> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler > Recm meselesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Recm meselesi  (Okunma Sayısı 1388 defa)
19 Mart 2011, 16:10:54
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Mart 2011, 16:10:54 »



4. Recm Meselesi [135]

 

224. Abdullah ibn Abbâs (r.anhürnâ)'dan rivayet edilmiştir:

"Ben, Muhâcirler'den bir çoğundan Kur'an öğreniyordum, onlardan biri de, Abdurrahman İbnu Avf idi.

Ben, Mina'da, Abdurrahman İbnu Avfın evinde bulunduğum sırada, Abdurrahman İbnu Avf da, Ömer'in son defa yapmış olduğu haccda onun yanında idi. Oradan evine benim yanıma yanıma dönüşte şöyle dedi:

Bugün Ömer'in yanına gelen bir adamı keşke sen de görseydin.

O adam şöyle dedi:

Ey mü'minlerin emîri! Ne dersin. Cuma günü, güneş ortadan meylettiği zaman mescide gidişte acele davrandık.

(Rezîn: 'Öğle sıcağında çıktım' ilavesinde bulundu.) (Abdullah ibn Abbas olayı anlatmaya şöyle devam etti:) (Camiye gelince,) Saîd ibn Zeyd ibn Amr ibn Nüfeyl'İ minberin köşesinde oturmuş buldum. Dizim dizine değecek şekilde onun yanına oturdum. Çok beklemeden Ömer ibnü'l- Hattâb (minbere doğru) çıktı. Onun gelmekte olduğunu görünce, (yanımda oturmakta olan) Saîd ibn Zeyd ibn Amr ibn Nüfeyl'e:

Bu öğle, Ömer, halife olduğu günden beri hiç yapmadığı önemli bir konuşma yapacak1 dedim. Zeyd, (söylediğim sözü) hoş karşılamayıp:

Daha önce konuşmadığı şeyi konuşması ne mümkün!' dedi.

Deken Ömer minbere oturdu. Müezzin ezanını tamamlayınca, ayağa kalktı. Yüce Allah'a lâyık olduğu şekilde (hamd ve) övgüde bulundu. Sonra da şunları söyledi:

Emmâ ba'd. Ben şimdi sizlere, Cenab-ı Hakk'ın söylememi takdir buyuracağı bir konuşma yapacağım. Bilemiyorum, belki de ecelim yakındır, (=bu son hutbem olur). Kim bu sözlerimi anlar ve hafızasına alabilirse (bunları) bineğinin götürdüğü her yerde nakletsin. Kim de anlamış olmaktan kor-karsa, hiç kimseye hakkımda yalan söylemesini helâl etmiyorum/Yüce Allah, Muhammed (s.a.v)'i hakla gönderdi, kendisine kitap indirdi. Allah'ın indirdikleri arasında recm âyeti de vardı. Biz onu okuduk, anladık ve ezberledik.

Resûlullah (s.a.v) recm cezası verdi. Ondan sonra da bizler de (recm cezası) verdik. Şahsen aradan fazla zaman geçince, bazılarının çıkıp: - Allah'ın kitabında biz recm âyeti bulamıyoruz' diyerek Allah'ın indirmiş olduğu bir farzı terkedip sapıtmalarından korkuyorum.

Recm, Allah'ın kitabında muhsan (=ergenlik çağına girmiş, akıllı, sahih bir evlilikle evlenmiş ve gerdek yapmış olduğu halde) zina eden kadın ve erkeklere ispatlayın bir delil veya hamilelik veya itiraf olduğu takdirde uygulanması gereken bir haktır.'

Sonra bizler, Allah'ın Kitabı'ndan okumakta olduğumuz şeyler arasında: - Babalarınızdan yüz çevirmeyin! Hiç kuşkusuz, sizin babalarınızdan yüz çevirmeniz (^babalarınızdan başkalarına mensupluk iddia etmeniz), sizin nankörlüğünüzdür yada sizin babalarınızdan yüz çevirmeniz, hiç kuşkusuz sizin için bir küfürdür!' sözler de vardı.[136]

Dikkat edin! Daha sonra Resûlullah (s.a.v):

Sizler, beni, Meryem oğlu İsa'nın batıl üzere aşırı övülmesi gibi mübalağalı ve aşırı şekilde övmeyin. Sizler, bana: 'Allah'ın kulu ve Resulü' deyin!' buyurdu.

Sonra sizden birisinin:

Ömer ölünce, (herkesle istişare, biat aramaksızın) filanca kimseye biat edeceğim' dediği bana ulaştı. Sakın ha! Hiç kimseyi, 'Ebû Bekr'in seçimi de oldu bittiye geldi. (Biz de onun seçilme tarzına uygun olarak birini seçebiliriz)' gibi sözler aldatmasın.[137]

Dikkat edin! Evet onun seçimi çabuk olmuştur. Fakat Allah (umumiyetle çabuk yapılan işlerde bilâhere karşılaşılan) serlerden (bu ümmeti) korumuştur. Sizden hiç kimse, kendisine hızlı bir şekilde gidilmekte (develerin) boyunlarının kopmasında, Ebû Bekr gibi olamaz.

Öyleyse Müslümanların istişare (ve te'yidi tahakkuk) etmeksizin kim bir başkasına biat ederse, bilsin ki, ne biat edene ve ne de edilene itibar edilmeyecektir. Böyle bir biat akdi, edeni de edileni de ölüme maruz bırakacaktır. (Ebû Bekir'e yapılan biat böyle kıt düşüncelilerin zannettiği gibi değildir. İç yüzünü anlatayım:)

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselamdın ruhunu yüce Allah kabzettiği zaman, haberimiz oldu ki, Ensar büyük bir grup hâlinde bizden ayrı olarak Benî Sâide sakîfesinde toplanmışlardı. Ali, Zübeyr ve bunlarla birlikte (Abbâs gibi diğer) bazıları bizden ayrılarak (cenazeyle meşgul olmak üzere) geride kaldılar. Muhacirler de, Ebû Bekr'in etrafında toplanmışlardı. Ebû Bekr'e:

Ey Ebû Bekir! Haydi şu Ensârlı kardeşlerimizin yanlarına gidelim!' dedim. Onlara (bir an önce yetişmek üzere) yürüdük. Yakınlarına varınca, onlardan iki sâlih zatla karşılaştık. Kavmin (Sa'd İbnu Ubâde'yi halife seçme hususundaki) kararlarını anlattılar. Sonra da:

Ey Muhacirler topluluğu! Nereye gidiyorsunuz?' diye sordular. Biz de:

Şu Ensârlı kardeşlerimize gidiyoruz!' dedik. Onlar:

Hayır, onlara yaklaşmayın. Hükümlerini versinler' dediler. Ben:

Vallahi, onlar(ın yanın)a gideceğiz1 dedim ve yürüdük. Onları Benî Sâide sakîfinde [138] bulduk. Ortalarında üzeri örtülü birisi vardı.

Bu da kim?' dedim. (Orada bulunanlar:)

Bu, Sa'd ibn Ubade'dir!'dediler. Ben:

Nesi var?' diye sordum.

Titriyor!' dediler.

Biraz oturmuştuk ki, onların hatibi [139] şehâdet kelimerini getirerek söze başladı. Yüce Allah'a gerektiği şekilde (hamd ve) övgüde bulunduktan sonra da:

Emmâ ba'dî Biz Allah'ın yardımcıları ve İslâm'ın büyük ordusu-yuz.  Siz ey Muhacirler topluluğu! Sizler,   (Mekke'deki)  kavminizden (bize) yürüyüp gelmiş olan (içimizdeki) bir azınlıksınız! Hal böyle iken şimdi bu azınlık, bizi asi (en müstehak olduğumuz) fonksiyonumuzdan bizi koparmak, emirlikten uzak tutmak istiyorlar' dedi.

(Ömer der ki:) (Hatip sözlerini) tamamlayınca, ben de konuşmak istedim. Bu esnada, içimden söyleyecek güzel sözler hazırlamıştım, bunlar hoşuma da gitmişti. Bunları Ebû Bekr'in huzurunda söylemek istiyordum. Çünkü ben (bazen) onun hiddetini yatıştınyordum. Tam konuşmak istediğim sırada Ebû Bekr, (bana):

Acele etme!' dedi. Onu öfkelendirmek istemedim (ve konuşmaktan vazgeçtim).

Ebû Bekr konuştu. O aslında benden daha çok hilme sahip ve daha vakur idi. Allah'a yeminle söylüyorum, Ebu Bekr, içimde hazırladığım bütün güzel sözleri eksiksiz aynı güzellikte ve hattâ daha da güzel bir biçimde bu konuşması esnasında söyledi. Şöyle ki:

Hakkınızda söylediğiniz hayr (ve fazilet ne varsa) hepsine lâyıksınız. Ancak bu (emîrlik) işi, Kureyş kabilesine (meşru) tanınır. Onlar, neseb yönüyle de, yurt yönüyle de Arab'ın ortasında yer alır. Ben sizin için şu iki şahıstan birini uygun buldum, bunlardan hangisini isterseniz ona biat edin!' dedi.

Böyle deyip benim elimi ve Ebû Ubeyde ibnu'l-Cerrâh'm elini tuttu. Ebû Bekr, ikimizin arasında oturuyordu. Onun (ikimizi imamlığa teklif eden cümlesinden başka) bütün söyledikleri hoşuma gitti. Valİahi, Ebû Bekr'in bulunduğu bir kavmin başına emîr seçilmektense, ortaya çıkanlıp boynumun vurulmasını gerektirecek bir günah işlemek bana daha sevgili gelirdi. Ancak nefsimin bana ölüm ânında hoş gösterdiği şeyi şimdi bulamıyorum.

Derken Ensar'ın bir sözcüsü:[140]

Beni (hasta hayvanların kaşınarak rahatladıkları) kaşınma çubukcağızı, yaslandığı dikme ile ayakta duran hurma fıdancığı kabul edin (ve fikrimi dinleyin):

Ey Kureyş topluluğu! Sizden bir emîr, bizden de bir emîr olsun1 dedi.

Bunun üzerine her kafadan bir söz çıkmaya başladı, gürültü çoğaldı. Öyle ki ihtilâf çıkacak diye korktum. Ebû Bekr'e:

Ey Ebû Bekr, uzat elini!' dedim. Elini uzattı, ben ona biat ettim. Muhacirler de biat ettiler. Sonra da Ensâr biat etti. Sa'd İbnu Ubâde'nin üzerine atıldık.

Derken onlardan biri:

Sa'd İbnu Ubâde'yi öldürdünüz!1[141] demez mi? Ben de:

Sa'd İbnu Ubâde'yi Allah öldürsün!' dedim.

Ömer (halka hitaben minberdeki sözüne devamla): Vallahi, biz, Peygamber (s.a.v)'in defni sırasında, Ebû Bekr'in seçiminden daha önemli bir şey düşünemedik. Biat gerçekleşmeden halkı terketmemiz halinde, oradan ayrılınca, arkamızdan kendilerinden birini halife seçiverecekler diye korktuk.[142] Böyle bir durumda, ya bize de gönülsüz biat edecek veya muhalefet edecek, böylece ikisi de fesad olacaktı,

Bilesiniz ki, Müslümanlarla istişare etmeden kim bir başkasına biat ederse, ne biat edene, ne de kendisine biat edilene itibar edilmez, ikisinin de öldürülmesinden korkulur [143] dedi.[144]

Müslim, bu hadisi, kısa bir şekilde rivayet etmiştir.



[135] yeryü2ünde canlı varlıkların soylarının devamı üzerme faaliyetine, bu da, genel olarak, erkek ve dişi olmak üzere iki farklı cinsin ortak faaliyetine bağlıdır. Kur'an'da varlıkların erkek ve kadın olarak çiftler halinde yaratılmış olduğu (Ra'd: 13/3, Tâhâ: 20/53, Yâsîn: 36/36, Zâriyât: 51/149), insanların da kadın ve erkek olmak üzere iki ayrı cinste bir çift olarak yaratıldığı bildirilir (Fâür: 35/11, Şûra. 42/11, Hucurât: 49/13). İslam'a göre, insan olmaları bakımından kadın ve erkek arasında herhangi bir ayırım söz konusu değildir. Her ikisi de insan cinsine dahil olmları bakımından eşittirler. Cinsiyet, insan davranışlarını etkileyen önemli bir güdüdür ve her cins diğerine karşı tabiî olarak ilgi duymaktadır.

İnsan tabiatı, cinsî hayatla ilgili üç farklı istek ve ihtiyacın tatminine imkan veren faaliyet ve davranışlara kaynaklık eder:

1. Ruhsal tatmin ve huzur, 2. Bedensel lezzet ve zevk, 3. Neslin devamı. İslam, kadın ve erkeğin Nikâh akdinedayalı beraberliği dışında, serbest ilişki ve birleşmelere izin vermez. Cinsî ahlakta esas olan, iffet ve namusun korunmasıdır ve bunun en yaygın yolu da, evlenmedir. Gençleri evlenmeye teşvi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Recm meselesi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 10:57:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Recm meselesi rüya tabiri,Recm meselesi mekke canlı, Recm meselesi kabe canlı yayın, Recm meselesi Üç boyutlu kuran oku Recm meselesi kuran ı kerim, Recm meselesi peygamber kıssaları,Recm meselesi ilitam ders soruları, Recm meselesiönlisans arapça,
Logged
09 Aralık 2022, 01:35:00
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #1 : 09 Aralık 2022, 01:35:00 »

Esselamü Aleyküm Rabbim bizleri herdaim rızasına uygun şekilde yaşayan kullarından eylesin
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes