๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 24 Mart 2011, 19:03:51



Konu Başlığı: Telbiyenin şekli ve vakti
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 24 Mart 2011, 19:03:51
6. Telbiyenin Şekli Ve Vakti

 

144. Abdullah ibn Ömer (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a.v)'in, telbiye getirirken şöyle buyurduğunu işittim: Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke Lâ şerîke leke lebbeyfcf in-ne'1-hamde ve'n-Ni'mete leke ve I-Mülk, Lâ şerîke lek.

(-Allahım! Tekrar tekrar İcabet sana. Tekrar tekrar icabet sana. Tekrar tekrar icabet sana. Senin ortağın yoktur. Emret! Hamd, Sana mahsustur. Nimeti veren Sensin. Mülk Senindir. Senin benzerin ve ortağın yoktur.) [427]

Bu kelimelere (herhangi bir) ilave yapılmamıştır.

Bir rivayette ise şu ilave vardır:

Abdullah ibn Ömer der ki:

'Resulullah (s.a.v), Zulhuleyfe'de iki rekat namaz kılar, sonra Huleyfe mescidinin yanında devesi kendisini kaldırarak doğrulttuğunda bu kelimelerle telbiye yapardı.

(Yine) Abdullah ibn Ömer der ki:

(Babam) Ömer ibnü'l-Hattâb, Resulullah (s.a.v)'in şu kelimelerden ibaret olan telbiyesini yapar, [428] (sonra da:)

Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyk ve sa'deyk, ve'1-Hayru bi yedeyk, lebbeyk ve'r-Rağbâu ileyke vei-Amel (Emret, emrine amadeyim, emret! Senden saadetler dilerim, hayr(lar) Senin elindedir, emret, di-iek(ler) Sana (arz edilir), amel(ler) de Sana'dır)' derdi. [429]

Yine bir rivayette, Abdullah ibn Ömer şöyle der:

Ben, telbiyeyi, Resulullah (s.a.v)'in (mübarek ağzm)dan kaptım."

(Hadisin ravisi, bu hadisi,) ziyadeyle birlikte bunun bir benzerini rivayet etmiştir. [430]

Bu, Buhârî ile Müslim'in (naklettiği) rivayettir.

Tirmizî, Ebu Dâvud ile Nesâînin rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:

Resulullah (s.a.v)'in telbiyesi (şu şekildeydi:)

Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke Lâ şerike leke lebbeyk, in-ne'1-hamde ve'n-Ni'mete leke ve'1-Mülk, Lâ şerike lek.

(Allahım! Tekrar tekrar icabet sana. Tekrar tekrar icabet sana. Tekrar tekrar icabet sana. Senin ortağın yoktur. Emret! Hamd, Sana mahsustur. Nimeti veren Sensin. Mülk Senindir. Senin benzerin ve ortağın yoktur.)

(Hadisin ravisi Nâfî') der ki: Abdullah ibn Ömer, telbiyesine (şu kelimeleri de) ilave ederdi:

Lebbeyk lebbeyk lebbeyk ve sa'deyk, ve'1-Hayru bi yedeyk, lebbeyk ve'r-Rağbâu ileyke ve Amel {Emret, emrine amadeyim, emret! Senden saadetler dilerim, hayr(lar) Senin elindedir, emret, dilekler Sana (arz edilir), amel(ler) de Sana'dır.)" [431]

Yalnız Ebu Davud'un rivayetinde, Lebbeyk lebbeyk lebbeyk (Emret, emrine amadeyim, emret!)" ifadesi, Abdullah ibn Ömer'in ziyadesinde üç defa tekrar edilmiştir.

Nesâî'nin rivayeti de, Buhârî ile Müslim'in rivayetine benzer olup bu rivayeti, Şu kelimeler ile" ifadesine kadar ziyadeyle nakletmiştir. [432]



[427] Buhârî, Hac 26, Libâs 69; Müslim, Hac 19 (1184); Ebu Dâvud, Menâsik 26 (1812); Tirmizî, Hac 13 (825); Nesâî, Menâsik 54; İbn Mâce, Menâsik 15 (2918); Ahmed b. Hanbel, 2/3, 34, 40, 43, 42, 53

[428] Telbiye: Kelime olarak, "Lebba"dan gelir. Üstten gelen bir emre yada davete karşı aralıksız icabet anlamını taşır. Telbiye şu şekilde yapılır:

"Lebbeyk! Allahüme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk. Inne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'1-mülk. Lâ şerike lek"

Anlamı: "Allahım! Tekrar tekrar icabet sana. Tekrar tekrar İcabet sana. Tekrar tekrar icabet sana. Senin ortağın yoktur. Emret! Hamd, Sana mahsustur. Nimeti veren Sensin. Mülk Senindir. Senin benzerin ve ortağın yoktur."

Bu telbiye şekli, İslamî'dir. Cahiliye Araplannkinden farklıdır. Bu telbiye şeklini, Hz. Peygamber (s.a.u)'e, Cebrail öğretmişti.

Telbiyeyi, erkekler yüksek sesle söylerler. Kadınlar da alçak sesle söylerler. Telbiye, ihrama büründükten sonra inişlerde, yokuşlarda, başkalarıyla konuşmalarda, gece veya gündüzde, oturmalarda, kalkmalarda, namazların ardından, bir şeye binerken, mescid gibi her değişiklikte tekrar edilir. Her tekrar, peşpeşe üç kere yapılır. Telbiyeden sonra Duâ edilir.

Telbiyeye, hacılar, Akabe Cemresindeki şeyten taşlama anına, yani bayramın birinci günü sabahına kadar devam ederler. Umre yapanlar da, tavafa başlayıncaya kadar devam ederler.

Buraya kadar telbiye ile ilgili anlatılanlar, Hz. Peygamber (s.a.v)'in uygulamasından alınmıştır.

Telbiye'nin hikmeti ise; insanların, Beytullah'a misafir olarak gelmelerinin Allah'ın, kendilerine büyük bir lütuf ve ihsanı olduğuna dikkatleri çekme ve Allah'ın adının yüceltilme vardır.

Telbiye'nin hükmü konusuda alimler ihtilaf etmişlerdir:

Hanefilere göre; telbiye, ihramın şartıdır. İhramın sahih olabilmesi için telbiye şarttır. Tel-biyye, dille yapılır. Allah'ı ta'zim kastıyla yapılan her türlü tehlil, tekbir, teşbih ve tahmid telbiyenin yerini tutar.

Alimler, "lebbeyk" kelimesi üzerinde ihtilaf etmişlerdir. Sîbeveyh'e göre, bu lafız, tesniye-dir. Yalnız onunla çokluk ve sayıda tekrar kast edilir. Yûnus'a göre ise, müfred bir kelimedir.

Telbiye'nin manası üzerinde de ihtilaf edilmiştir. Bazıları, "tekrar tekrar icabet ederim" manasında olduğunu söylemişlerdir. Bazılarına göre İse, "Sana tekrar tekrar itaat ederim", bazılarına göre ise "teveccühüm Sanadır", bazılarına göre ise, "Muhabbetim Sanadır", bazılarına göre ise "Samimiyetim Sanadır" anlamındadır.

Doğru olanı, birincisidir. Çünkü ihrama giren bir kimse, Allah'ın davetine icabet etmiş demektir. Kadı îyâz (ö. 544/1149)'a göre bu icabet, Hz. İbrahim'den kalmıştır, (ç)

[429] Müslim, Hac 21 (1184)     

[430] Müslim, Hac 21 (1184)     

[431] Ebu Dâvud, Menâsik 26 {1812}; Tirmizî, Hac 13 (825); Nesâî, Menâsik 54

[432] Nesâî, Menâsik 54


Konu Başlığı: Ynt: Telbiyenin şekli ve vakti
Gönderen: Sevgi. üzerinde 23 Ekim 2022, 07:28:09
Esselamü Aleyküm bilgiler için Allah sizlerden razı olsun inşaAllah
Rabbim bizleri Peygamber Efendimizin yolundan ayırmasın


Konu Başlığı: Ynt: Telbiyenin şekli ve vakti
Gönderen: Mehmed. üzerinde 24 Ekim 2022, 20:37:57
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun