Konu Başlığı: Mallarının Ve Evlatlarının Kendilerini Namazdan Alıkoymamaları Gönderen: Ekvan üzerinde 06 Nisan 2011, 00:40:10 Münafıklara, Mallarının Ve Evlatlarının Kendilerini Namazdan Alıkoymamalarını Emretmesi ' Yüce Allah şöyle buyuruyor: Ey îmân edenler! (yani, -dedi: Bu (sadece dilleriyle îmân eden münafıklar hakkında indi:— ey sadece dil ile îmân ettiklerini ikrar edenler}. Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah'ı anmaktan {yani, farz olan namazı kılmaktan} alıkoymasın. Kim bunu yaparsa {yani, namazı terkederse}, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Münâfikûn/9) Münafıkların namazları hakkında Yüce Allah Nisa sûresinde şöyle buyurmaktadır: Namaza kalktıkları vakit de üşene üşene kalkarlar {yani, ağırdan alarak, istemeyerek kılarlar} insanlara {namaz için kalkmak suretiyle, kıldıkları namazla} gösteriş yaparlar {yani, insanlar kendilerini görürse namaz kılarlar, görmezse kılmazlar} ve Allah'ı ancak pek az anarlar {yani, riyakârlık olsun ve başkaları duysun diye namaz kılarlar, onu da az miktarda kılarlar; görülmedikleri bir yerde iseler namaz kılmazlar}.[105] (Nisâ/142) Bunun bir benzeri de Tevbe sûresindedir (54. âyet). Yüce Allah bir başka âyet-i kerîmede de şöyle buyurmaktadır: Vay haline o namaz kılanların {yani, münafıkların —ardından Yüce Allah onları şöyle nitelendirmektedir-}. Onlar ki, namazlarından gaflet içindedirler {yani, namaz vakti geçene kadar başka şeylerle oyalanırlar}. Onlar ki, riyakârlık {yani, namaz kılarken insanlara riyakârlık} yaparlar (yani, insanlar kendilerini görürse namaz kılarlar, tenhada " yalnız kaldıklarında ise namaz kılmazlar} ve maunu {yani, zekâtı} engellerler.[106] (Maun/4-7) [107] [105] I/87b: Namaza kalktıkları vakit üşenerek kalkarlar {yanı, münafıklar ağırdan alır ve istemeyerek kalkarlar. Bunun kendilerinin bir vazifesi olduğu kanaatinde değildirler}. [106] II/253b: ...yani, insanlar onları görecek olurlarsa, namaz kılarlar ve böylelikle insanlara karşı riyakârlık yaparlar. Namazlarını Allah için kılmazlar. Maunu da engellerler {yani, farz olan zekâtı da vermezler}. Maun, Kureyş lehçesinde su demektir. " [107] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 72-73. |