ve kan aldırdığı yerden başkasını yıkamadı."[64] Hadislerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır: 1- Namaz ancak abdestli halde kılınır. Abdesti bozulan kimse yeniden abdest almadıkça, Allah onun namazını kabul etmez. Kıldığı namaz caiz olmaz. 2- İster sessiz, ister sesli olsun yellenmek abdesti bozar. 3- Dışkı ve idrardan dolayı abdest bozulur, bunlar ister az çıksın, ister çok çıksın farketmez. 4- Uyku da abdesti bozan sebeplerden biridir. 5- Kusmak da abdesti bozar. 6- Namazda kusmak, burun kanaması veya benzeri bir sebepten abdesti bozulan kimse namazı kaldığı yerde bırakıp konuşmadan, oyalanmadan abdest alırsa, gelip yarıda kalan namazı kaldığı yerden kılıp tamamlar. 7- Kan aldırmak abdesti bozmaz. Hadîslerin ışığında müctehid imamların tesbit, ictihad, istinbat, istidlal ve yorumları: a) Hanefilere göre: Abdesti "hades" bozar. Hades iki kısma ayrılır, hakikî ve hükmî. Hakikî hades hakkında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. İmam Ebû Hanîfe, İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, diri kimseden necisin çıkmasıdır. Bu ister ön ve arka gibi tabii yollardan; isterse yara, bereden, ağız ve burundan kan, kusmuk ve benzeri şey çıksın farketmez. Ön ve arkadaki tabii yollardan çıkan şeyler ister idrar, dışkı, mezyi, vedyi, ayhali kanı ve loğusa kanı gibi mutad şeyler olsun; isterse bir damar çatlaması neticesi çıkan kan olsun farketmez. Çünkü hadîsler bu hususta genel ve özel ölçüde bilgi vermektedir. Ebü Ümame el-Bahilî'den (r.a.) yapılan rivayette, demiştir ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in yanına girdim ve kendisine (mevcut yiyecekten) avuçlayıp bir avuç takdim ettim. Onu yedikten sonra müezzin geldi. Ben de "abdest... ya Resûlellah!" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Bize abdest ancak çıkan şeyden dolayı gerekir, giren şeyden dolayı değil..."[65] Bu ifadeyle Resûlüllah (a.s.) bedenden çıkan şeyleri umum mânada kullanmıştır. Diğer bazı hadîslerde ise abdesti bozan şeyler müteferrik olarak beyân edilmiştir. Böylece Hanefilere göre, idrar ve dışkıdan çıkan şey isterse az bir şey olsun mutlaka abdesti bozar. Çünkü içden dışa bir çıkış ve mahrecin çıkış noktasında beliriş söz konusudur. Mahreçlerin başı bedenin zahirinden sayılır. Çıkan şey ister etrafa yayılsın ister yayılmasın akıntı halinde olsun, olmasın farketmez. Bunun gibi mezyi, vedyi, meni, ayhali kanı ve loğusalık kanı ile bir damar çatlamasından dolayı akan kan da necis sayılır, bunların az miktarda da olsa, dışarı çıkması abdesti bozar. Ayhali ile loğusa kanından maksat, kadın abdestli iken yeni akmaya başlayanıdır, yani ayhalinin başlaması anında gelen kandır. Ayhali başladıktan sonra zaten kadın hep abdestsiz sayılır ve o vaziyette namaz kılması haramdır. Aynı zamanda tabii yoldan çıkan ve aslında necis olmayan taş ve benzeri şeyler de necasetin bulunduğu mahreçten geldiği çin necis sayılır ve abdest bozulur. Arkadan çıkan yel, haddi zatında temizse de necis bulunan bir yoldan geldiği için o da abdesti bozar. Tenasül aletinden ve kadının fercinden çıkan yel, zahir rivâyete göre abdesti bozmaz. İmam Muhammed'e göre bozar. İmam Kerhî'ye göre de bozmaz. Kusuntuya gelince, ağız dolusu olduğu takdirde abdesti bozar, daha az olursa bozmaz. İmam Züfer'e göre, kusuntu az olsun, çok olsun abdesti bozar. Bunlar gibi, uyku da abdesti bozan sebeplerden biridir. Yukarıdaki hadîste buna işaret edilmiştir. İster namazda, isterse namaz dışında uzanık bir halde uyuyan kimsenin abdesti bozulmuş kabul edilir. Bu husustaki delillerden biri de İbn Abbas (r.a.)'dan yapılan rivayettir ki, İbn Abbas şöyle demiştir: "Resûlüllah (a.s.) namazda iken (gece namazı olduğu kuvvetle muhtemeldir) uyudu, o kadar ki derin nefes ve horultusu işitildi. Sonra (namazı kılıp) şöyle buyurdu: "Ayakta, rükû'da', secdede, oturmuş halde uyuyan kimseye abdest gerekmez; abdest ancak uzanık halde uyuyana gerekir."