๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 21 Mart 2011, 16:20:44



Konu Başlığı: Vasiyyetler bölümü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Mart 2011, 16:20:44

ONSEKİZİNCİ BÖLÜM
 
VASİYYETLER BÖLÜMÜ [51]

 
1. Arazinin Aslını Vakfedip Gelirini Sadaka Olarak Dağıtmak

 

210. Hz. Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

Hayber arazisinden, bir arazi hisseme düşmüştü. Bunun üzerine (istişare yapmak üzere) Resulullah (s.a.v)'e gelip (ona):

(Hayber arazisinden) bir arazi hisseme düştü. (Şimdiye kadar) bana, bundan daha güzel ve daha harika bir mal düşmedi. (Bana) bu arazi ile ilgili (ne yapmamı) emredersin?' dedi. Resulullah (s.a.v):

İstersen arazinin aslını vakfedip (gelirini) sadaka (olarak) verirsin1 buyurdu.

Bunun üzerine Ömer, bu arazinin aslı; satılmamak, hibe edilmemek (şartıyla gelirini) fakirlere, yakınlara, köleleri (azad etmek isteyen kimseler)e, misafir(ler)e ve Allah yolunda (çalışanlara) tasadduk etti.

Bu araziye bakan kimsenin, bundan mal edinmeksizin ve mülkiyetine dokunmaksızın örfe göre yemesinde, bir dostuna yedirmesinde bir günah yoktur.[52]

Bu hadis(in bu şekildeki metnin)i; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî ile Nesâî rivayet etmiştir.

Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Ömer, Peygamber (s.a.v)'e:

Hayber (gazası sonunda, ganimet taksim  de bana düşen yüz hisse, şimdiye kadar hiç sahip olmadığım derecede güzel. Ben, onu, sadaka (olarak) vereceğim' dedi. Peygamber (s.a.v):

Arazinin aslını vakfet. [53] Gelirini/meyvesini de (Allah yolunda) sadaka (olarak) ver! buyurdu.[54]

Yine Nesâî'nin buna benzer bir rivayeti daha var. Bu rivayetin içerisinde şu ifade yer almaktadır:

Benim yüz baş hayvanım vardı. Onlarla, Hayber halkından yüz hisse arazi aldım. Şimdi de o araziyi, (sadaka olarak vermek suretiyle) şanı yüce olan Allah'a yaklaşmak istiyorum' (dedi). Peygamber (s.a.v):

Arazinin aslını vakfet. Gelirini/meyvesini de (Allah yolunda) sadaka (olarak) ver!' buyurdu.[55]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Hz. Ömer şöyle der:

Resulullah (s.a.v)'e, Semğ'deki arazimi (ne yapayım diye) sordum. Resulullah (s.a.v)'de:

Arazinin aslını vakfet. Gelirini/meyvesini de (Allah yolunda) sadaka  (olarak) ver!1 buyurdu.[56]



[52] Buhârî, Şurût 19, Vesâyâ 22, 28; Müslim, Vasiyet 15 (1632, 1633); Ebu Dâvud, Vesâyâ 13 (2878); Tirmizî, Ahkâm 36 (1375); Nesâî, İhbâs 2; İbn Mâce, Sadâkat 4 (2396, 2397); Ahmed b. Hanbel, 2/114

[53] Vakrf1 kelimesi, sözlükte; hapsetmek anlamındadır. Bundan dolayı mahşerde insanların hesap vermeleri için hapsedildikleri yere "Mevkif denilmiştir. Çoğulu, "Evkaftır. Terim olara ise; bir mülkün menfaatini insanlara tahsis edip aslını Allah'ın mülkü hükmünde olmak üzere, mülk edinme yada edindirmeden alıkoymaktır.

Vakfedilen malın; alışverişe, hibeye ve mirasa konu olamayacağı hususunda itifak vardır. Çünkü vakıfta asıl olan, belli bir süreyle sınırlandırılmalım olmamasıdır. Mülkünün bir kısmını yada tamamını vakfetmek isteyen kişi; vakfedeceği şeyin mahiyetini, ne için vakfettiğini ve nasıl kullanılması gerektiğini kesinlikle beyan etmelidir. Esasen vakıf olayı; yüce Allah'a iman ve hesap gününe hazırlanma şuuruyla yakından alakalıdır. Çünkü Kur'an'da; "Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş olamazsınız. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir" (Âl-i İmrân: 3/92} buyurulmaktadır. Bu ayetinden inmesinden sonra sahabiler, sevdiği mallan infak etme hususunda yarışa girmişlerdir. Yine Resulullah (s.a.v)'in, Medine'de bulunan ve kendi özel mülkü olan "Fedek Arazisİ"ni, fakir müminlerin ihtiyaçlarının karşılanması için vakfettiği bilinmektedir. B.k.z. Yusuf Kerimoğlu, Emanet ve Ehliyet, 2/459-461 Ölçü Yayınlan, İstanbul 1985 (ç) 

[54] Nesâî, İhbâs 3

[55] Nesâî, İhbâs 3

[56] Nesâî, İhbâs 3


Konu Başlığı: Ynt: Vasiyyetler bölümü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Aralık 2022, 05:50:20
Esselamü Aleyküm Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
 Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim