๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 04 Nisan 2011, 13:04:35



Konu Başlığı: Sehiv secdesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 04 Nisan 2011, 13:04:35
16. Sehiv Secdesi

 

59. Abdullah ibn Mes'ud (r.a)'dan rivayet edilmiştir:

Peygamber (s.a.v) namaz kıldırdı. Fazla yada eksik (namaz kıldır­dı). Bazı raviler (bu konuda) şüphe etti. Doğrusu, Peygamber (s.a.v)'in fazla kıldırmasıdır- Selam verince, ona:

Ey Allah'ın resulü! Namaz hakkında yeni bir şey mi var?1 denildi. Resulullah:

Ne oldu?' buyurdu. (Orada bulunan sahabiler:)

Namazı şöyle şöyle kıldın' dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) hemen bacaklarını bükerek kıbleye karşı oturdu ve iki secde yaptı. Sonra selam verdi. Sonra yüzünü bize çevirip:

Gerçekten namaz hakkında yeni bir şey olsaydı, ben onu size haber verirdim. Fakat ben de ancak (ve ancak) bir insanım. Sizin gibi ben de unuturum. Bununla birlikte bir şeyi unuttuğumda hemen bana hatırlatın! Biriniz namazında şüphe ederse (kaç rekat kıldığı ile ilgili) doğruyu araştırıp namazını onun üzerine tamamlasın.  Sonra da İki secde yapsın' buyurdu. [611]

Başka bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır: (Sahabiler:)

Namazı beş rekat kıldın' dediler.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) kıbleye döndü ve iki secde yaptı. Sonra da selam verdi. [612]

Bu hadisi(n metnini), Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. Diğer bir rivayet ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), iki sehiv secdesini [613] selam [614] ve kelamdan [615] sonra yaptı. [616]

Müslim, bunun benzeri bir hadisi kısa bir şekilde Abdullah ibn Mes'ud dan şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah (s.a.v) bize beş (rekat) namaz kıldırdı. Bunun üzerine biz:

Ey Allah'ın resulü! Namaza (bir şey mi) ilave edildi1534 dedik. Bu­nun üzerine Resulullah (s.a.v):

Ne oldu?1 buyurdu. (Sahabiier:)

Namazı beş (rekat) kıldırdın' dediler. Resulullah (s.a.v):

Ben de ancak (ve ancak) sizi gibi bir insanım. Sizin hatırladığı­nız gibi hatırlar, unuttuğunuz gibi ben de unuturum [617] buyurdu. Sonra iki sehiv secdesi yaptı.[618]

Yine Müslim'in daha önce geçene benzeyen başka bir rivayeti, Hz. Pey­gamber (s.a.v)'den naklen §u şekildedir:

Doğruyu bulmak için bunların hangisinin daha layık olduğuna bir baksın. [619]

Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Doğ­ruyu bulmak için bunların hangisinin daha layık olduğuna bir baksın"

ifadesi yer almaktadır. [620]

Yine Müslim'in başka bir rivayetinde; Hasan b. Ubeydullah yoluyla İbra­him'b. Süveyd'in şöyle dediği geçmektedir:

Aikame bize öğle namazını beş rekat kıldırdı. Selam verince, (namazda­ki) cemaat:

Ya Eba Şîbil! Namazı beş rekat kıldırdın'dediler. Aikame:

Hayır! Ben (bunu) yapmadım' dedi. Cemaat:

Evet! (Yaptın)' dediler.

(Hadisin ravisi İbrahim b. Süveyd der ki:) Çocuk olduğum halde ben de cemaatin tarafında idim. Ben dahi:

Evet! Beş rekat namaz kıldırdın' dedim. Aikame, bana:

Ey şaşı gözlü sende mî bunu söylüyorsun?' dedi. Ben de:             

Evet!' cevabını verdim.

Bunun üzerine Aikame kıbleye dönüp iki secde yaptı. Sonra da selam verdi. Daha sonra da şöyle dedi: Abdullah ibn Mes'ud şöyle dedi ki:

Resulullah (s.a.v) bize beş rekat namaz kıldırdı. Namazı bitirin­ce, cemaat kendi arasında kargaşalık çıkardı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Ne oluyor size?' buyurdu. Cemaat:

Ey Allah'ın resulü! Acaba namaza (bir şey mi) ilave edildi' dedi­ler. 'Resulullah (s.a.v) :

Hayır!' diye cevap verdi. Cemaat:

Doğrusu beş rekat namaz kıldırdında...' dediler. Bunun üzerine

Resulullah (s.a.v) kıbleye döndü ve iki secde yaptı. [621] Sonra selam ver­di. [622] Sonra da:

Ben de ancak (ve ancak) sizi gibi bir insanım. Sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum' buyurdu.[623]

Yine Müslim'in bir rivayetinde, Sizden bîriniz (kaç rekat namaz kıldığını) unuttuğu zaman iki secde yapsın"

ilavesi yer almaktadır. [624]

Yine Müslim'in konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v) bize namaz kıldırdı. Ya fazla kıldırdı yada eksik kıldır­dı. (Hadisin ravisi İbrahim der ki: Bu şüphe, benden kaynaklanmaktadır.) Selam verince, ona:

Ey Allah'ın resulü! Namaza bir şey mi ilave edildi?' diye soruldu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Ben de ancak' (ve ancak) sizi gibi bîr insanım. Sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Sizden biriniz (kaç rekat namaz kıldığını) unut­tuğu zaman oturduğu yerden iki secde yapsın' buyurdu.

Daha sonra Resulullah (s.a.v) (kıbleye) dönüp iki secde yaptı. [625]

Ebu Dâvud ve Nesâî, Buhârî ile Müslim'in irtifak ederek rivayet ettikleri (en başta gelen hadisin metnini) rivayet etmişlerdir. [626]

Yine Nesâî, Müslim'in rivayet ettiği bir hadisi(n metnini) de rivayet etmıştır.  [627]

Nesâî'nin buna benzer başka bir rivayetinde, Öğle namazını [628] kıldırdı" ifadesi yer almaktadır. [629] Tirmizfnin rivayeti ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v) öğle namazını beş (rekat) kıldırdı. Ona:

Namaza (bir şey mi) ilave edildi?' denildi. Bunun Peygamber (s.a.v) selam verdikten sonra iki secde [630] yaptı.[631]

Tirmizî'nin başka bir rivayeti ise şu şekildedir:

"Peygamber (s.a.v) konuştuktan sonra sehiv secdesi yaptı. [632]

Ebu Dâvud ile Nesâi, Tirmizî'nin ilk rivayeti(ne uygun bir metinle bu ha­disi) rivayet etmişlerdir.

60. Ebu Hureyre {r.a)'dan rivayet edilmiştir:

Resulullah (s.a.v) ikinci rekattan ayrıldı. Bunun üzerine Zu'I-Yedeyn, Resulullah (s.a.v):

Ey Allah'ın resulü! Namaz kısaltıldı mı, yoksa unuttun mu?' dedi. Resulullah (s.a.v):

Zu'1-Yedeyn doğru mu söylüyor?' buyurdu. İnsanlar:

Evet, doğru söyledi1 dediler.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) kalktı ve son iki rekatı da kıldır­dı. Sonra slam verdi. Sonra tekbir alıp secdeye vardı. Her zamanki secdesi kadar yada daha uzun müddet secdede kaldı. Sonra başını kaldırdı.[633]

(Hadisin metni, Buhârî'ye aittir.)

Seleme b. Alkame'den gelen rivayette şu ifade yer almaktadır:

Muhammed ibn Sîrîn'e Sehiv secdelerinde teşehhüd var mıdır' diye sordum. O da: - 'Ebu Hureyre hadisinde teşehhüd yoktur' diye cevap verdi.[634]

Buhârî'nin diğer bir rivayeti de şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v) öğle yada ikindi namazlarından birini kıldırdı. - (Hadisin ravisi) Muhammed ibn Şîrîn: Zannimm çoğu ikindi namazı ol­masıdır' der. - Peygamber (s.a.v) iki rekat kıldırdıktan sonra selam ver­di. Ondan sonra mescidin önündeki bir tahta parçasına doğru kalkıp elini onun üzerine koydu. Bu cemaatin içinde; Ebu Bekr ile Ömer de vardı. Bu ikisi, (konu ile ilgili) Peygamber (s.a.v) ile konuşmaktan çe­kindiler. (Bazı) insanlar hızlı bir şekilde (mescitten) çıkıp (birbirleri­ne):

Namaz kısaltıldı mı?' diye sordular. (Bu cemaatin içerisinde yine) Peygamber (s.a.v)'in 'Zu'1-Yedeyn [635] (iki el sahibi) adını verdiği bir kişi vardı. Bu kişi:

(Ey Allah'ın resulü!) Namaz kısaltıldı mı, yoksa unuttun mu?' de­di. Resululiah (s.a.v):

Unutmadım, (namaz da) kısaltılmadı' buyurdu. Zu'1-Yedeyn:

Evet! Unuttun' dedi.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) (kalkıp) iki rekat (daha) kıldırdı. Sonra selam verdi. Sonra tekbir alıp secdeye vardı. Her zamanki secdesi kadar yada daha uzun müddet secdede kaldı. Sonra başını kaldı­rıp tekbir aldı. Sonra başım yere koydu. Sonra tekbir alıp yine (ilk) secde de yaptığı kadar yada daha uzun bir müddet secde yaptı. Sonra başını (secdeden) kaldırıp tekbir aldı. [636]

Yine buna benzer bir rivayetin içerisinde, Mescidin kıble tararında duran bir hurma kütüğüne doğru gelip kızgın bir tavırla [637] ona dayandı" ifadesi yer almaktadır.[638] Yine bu rivayetin içerisinde şu ifade de yer almaktadır:

Zul-Yedeyn:

Ey Allah'ın resulü! Namaz kısaltıldı mı, yoksa unuttun mu?' de­di. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) sağa ve sola bakıp:

Zu'1-Yedeyn ne diyor?' buyurdu. (Sahabiler:)

Zu'1-Yedeyn doğru söylüyor. Çünkü (dört rekat namaz kıldıraca­ğına) sadece iki (rekat) namaz kıldırdın' dediler.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) iki (rekat) namaz kıldı ve selam verdi. Sonra tekbir alıp secde etti. Sonra yine tekbir alıp (başını sec­deden) kaldırdı. Sonra tekbir alıp secdeye gitti. Sonra yine tekbir alıp (başını secdeden) kaldırdı.