[66] b) Şâfiîlere göre: Hadesin sebepleri, yani abdesti bozan sebepler dört grupta toplanmıştır : 1- Ön ve arkadan meni dışında çıkan bir şey. Bu ister gözle görülen bir madde olsun, ister görülmeyen bir şey olsun farketmez. O halde yellenmek de abdesti bozan sebeplerden biridir. Ön ve arkadan çıkan şey, ister necis olsun, ister olmasın farketmez, her iki durumda da abdest bozulur. 2- Mak'âdın yerle bitişip iyice yerleşmesi halinde uyumak dışında herhangi bir sebeple akim zail olması. Akim zail olmasının bazı sebepleri vardır : Belirttiğimiz durum dışında uyumak, cinnet getirmek, iyice sarhoş olmak ve bayılmak bu cümledendir. O halde mak'âdım iyice yere dayayıp yerleştirmeden uyumak, cinnet getirmek, sarhoş olmak ve bayılmak abdesti bozar. 3- Erkekle kadının tenlerinin birbirine dokunması, kişinin mahremi, yani nikâhı kendisine haram olan yakım bu genellemenin dışındadır. İki cinsin tenlerinin birbirine dokunmasıyla ikisinin de abdesti bozulur. En zahir kavi de budur. Bir de henüz iştiha çağma girmemiş kız'm tenine dokunması abdesti bozmaz. Ayrıca saça, dişe ve tırnağa dokunmak da abdesti bozmaz. Çünkü bunlar deri kapsamına girmez. 4- El ayasıyla, ister erkek, ister kadın, ister kendi nefsinin, ister başkasının cinsel organına dokunması, da abdesti bozar, Parmak aralarının, elin üst kısmının dokunması abdesti bozmaz.[67]. c) Hanbelîlere göre: Ön ve arkadan dışarı çıkan her şey abdesti bozar. İki tabii yoldan çıkan şeyler, mutad ve gayr-i mutad olmak üzere iki kısımdır. Mutad olanları, idrar, dışkı, menî, mezyi, vedyî ve yellenmektir. Bunların dışarı çıkmasıyla abdestin bozulacağında icma' vardır. İbn Münzîr'de aynı hususu belirtmiştir. Gayr-i mutad olanları ise, kan, kurt, küçük taş, kıl ve benzeri şeylerdir Bunlardan birinin dışarı çıkmasıyla abdest yine bozulur. Sevri, Şafiî, İshak ve rey tarafdarları da aynı görüştedirler. İmam Mâlik ise, bunların nadirattan olduğunu dikkate alarak abdesti bozmayacağını söylemiştir. Cinsel organlardan dışarı çıkan hava da Hanbelîlere göre abdesti bozar.[68] Yine bu mezhep imamlarına göre, kişi ne vaziyette bulunursa bulunsun uyuduğu takdirde abdesti bozulur, ancak çok az bir uyku bozmaz ki bundan uyuklama kasdediliyordur. Onlardan bazısı ise bu az uyuklamayı ayakta veya oturarak bir vaziyette takyid etmiştir. d) Mâlikîlere göre: Hafif bir uyku, uyuklama dışında uyku ne vaziyette olursa olsun abdesti bozar. Ancak makâdının altına mahreci kapatacak şekilde bir minder veya bez parçası yerleştirir de öylece oturarak uyursa abdest bozulmaz, ama bu vaziyetteki uyuma uzun sürerse bozulur.[69] Cinnet getirmek, bayılmak, sarhoş olmak ve uyumak aklın zail olmasına neden olduğundan abdesti bozar. Bunda icma' vardır. Riddet (dinden çıkıp murtedd olmak) da bu mezhebe göre abdesti bozar. Kahkahayla gülmek abdesti bozan sebeplerden biri değildir. Elin cinsel organa dokunması hakkında İmam Ahmed'den iki rivayet vardır: Birincisine göre, abdesti bozar; ikincisine göre, bozmaz. Aşırı kusmak, aşırı derecede kan akması ve yaradan fazla miktarda kurt-parazit çıkması hakkında şu genel kaideyle amel edilir: Ön ve arkanın dışında kalan herhangi bir yerden kan çıkar, mevcut yarada parazitler oluşup düşmeye başlar, fazla miktarda kusmak gibi şeylere dikkat edilir, necis olanları abdesti bozar, olmayanları bozmaz. İmam Ahmed'den yapılan bir rivayete göre bunlardan fahiş miktarda olanlar bozar.