Konu Başlığı: Kısas Ve Kısasın Affedilmesi Gönderen: Ekvan üzerinde 25 Mart 2011, 12:48:32 Müslümanlarla Birlikte Onların Yurdunda İken Bir Mitmini Kasden İsrâ sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:Öldürenin Durumu, Kısas Ve Kısasın Affedilmesi Allah'ın haram kıldığı canı hak ile olmadıkça öldürmeyin! (İsra/33) Nebî (s.a) buyurdu ki: — Ben insanlarla, lâ ilahe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Onlar bu sözü söyledilermi, kanları bana haram olur. Onun hakkı ile olması müstesna, hesablan da Allah'a aittir. Sordular: — Ey Allah'ın Rasûlü! Hakkı nedir? f Buyurdu ki: — Cana karşılık can, evli iken zina etmek ve İslâm'dan irtidad edip îmân ettikten sonra dîninden çıkıp cemaatten ayrılmak. Sonra Yüce Allah şöyle devam etti:'ki- Kim zulmen katledilirse {yani, Müslümanlardan kim haksız yere Öİdürülürse} Biz onun {yani, maktulün! velisi için bir sultan kıldık {yani, öldürülenin velisini, katile karşı yetkili kıldık; dilerse öldürür, dilerse affeder ve diyet alır}. {Bu hususta yetki imama/halifeye ait değildir}. O halde o da {yani, maktulün velisi de} Öldürmede haddi aşmasın {ya-.; ni, katilden başkasını, başka bir yakınını öldürmek suretiyle haddi aşmasın}. Zira o yardıma mazhar olmuştur {yani, Allah, yüce kitabında kısas hususunda işi maktulün velisine havale etmiştirf. (İsrâ/33) Kısasa kısas ve kısastan vazgeçip affetmek ise Bakara sûresinde Yüce Allah'ın şu buyruğunda açıklanmaktadır: Ey îmân edenler! Katledilenler {yani, kasden Öldürülenler) hakkında üzerinize kısas yazıldı. Hüre karşılık hür... (Bakara/178) Dedi: Arablardan iki kabile İslâm'dan az önce câhiliye döneminde birbirleriyle savaştılar. Aralarında öldürülenler, yaralananlar oldu. O kadar ki köleler ve kadınlar dahi öldürüldü. Müslüman oluncaya kadar birbirlerinden (intikam) almadılar. İki kabileden birisi sayı ve mal bakımından diğerinden daha ileri idi. Bunlar, "Bizden köle karşılığında onlardan hür birisini, kadın karşılığında da onlardan bir köleyi öldürmedikçe razı olmayız" dediler. Bunun üzerine Allah haklarında, "Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi" buyurdu ve böylelikle kan hususunda aralarında eşitlik olduğunu belirterek onlara adaleti emretti. Onlar da buna razı oldular. ...köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi. (Bakara/178) Daha sonra, cana can âyeti bunu neshetti: Cana can {yani, hür Müslüman erkek hür Müslüman erkeğe, hür Müslüman kadın hür Müslüman kadına —öldürme kasden ise- karşılıktır}, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş yaralar da birbirine kısas yapılır. (Mâide/45) Mukâtil 'Amr b. Şu'ayb'tan, o babasından, o dedesinden, o da Nebî'den (s.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Kâfir karşılığında mü'min öldürülmez. Sonra Yüce Allah'ın, {Kasden olması halinde}, öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazıldı (Bakara/178) hükmü tekrar geldi. Yüce Allah'ın, Fakat kime kardeşi tarafından bir şey affolunursa (Bakara/178) buyruğunda maktulün velisi ile katil dînde kardeş olarak değerlendirildi ve ona "kâfir" adı verilmedi. Diyor ki: Eğer maktulün velisi, dînde kardeşi olan kâ-tüı affedip diyet almaya razı olacak olursa, ma1 ruf üzere istesin {yani, maktulün velisi diyeti yumuşak bir üslupla istesin}. (Katil de} ona güzellikle ödesin {yani, katil diyeti kendi malından maktulün velilerine zorluk çıkarmadan ve eziyet vermeden ödesin}. Bu {yani, katili affetmek ve diyet almak}, Rabbınizden bir hafifletmedir. (Bakara/178) Dedi: Yüce Allah'ın Tevrat ehli hakkındaki hükmü kasden öldüren kimsenin öldürülmesi ve affedilmemesi' ondan diyet alınmaması şeklinde idi. Hataen öldüren de öldürülürdü; ancak hatâen öldürülenin velisi affedebilirdi, incil ehli hakkındaki hükümde affetmek söz konusuydu, kısas yoluyla öldürmek yoktu, diyet de alınmıyordu Muhammed'in (s.a) ümmetine ruhsat verdi. Kasden öldü rülenin velisi dilerse katili öldürür, dilerse affeder dilerse diyet ahr. Bu bakımdan Yüce Allah buyurmuştur ki: Bu, Rabbinizden bir hafifletme {yani, kasden öl-1 .( dürmede af ve diyet bir hafifletme} ve rahmettir %'*'[ iyam> birbirinize merhamet etmeniz içindir} Kim '?' ' bundan sonra haddi aşarsa {yani, kim diyet aldıktan sonra katili öldürürse} onun için elim bir azap vardır (yanı, çok can yakıcı bir azab vardır- diyeti •şSfsJi: almasına rağmen katili öldüren kimse affedilmez : ondan diyet kabul edilmez}. (Bakara/178) Nebî (s.a) buyurdu ki: Diyeti aldıktan sonra katili öldüren affedilmez Çünkü Yüce Allah onun için elîm bir azab tesbit etmiştir. Ey lübb sahipleri {yani, ey aklı bulunan ve kısası düşünerek kısas korkusu ile öldürmekten alıkonulan kimseler} kısasta sizin için hayat vardır {yani kısas birbirinizi öldürmenizi engeller}. Umulur ki\ ittika edersiniz {yani, kısas olunmak korkusuyla! kan dökmekten ittika etmeniz için)... (Bakara/179); [164] [164] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 143-147. |