(Hadisin ravisi Muhammed ibn Şîrîn) der ki: İmrân b. Husayn'dan haber aldığıma göre, o: '(Peygamber başını secdeden kaldırdıktan sonra) selam verdi'demiştir. [639]

Bu hadisifn metnini), Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. Buhârî'nin başka bir rivayetinde ise Ebu Hureyre şöyle der:

Peygamber (s.a.v) Öğle namazını iki rekat kıldırdı. Ona: İki rekat kıldırdın' denildi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) iki rekat (daha) namaz kıldırdı. Sonra selam verdi. Sonra iki secde yaptı.[640]

Peygamber (s.a.v) öğle yada ikindi namazını kıldırıp (ikinci re-katten sonra yanılarak) selam verdi. Bunun üzerine Zu'1-Yedeyn, Pey­gamber (s.a.v):

Ey Allah'ın resulü! Namaz kısaltıldı mı?' dedi. Bunun üzerine Pey­gamber (s.a.v), sahabilerine:

Zu'1-Yedeyn'İn söylediği şey doğru mu?' diye sordu. Onlarda:

Evet' diye cevap verdiler.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) son iki rekatı da kıldırdı. Sonra (yanılmadan dolayı) iki secde yapü.

Sa'd ibn İbrahim der ki: Ben, Urve ibnu'z-Zübeyr'i gördüm. O, akşam namazını iki rekat kıldırdı ve (yanılmadan dolayı) iki secde yaptı. Ve: 'Ben, Peygamber (s.a.v)'in (yanılmadan dolayı namazın sonunda iki secde) yaptı­ğını böyle gördüm1 dedi. [641]

Müslim'in ravisi şöyle der:

Ebu Hureyre'yi şöyle derken işittim:

Resulullah  (s.a.v) bize ikindi namazını kıldırıp ikinci rekatte(n sonra yanılarak) selam verdi. Bunun üzerine Zu'1-Yedeyn, ayağa kalkıp:

Ey Allah'ın resulü! Namaz kısaltıldı mı, yoksa unuttun mu?1 dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Bunların hiçbiri olmadı' buyurdu. ZuYedeyn: Hayır, Ey Allah'ın resulü! Bunlardan biri muhakkak oldu' dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), cemaate dönüp:

Zu'1-Yedeyn doğru mu söylüyor?' buyurdu. Cemaat:

Evet, Ey Allah'ın resulü!' dediler.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) namazdan kalan mikdan tamam­ladı. Selam verdi. Daha sonra da oturduğu yerden iki secde [642] yapü.[643]

Yine Müslim'in başka bir rivayeti ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v) bize öğle namazım iki rekat kıldırıp (yan il arak) selam verdi. Bunun üzerine Süleym oğullarından birisi gelip ona:

Ey Allah'ın resulü! Namaz kısaltıldı mı, yoksa unuttun mu?' de­miş ve hadisi rivayet etmiş. [644]

Ebu Davud'un rivayetinde ise Ebu Hureyre şöyle der:

Resulullah (s.a.v) bize iki aşiyy'den, öğle veya ikindi namazla­rından birini kıldırdı. İkinci rekaü kıldırırken (yanılıp) selam verdi. Sonra mescidin Ön tarafında bulunan tahtanın yanında durup ellerini birbiri üstüne gelecek şekilde o tahtanın üzerine koydu. Yüzünde hid­det (belirtileri) görülüyordu. Bu sırada "namaz kısaldı, namaz kısaldı" diyerek aceleyle mescitten çıkanlar oldu. Cemaatin içerisinde Ebu Bekr ile Ömer de vardı. Fakat bu ikisi, (konu ile ilgili) Resulullah (s.a.v)'e bir şey söylemekten çekindiler. Bu esnada Resulullah (s,a.v)'in "Zu'1-Yedeyn" adını verdiği bir adam kalkıp:

Ey Allah'ın resulü! Unuttun mu, (yoksa) namaz kısaltıldı mı?1 de­di. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Unutmadım, (namaz da) kısaltılmadı' buyurdu. Zu'1-Yedeyn:

Evet! Unuttun' dedi.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), cemaate dönüp:

Zu'1-Yedeyn doğru mu söylüyor? buyurdu. Cemaat:

Evet' diye işarette bulundular.[645]

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) yerine dönüp kalan iki rekatı kıl­dırdı. Sonra selam verdi. Tekbir aldı, her zamanki secdesi kadar yada ondan daha uzun secde yapıp başını (secde yerinden) kaldırdı. Tekrar tekbir aldı, normal secdesi kadar yada ondan daha uzunca bir secde daha yaptı. Sonra (başını secde yerinden) kaldırdı ve takbir aldı. (Hadisin ravisi Eyyûb) der ki: Muhammed'e: '(Peygamber) yanılmada selam verdi mi?' denildi. O da: 'Bunu, Ebu Hureyre'nin söylediğini hatırla­mıyorum, fakat İmran b. Husayn'ın "Sonra selam verdi" dediğini haber al­dım' dedi. [646]

Ebu Dâvud bununla ilgili olarak şöyle der:

Hammâd'm (bundan önceki) hadisi daha tamdır. (Hadisin ravisi Mâlik önceki hadisteki) Bize" sözünü söylemeden  ResuluIIah (s.a.v) namaz kıldırdı" dedi. İşaret ettiler" sö­zünü İnsanlar: 'Evef dediler" şeklinde ifade etti. (Hadisin ravisi Mâlik rivayetine şöyle devam etti:) Sonra (başını secde yerinden) kaldırdı" (dedi, fakat) Tekbîr aldı. Sonra (sehiv secdesi için) tekbir aldı ve diğer secdeleri kadar veya onlardan daha uzun secde etti ve sonra (başım secde ye­rinden) kaldırdı" demedi."

(Mâlik'in) hadisi (bu şekilde) tamamlandı. Bundan sonrasını zikretmedi.

Ebu Dâvud (devamla) der ki: Hammâd b. Zeyd dışında hadisin ravi-Ierinden hiçbirisi tekbir aldı" sözü ile İşaret ettiler" sözünü, söylemedi. [647]

Ebu Davud'un bu manada başka bir rivayeti de şu şekildedir:

Ebu Hureyre: "ResuluIIah (s.a.v) bize namaz kıldırdı (diye baş­layıp) "İmrân b. Husayn'ın: Sonra selam verdi" dediği bana haber verildi' cümlesinin sonuna kadar tamamen Hammâd (bir önceki) hadisinin manasını (nakletti).

(Hadisin ravisi Seleme devamla) dedi ki: (Muhammed ibn Sîrîn'e:) Teşehhüd de (zikredildi mi)? dedim. O da: 'Teşehhüd hakkında bir şey işitmedim, fakat bana teşehhüdünde bulunmuş olması daha uygun geliyor' dedi.

(Seleme, Hammâd'ın hadisinde zikredilen) "ResuluIIah ona 'Zu'l-Yedeyn' adını vermişti" ifadesini, "işaret ettiler" ifadesini ve "(Resulullah'ın yüzünde) hiddet (vardı) ifadesini zikretmedi. [648]

Yine Ebu Davud'un bu hadisle ilgili başka bir rivayetinde,

Allah kendisine kesin olarak bildirinceye kadar ResuluIIah (s.a.v) sehiv secdelerini yapmadı" ifadesi yer almakta­dır.[649]

Yine Ebu Davud'un başka bir rivayeti de şu şekildedir:

Bilahare selam verdikten sonra sehiv secdelerini[650] yaptı. [651]

Yine Ebu Davud'un diğer bir rivayeti de şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v) sehiv secdelerini yaptı. [652]

Tirmizî, Buhârî ile Müslim'in ittifak ederek rivayet ettikleri (birinci rivaye­ti) nakletmişlerdir. [653]

Yine Tirmizî'nin kısa olarak rivayet ettiği diğer bir rivayet ise şu şekilde­dir:

Peygamber (s.a.v) sehiv secdesini selamdan sonra yaptı. [654]

Nesâî'de, bu hadisi; Buhârî, Müslim ve Ebu Dâvud'da (geçen bazı riva­yetlere uygun bir şekilde) rivayet etmiştir.[655]

Yine Nesâî'nin diğer bir rivayeti de şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v,) Zu'1-Yedeyn günü, selamdan sonra iki secde yaptı. [656]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir:

Resulullah   (s.a.v),   namazda   yanıldığını   zannederek   selamdan sonra sehiv secdesi yapü.[657]

Yine Nesâî'nin diğer bir rivayeti ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), oturduğu halde sehiv secdelerini yaptı. Sonra da selam verdi. [658]

Yine Nesâî'nin bir başka rivayeti de şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), selamdan önce ve selamdan sonra hiçbir za­man secde etmedi. [659]

61. Abdullah ibn Mâlik ibn Bu hay ne (r.a)tan rivayet edilmiştir:

"Resulullah (s.a.v), öğle namazının ilk iki rekatından sonra, arala­rında (teşehhüd için) oturmadan (direkt üçüncü rekat için) ayağa kalk­tı. Namazını tamamladığında, iki secde yaptı. Daha sonra bu iki sec­denin ardından selam verdi. [660]

(Hadisin lafzı, Buhârî'ye aittir.) (Buhârî'nin) diğer bir rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:

Resulullah (s.a.v), bize namazların birinden iki rekat kıldırdı. Sonra (birinci teşehhüde) oturmadan (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Cemaat de, onunla birlikte ayağa kalktı. Resulullah (s.a.v) namazını tamamladığında, biz selam vermesini beklerken, o, selam vermeden önce (Allahu Ekber diye) tekbir alıp oturduğu halde (yanılmadan dola­yı) iki secde yaptı, sonra da selam verdi. [661]

Yine Buhârî'nin buna benzer bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), bize namaz kıldırdı. (İlk teşehhüde) oturmadan önce ilk iki rekattan (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Namazına de­vam etti. Namazını tamamladığında, cemaat, onun selam vermesini beklerken, o, selam vermeden önce tekbir alıp secde yaptı. Sonra ba­şını (secde yerinden) kaldırdı. Sonra tekbir alıp secde yaptı. Sonra ba­şını (secde yerinden) kaldırıp selam verdi. [662]

Yine Buhârî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), öğle namazının (ilk teşehhüdünde) oturması gerekirken (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Namazını tamamlayınca, selam vermeden önce oturduğu yerde her secde için tekbir alıp iki sec­de yaptı. Cemaat da, Peygamber (s.a.v)'in unuttuğu oturmanın te­şehhüdün) yerine onunla birlikte bu iki secdeyi yaptı. [663]

Bu hadisi{n metnini), Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir.

Ebu Dâvud'da, (en baştaki hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir. Fakat bu rivayetinde "öğle namazı" ifadesini belirtmemiştir. [664]

Yine Ebu Dâvud, bu manada başka bir hadis daha rivayet etmiş ve da­ha sonra da, "Bizden ayakta (kıyamda) iken tahiyyat (duası) okuyan kimseler vardı" sözünü ilave etmiştir. [665]

Tirmizî'nin rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:

Peygamber (s.a.v), öğle namazının (ilk teşehhüdünde) oturması gerekirken (üçüncü rekat için) ayağa kalktı. Namazını tamamlayınca, selam vermeden önce oturduğu yerde her secde için tekbir alıp İki sec­de yaptı. Cemaat da, Peygamber (s.a.v)'in unuttuğu oturmanın (te­şehhüdün) yerine onunla birlikte bu iki secdeyi yaptı. [666]

Nesâî, Tirmizî'nin rivayetine (benzeyen bir hadisi) rivayet etmiştir. [667] Yine Nesâî'nin bir rivayeti şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), namaz kıldırdı. İkinci rekattan sonra oturmak isterken ayağa kalkıp namazına devam etti. Namazın sonuna gelince, selam vermeden önce iki defa secde etti. Sonra da selam verdi. [668]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), namaz kıldırdı. İkinci rekatta(n sonra) ayağa kalktı. (Bunun sahabiler, uyarma mahiyetinde ona) tesbihde bulundu­lar. [669] (Fakat o) namazına devam etti. Namazı bitirince, selam verme­den önce iki defa secde etti. Sonra da selam verdi. [670]


[611] Buhârî, Salât 31, Sehv 2; Müslim, Mesâcîd 89-96 (572); Ebu Dâvud, Salât 189-190 (1019, 1020, 1021, 1022}; Tirmizî, Salât 172 (392, 393); Nesâî, Sehv 25, 26; İbn Mâce, İkâme 129 (1203), 130 (1205), 133 (1211,1212); Ahmed b. Hanbel, 1/279, 424, 455

[612] Buhârî, Sehv 2; Müslim, Mesâcîd 92 (572)

[613] Sehiv kelimesi, sözlükte; "yanılma, unutma ve dalgınlık" gibi anlamlara gelmektedir. BurW göre sehiv secdesi; yanılma, unutma veya dalgınlık gibi durumlar yüzünden namazın va­ciplerinden birini terk yada geciktirme durumunda namazın sonunda yapılan secdelere denilir.

Sehiv secdesi sayesinde namazda meydana gelen kusur düzeltilmiş, eksiklik telafi edilmiş olur. Namaz esnasında huşu'lu olmak esas olmakla birlikte, çeşitli nedenlerle İnsanlar na­mazlarında yanılabilirler. Peygamberimiz bu tür durumlarda namaz kılan kimsenin kendini suçlamasını ve karamsarlığa düşmesinin Önüne geçerek kişiyi rahatlatmak, vesveseden kurtarmak ve her yanılmada namazı yeni baştan kılmanın önüne geçmek maksadıyla, asli olan bir farzın terk edilmediği durumlarda bir telafi ve bir düzeltme mekanizması olarak sehiv secdesi uygulamasını öngörmüştür.

Sehiv secdesi, Hanefilere göre vacib, Mâlikî ve Şafıîiere göre sünnet, Hanbelilere göre ise bazen vacip, bazen sünnet, bazen de mubah olur. Hanefilere göre sehiv secdesi gerektiği halde bunu yapmayan kişi, günah işlemiş olur. Fakat namazı batıl olmaz, (ç)

[614] Hadis, sehiv secdesinin selamdan sonra olduğunu söyleyen Hanefilerin delilleri arasında­dır, (ç)

[615] Namazda konuşmak, namazı bozduğu halde Hz. Peygamber (s.a.v)'in konuştuktan sonra sehiv secdesi yapması, namazda konuşmanın haram kılınmazdan önceki zamanlara yo­rumlanmıştır, (ç)

[616] Müslim, Mesâcîd 95 (572)

[617] Sahabİlerin, fazla rekata kaîkan Hz. Peygamber (s.a.v)'i ilk anda uyarmayışlarının nedeni, dört rekatli fatz namazın beş rekata çıkması ihtimalinin mevcudiyetindendir.  Çünkü Sahabiier, Hz. Peygamber (s.a.v)'in beşinci rekata kalkmasıyla namazın beş rekata çıktığını zannetmişlerdi. Hz. Peygamber {s.a.v) yaptığı hatanın farkında varmadığı için onlara, fNe oldu?' diye sorarak ortada bir şey o!up olmadığını anlamak istemiştir. Namazda hata ettiği kendisine haber verilince, hemen kıbleye karşı teşehhüd durumunda oturmuş ve iki sehiv secdesi yapmıştır. Namazdan sonra da sahabilerine kısa bir ko9nuşma yapmıştır, (ç)

[618] Peygamberlerden fıi! hususunda hatanın meydana geiip gelmeyeceği konusu alimler ara­sında tartışma konusu oimuştur. Cumhura göre fiiller hakkında unutmak peygamberlere de caizdir. Yalnız onlar hataları üzere bırakılmazlar. Yüce Allah, onların hatalarını kendile­rine bildirerek onlara doğru olanı gösterir, (ç)

[619] Müslim, Mesâcîd 93 (572)

[620] Müslim, Mesâcîd 93 (572)

[621] Bu hadis, bize; kişi hata yaptığı zaman etrafındaki insanlar tarafından uyarıldıği zaman, kendi hatasına kılıflar ve bahaneler değil, hatasının telafisi yoluna gitmesi gerektiğini gös­termektedir. Çünkü insan hata yapabilir, dolayısıyla hata düzeltilmesi gereklidir. Hata üze­rinde ısrar edilmemelidir, (ç)

[622] Bu rivayet ise, sehiv secdesinin selamdan önce olduğunu söyleyen Şâfiîler ile Hanbelilerin delilleri arasında yer almaktadır, (ç)

[623] Müslim, Mesâcîd 92 (572)

[624] Müslim, Mesâcîd 92 (572)

[625] Müslim, Mesâcîd 94 (572)

[626] Nesâî, Sehv 25; Ebu Dâvud, Salât 189-190 (1020)

[627] Nesâî, Sehv 26; Müslim, Mesâcîd 92 (572)

[628] Kılınan namazın öğle miT yoksa ikindi mi olduğu İle ilgili tartışma, bu konuda her iki vakit ile ilgili rivayetlerin gelmesinden kaynaklanmaktadır, (ç)

[629] Nesâî, Sehv 26

[630] Hanefilere göre sehiv secdesi yapıldıktan sonraki oturuşta tahiyyat okumak ve selamla na­mazdan çıkmak vaciptir. Salli ve Barik Dualarının sehiv secdesinden önce mi, yoksa sehiv secdesinden sonra mı okunacağı konusunda iki farklı görüş vardır.

Son oturuşta sehiv secdesi öncesinde her iki tarafa selam verileceği görüşü, Ebu Hanîfe (ö. 150/767) ile EbuYusuf (ö. 182/797)'a aittir. İmam Muhammed (ö. 189/8051'e göre ise sadece sağ yana selam verdikten sonra sehiv secdesi yapılır, (ç)

[631] Tirmizî, Salât 172 (392)

[632] Tirmizî, Salât 172 (393)

[633] Buhârî, Sehv 3, 4; Müslim, Mesâcîd 97-100 (573); Ebu Dâvud, Salât 188489 (1008, 1009, 1010, 1011, 1012); Tirmizî, Salât 172 (394), 175 (399); Nesâî, Sehv 22, 23; İbn Mâce, İkâme 134 (1214); Ahmed b. Hanbel, 2/460

[634] Buhârî, Sehv 4

[635] Zu'1-Yedeyn'İn asıl adı hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Müslim'deki İmran b. Hu-sayn hadisine dayanarak bir çok alim, bu zatın, Hirbak es-Sülemî olduğunu sözylemiştir. İbn Hibbân ise, Hirbak ile Zu'!-Yedeyn'in ayrı kişiler olduğunu belirtmiştir. İbn Hacer (ö. 852/1447) ise "eI-İsabe"de Zu'1-Yedeyn'in Abdi Amr b. Nedla el-Huzaî olduğunu kaydet­miştir. Hz. Peygamber (s.a.v), ona, elleri uzun olduğu için yada çok cömert olduğundan dolayı "iki el sahibi" anlamında "Zu'1-Yedeyn" adını vermiştir, (ç}

[636] Buhârî, Sehv 5, Salât 88; Müslim, Mesacîd 97 (573}

[637] Hz. Peygamber (s.a.v)'in hiddetlenmesine neyin sebep olduğu kesin olarak belli değildir. Bazı alimler, Hz. Peygamber (s.a.v)'in Müslümanlarla ilgili bir işten dolayı namazdan önce hiddetlendiği ve bu halde namaza durup bu yüzden yanıldığını söylemişlerdir. Bazıları da Müslim'deki İmran b. Husayn hadisine dayanarak, Hz. Peygamber (s.a.v)'in yanlışlıkla se­lam verdikten sonra kendi evine girdiğini, fakat Zu'1-Yedeyn'in "Unuttun mu, yoksa na­maz kısaltıldı mı?" sorusuna canı sıkıldığını ve bu halde mescide geri geldiğini ve hadisi metninde ileri ve geri almanın olduğunu belirtmişlerdir. Ahmed Naim Efendi'de "Tecrid Tercemesi"nde bu ikinci görüşü tercih ettiği için diğer olasılığa hiç temas etmemiştir, (ç)

[638] Müslim, Mesâcîd 97 (573)

[639] Müslim, Mesâcîd 97 (573}

[640] Buhârî, Ezan 69

[641] Buhârî, Sehv 3

[642] Konu ile ilgili bu rivayetler, Hz. Peygamber (s.a.u)'in dört rekatli bir namazın ikinci reka­tından sonra selam verip bir müddet bekledikten, yerinden ayrıldıktan hatta konuştuktan sonra namazın kalan kısmını kıldırdığını ifade etmektedir. Bu konuda mezheplerin görüşle­ri kısaca şu şekildedir:

İmam Şafiî'den iki görüş nakledilmiştir. Bunlardan en sağlam olanına göre, namaza de­vam etmek sahihtir. Yalnız İmam Şafiî'nin, namazın batıl olduğuna dair olan içtihadı da Şâfiîler arasında mevcuttur.