[70] Konuyla ilgili rivayetler, görüşler ve tahliller: 668 no'lu hadîsin sıhhati üzerinde yorum yapan olmamıştır. O bakımdan istidlale ve ihticaca şayan görülmüştür. 669 no'lu hadîs'i ayrıca İbn Carud, İbn Hibbân, Dâre-Kutni, Beyhakî', Taberânî, Hâkim ve İbn Mende az bir değişiklikle rivayet etmişlerdir, şöyleki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz kustuktan sonra (orucunu bozup) iftar etti..." Râvî Ma'dan diyor ki: "Dimeşk mescidinde Sevbân (r.a.) ile karşılaştığımda ona dedim ki, Ebû Derdâ (r.a.) bana şöyle haber verdi..." Bunun üzerine Hz. Sevbân (r.a.): "Ebû Derdâ doğru söylemiştir. O sırada ben, Resûlüllah'ın (a.s.) abdest suyunu döküyordum." İbn Mende bu hadisin isnadının sahih ve muttasıl olduğunu kaydetmiştir. Buharî ve Müslim bunun isnadında ihtilâf vaki olduğu için kendi kitaplarına almamışlardır. Tirmizî bu konuda diyor ki: "Hadîsi, Hüseyin el-Muallim tecvîd etmiştir." Ne var ki, hadîs üzerinde hayli ihtilâf söz konusudur. O bakımdan Beyhakî, bunun isnadında ihtilâf vardır, demiştir. Diğer bir yerde ise, isnadında ızdırab bulunduğunu söylemiştir. O bakımdan ihticaca uygun değildir, diye ilâve etmiştir. O bakımdan müctehid imamların kusuntu hakkındaki görüşleri farklıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, İmam Ebû Hanîfe ve arkadaşları ağızdan çıkan kusuntunun mide'den gelmesini, bir defada ağız dolusu olmasını abdesti bozan sebeplerden biri olarak belirtmişlerdir. İmam Şafiî ve arkadaşları, kusuntunun abdesti bozan sebeplerden biri olmadığına hükmetmişlerdir. 670 no'lu hadîsin muallel olduğunu söyleyenler çoğunluktadır. Çünkü İsmail b. Iyâş, Hicazlı olan İbn Cüreyc'den rivayet etmiştir ki, onun, sözü edilenlerden rivayeti genellikle zayıf kabul edilmiştir. Ebû Hatim ise, "İsmâil’in rivayeti hatalıdır", derken, İbn Mâîn, onu zayıflar arasında zikretmiştir. Beyhaki bu hadîs için, en uygun olanı, mursel sayılmasıdır. Böylece senedinden bir sahabinin düştüğü sanılmaktadır. Süleyman İbn Erkam ise bunu merfu'an rivayet etmişse de bu zât metruktür. Bu konudaki rivayeti Dare-Kutnî, İbn Âdiy ve Taberânî şu lâfızla nakletmişlerdir: "Sizden biriniz namazda iken burnu kanarsa, namazdan ayrılıp akan kanı yıkasın, sonra da abdestini iade etsin ve namazına yönelsin!" Hafız İbn Hacer, râvîlerin arasında Süleyman b. Erkam bulunuyor ki, bu zât metruktür, diyor.[71] Böylece hadîs üzerinde hayli farklı görüşler ortaya çıktığından müctehid imamlar ve diğer ilim adamlarının görüşleri de farklı olmuştur. Yukarıda kısmen açıkladığımız gibi, İmam Ebû Hanîfe, İmam Ebû Yusuf, İmam Muhammed, Ahmed b. Hanbel ve İshak akan kanın abdesti bozan sebeblerden biridir, demişlerdir. Ancak burundan veya vâcudun herhangi bir yerinden çıkan kanın akıntı yapacak kadar olması şarttır. İbn Abbas, İmam Mâlik, İmam Şafiî, İbn Ebî Evfâ, Ebü Hüreyre, Cabir b. Zeyd, İbn Müseyyeb, Mekhul ve Rabi'a (Allah hepsinden razı olsun) kanın abdesti bozmayacağını ifade etmişlerdir. 