İmam Mâlik, abdest bozulmadıkça zaman ve ara verme, ne kadar uzun olursa olsun, na­maza devam etmenin caiz olduğu görüşündedir.

İmam A'zam Ebu Hanîfe ve öğrencilerine göre ise; imam, sehven iki rekatta selam verirse, bulunduğu yerde yüzünü kıbleden çevirmedikçe ve insan kelamı konuşmadıkça namazın kalan kısmı eda edilir. Mescidin tamamı, namaz mahalli olduğu İçin tek mekan hükmün­dedir. Dolayısıyla imam konuşmadığı müddetçe yönünü kıbleden çevirmiş de olsa, nama­zına devam ermesi, caizdir. Fakat camiden çıktıktan sonra yanıldığını hatırlarsa artık de­vam edemez. Yeni baştan kılmalıdır.

Görülüyor ki, sehiv secdesi konusunda Hanelilerin içtihadı, diğer mezheplere göre daha katı bir durumdadır. Çünkü bu, namazda olması gereken huşu' ve huzu'ya daha uygun­dur, (ç)

[643] Müslim, Mesâcîd 99 (573)

[644] Müslim, Mesâcîd 99 (573)

[645] Hanefiler; bu hadise, Abdullah ibn Mes'ud ve Zeyd b. Erkam'ın rivayet ettikleri hadislere dayanarak namazda sadece ima ve işaretin caiz olduğunu, bilmeyerek ve unutarak konuş-

manın namazı bozacağı görüşüne sahip olmuşlardır, (ç)

[646] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1008)

[647] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1009)

[648] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1010)

[649] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1012}

[650] Hz. Peygamber (s.a.v)'in namaz kılarken yanılıp sehiv secdesi yaptığı ve bunun birden faz­la olduğu ile ilgili rivayetler var. Alimlerin tespitine göre; Hz. Peygamber (s.a.v), namaz­daki bir sehiv (yanılma)dan dolayı beş defa secde yapmıştır. Bunlar:

1.  Buhârî'deki İbn Buhayne hadisinde görüldüğü üzere; Hz. Peygamber (s.a.v)'in, iki rekat kıldıktan sonra teşehhüdsüz üçüncü rekata kalkması,

2.  Konumuzla alakalı Zu'l-Yedeyn hadisinde geçtiğine göre; üçüncü rekattan sonra selam

3.  İmran b. Husayn hadisinden anlaşıldığına göre; beş rekat kılması,

4.  Abdullah ibn Mes'ud hadsinde geçtiğine göre; beş rekat kılması,

5.  Ebu Saîd el-Hudrî hadisinde geçtiğine göre; şüphe etmesi, (ç)

[651] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1016)

[652] Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1017)

[653] Tirmizî, Salât 175 (399)

[654] Tirmizî, Salât 172 (394)

[655] Nesâî, Sehv 22; Buhârî, Sehv 5, Salât 88; Müslim, Mesâcîd 97, 99 (573); Ebu Dâvud, Salât 188-189 (1008)

[656] Nesâî, Sehv 23

[657] Nesâî, Sehv 23

[658] Nesâî, Sehv 76

[659] Nesâî, Sehv 23

[660] Buhârî, Sehv 1, 5; Müslim, Mesâcîd 85-87 (570); Ebu Dâvud, Salât 193-194 (1034, 1035); Tirmizî, Salât 171 (391); Nesâî, Sehv 21, 28; İbn Mâce, İkâme 131 (1206, 1207);

Ahmed b. Hanbel, 1/376, 409, 2/460, 468, 4/427, 431

[661] Buhârî, Sehv 1; Müslim, Mesâcîd 85 (570)

[662] Buhârî, Eymân 15

[663] Buhârî, Sehv 5; Müslim, Mesâcîd 86 (570)

[664] Ebu Davûd,Salât 193-194 (1034)

[665] Ebu Davûd,Salât 193-194 (1035)

[666] Tirmizî,Salâtl71 (391}

[667] Nesâî, Sehv 21, 28

[668] Nesâî, İftitâh 196

[669] imam yanıldığında cemaatin onu "subhanallah" sözüyle uyarması meşru bir durumdur. (Ç)

[670] Nesâî, İftitâh 196


Konu Başlığı: Ynt: Sehiv secdesi
Gönderen: cesim-6-A üzerinde 06 Nisan 2011, 10:40:34
SEHİV SECDESİ NEDİR?

Sehiv secdesi bir namazın kusurlu kılınması halinde bu kusuru düzeltmek maksadı ile,namazın sonunda yapılan.Secdedir.Kusur genellikle namazda farzın Te`hiri vaciblerden birinin unutularak yapılmaması (terki) yahut Sonraya bırakılması (te`hiri),yahut da vaktinden once yapılması (takdimi) suretiyle ortaya çıkar

Namaz içinde bu yanlışlıklar hatırlanırsa namaz sonunda sehiv secdesi yapılır.Sehiv secdeleri vacibdir.


Sehiv Secdesini Gerektiren Haller

Sehiv secdesini gerektiren hallerden bâzıları şunlardır

1- Fâtıha'dan sonra zamm-ı sûre okumadan rukû'a gitmek

Rukû'da iken hatırlarsa, doğrulup sûreyi okur, sonra tekrar rukû'a gider Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar

2 - Unutarak Fâtıha'yı ıkı kere okumak

3 - Vitir namazlarının tekbir ve kunut duasını unutmak Rukû'da iken hatırlasa, doğrulup kunut okumaz.Sonunda sehiv secdesini yapmakla yetinir

4 - Dört rek'atlı namazlarda, ıkı rek'at kıldıktan sonra oturmayı unutarak uçuncu rek'ata kalkmak, yanı, ilk oturuşu terketmek Bu durumda bakılır

Eğer namazı kılan kışı tamamen kalkmış veya kalkmaya daha yakın bir durumda ise, oturmaz, namazı bitirip sonunda sehiv secdesi yapar Eğer oturmaya daha yakın bir halde ise, oturur, sonunda da sehiv secdesi yapmaz Tam kalktıktan sonra oturmak ise, namazı bozar

5 - Birinci oturuşta Tehıyyât'ı okuduktan sonra hemen kalkmayıp salâvatları ve duaları okumak yahut da bir rukun edâ edecek kadar gecikmek

Bu durumda eğer salâvattan okunan kısım bir cümle teşkil eder ise (Allahumme sallı ala Muhammedın demek gibi) namazın sonunda sehiv secdesi yapılır Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv secdesine gerek yoktur

6 - Dört rek'atlı farz namazlarda, son rek'atta oturmaksızın beşinci rek'ata kalkılacak olsa, beşinci rek'atın kıyam, kırâet ve rukû'u tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, donup tekrar oturulur Tehıyyâtdan sonra selâm verilip sehiv secdesi yapılır Çunku bu durumda farz olan son oturuş te'hıre uğramıştır

Fakat beşinci rek'at için secde yapılmış olursa, bu namaz nafileye döner Artık buna bir rek'at daha ilâve ederek, 6 rek'atlık bir nafile namazı kılınmış olur Dolayısıyla sehiv secdesi de gerekmez

7 - Dört rek'atlı bir farz namazın son ka'desınde teşehhud miktarı oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selâm verir Tekrar Tehıyvai okumasına gerek yoktur Hâttâ oturmadan ayakta bile selâm verebilir Zira farz olan oturuşu yapmıştır Yalnız ayakta selâm vermekle sünneti terketmış olur Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lâzımdır Çunku selâm te'hıre uğramıştır

8 - İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rek'atlar içinde hatâ yaparsa, o hatâsı için sehiv secdesi yapar

9 - İmamın, açıktan okuması vâcıb olan yerlerde gizli, gizli okuması vâcıb olan yerlerde de açık okuması Meselâ öğle namazında Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli okuması, akşam namazında da içinden okuması gibi

Namazdaki teşbih ve tekbirlerin cehren okunması, sehiv secdesini ıcab ettirmez

10- Namaz içinde Fatiha okunduktan sonra hangi âyet veya sûreyi okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi ıcab eder unku vâcıb te'hıre uğramıştır

11- Ta'dîl-ı erkânın terki, sehiv secdesini gerektirir

12- Namazda sehiv secdesini ıcab eden birkaç halâdan dolayı tek sehiv secdesi yeterlidir

Sehiv secdesinde, ıkı secde ile Tehıyyât'ı okumak ve selâm vermek vâcıbdır Tehıyyât'dan sonraki salâvat ve dualar ve secdedeki tekbirler ve teşbihler ise sünnettir

Bir namaz içinde, o namazın rek'atları sayısında şüphe etmek, namaz kılan kimse vesveseli biri değilse, kılınan namazı ıptâl eder Yeniden kılmak gerekir Nitekim vakit varken, namazı kılıp kılmadığında tereddud eden de o namazı kılar Namazı tamamladıktan sonra rek'at sayısında şüpheye itibar yoktur Ancak noksan kıldığını kesin olarak anlarsa namazı yeniden kılar.

Tilâvet Secdesi Nedir?

Kur'ân-ı Kerim'de bâzı secde âyetleri vardır ki, bunlardan birini okuyan veya dinleyen kimseye secde etmek vâcıb olur Kur'ân-ı Kerim'de secde âyetleri 14 yerdedir.

Secde Ayetlerinin Bulunduğu Süreler Hangileridir?


Süre ismi- Ayet numarası
1- A'raf sûresi --------------206


2- Ra'd Sûresi ---------------15

3- Nahl sûresi ---------------49

4- Isrâ sûresi--------------- 107

5- Meryem sûresi------------58

6- Hacc sûresi---------------18

7- Furkan sûresi-------------60

8- Neml sûresi---------------25

9- Secde sûresi--------------15

10- Sâd sûresi---------------24

11- Fussılet sûresi-----------31

12- Necm sûresi-------------62

13- Inşıkak sûresi-----------21

14- Alâk sûresi--------------19[/color]


Konu Başlığı: Ynt: Sehiv secdesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Nisan 2011, 21:03:55
allah razı olsun kardeşim konuyu tamamlayan bir bilgi olmuş ;)


Konu Başlığı: Ynt: Sehiv secdesi
Gönderen: cesim-6-A üzerinde 06 Nisan 2011, 21:58:05
Rica ederi m.


Konu Başlığı: Ynt: Sehiv secdesi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 03 Ağustos 2022, 01:59:14
Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Sehiv secdesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Ağustos 2022, 15:38:16
Ve aleykümselam Ne güzel bir rahmet Rabbım paylaşım için razı olsun