671 nolu hadîsi aynı zamanda Beyhakî de rivayet etmiştir. Hafız İbn Hacer bu hadîsin isnadında Salih bin Mukatil bulunuyor ki: bu zat zayıftır, demiştir. Nevevi onu zayıflar faslında zikretmiştir. Hadîsin açık delâletinden, vücuttan çıkan kanın abdesti bozmayacağı anlaşılıyorsa da, kuvvetli bir ihtimalle bundan maksat az bir kanın çıkması söz konusudur. Nitekim Ahmed b. Hanbel bu anlamda ictihadda bulunmuştur. Maksadın az kan olduğunu kuvvetlendiren bir başka rivayeti, Dare-Kutnî'nin Ebu Hüreyre'den (r.a.) merfu'an rivayet ettiği şu hadîstir: "Kanın bir damla, iki damlasından dolayı abdest gerekmez, meğerki akıntı yapan bir kan olsun.." Ancak bu hadîsin râvilerinden biri Muhammed b. Fazıl b. Atıyye bulunuyor ki, bu zat mekrûktur. Hafız İbn Hacer de onun zayıf olduğunu söylemiştir. Ahmed b. Hanbel, "onun hadîsi, yalancı gurubun hadisidir" demiştir.[72] İbn Abbas (r.a.)'dan rivayet edilen, "Kan aldırmanın izini kan aldırılan yerden yıkayıp gidermen senin için yeterlidir," mealindeki hadîsle daha çok İmam Şafiî istidlal ve ihticacda bulunmuştur. Çıkarılan Hükümler: 1- Ön ve arkadan çıkan her şey abdesti bozar. Ancak İmam Mâlik'e göre mutad olmayan şeylerin çıkması abdesti bozmaz. Ahmed b. Hanbel'e göre, mutad, gayr-i mutad çıkan her şey abdesti bozar. 2- Vücuttan çıkıp akan kan abdesti bozar. İmam Şafiî'ye göre, kan, irin ve benzeri şeylerden dolayı abdest bozulmaz. 3- Uyumak da abdesti bozar. İmam Mâlik'e göre, mak'âdını iyice oturtulmuş bir minder veya bir beze dayanıp mütemekkin bir vaziyette uyumak dışında diğer bütün uyku halleri abdesti bozar. 4- Kusmak ağız dolusu olup bir defada çıkarsa abdesti bozar. İmam Şafii'ye göre bozmaz. 5- Kan aldırmak abdesti bozmaz. Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 24 Mart 2014, 21:12:12 SELAMUNALEYKUM;
Paylaşım için teşekkürlerrr... Sizin sayenizde hem öğrendim hem de tekrar ettim... Ama bir şeye değinmek istedim, doğru mu? - Namaz ancak abdestli halde kılınır. Abdesti bozulan kimse yeniden abdest almadıkça, ALLAH onun namazını kabul etmez. Kıldığı namaz caiz olmaz. 2- İster sessiz, ister sesli olsun yellenmek abdesti bozar. 3- Dışkı ve idrardan dolayı abdest bozulur, bunlar ister az çıksın, ister çok çıksın farketmez. 4- Uyku da abdesti bozan sebeplerden biridir. 5- Kusmak da abdesti bozar. 6- Namazda kusmak, burun kanaması veya benzeri bir sebepten abdesti bozulan kimse namazı kaldığı yerde bırakıp konuşmadan, oyalanmadan abdest alırsa, gelip yarıda kalan namazı kaldığı yerden kılıp tamamlar. 7- Kan aldırmak abdesti bozmaz. Son maddeye göre kan aldırmak abdesti bozmaz ama oruçlu iken sürekli uyuşturucu madde kullanıp uyuşturduklarınında ise madde kullandıkları için de oruç bozulmaz mı? Biliyorum çok saçma bir soru ama doğru mu? Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: Kevser 9 üzerinde 24 Mart 2014, 22:07:42 Abdest ayeti bildiğim kadarıyla Medine'de inmiştir. "Kur'an okumak isteyen herkes istediği zaman, abdestli veya abdestsiz olduğunu düşünmeden, açıp Kur'an'ını okumalıdır. Baş ucu kitabı olarak, cep kitabı olarak devamlı yanında taşımalıdır." Bu ne kadar doğru? Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: 8-D fatma zehra üzerinde 04 Nisan 2014, 18:22:39 çok güzel bilgiler allah sizden razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: Ceren üzerinde 18 Şubat 2019, 18:04:38 Esselamu aleyküm. Rabbım bizleri hakkıyla farza uygun abdest alan ve abdesti bozan durumları bilen kullardan olalım inşallah. Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: Mehmed. üzerinde 18 Şubat 2019, 23:03:07 Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Abdesti Bozan Şeyler Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Şubat 2019, 01:04:54 Aleyküm Selam. Rabbim bizleri herzaman adabına uygun abdestini alan kullarından olmayı nasip etsin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun |