๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 22 Mart 2011, 13:02:19



Konu Başlığı: Mühâkaleyle Muzâbenenin yasak olması
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 22 Mart 2011, 13:02:19
13. Mühâkale İLE MUZÂBENE'NİN YASAK OLMASI

 

197. Abdullah ibn Ömer (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a.v), muzâbeneyi yasaklamıştır. Muza ben e; Yaş hurmayı, kuru hurma karşılığında ölçekle satmak, (yine) taze üzümü de kuru üzüm karşılığında ölçekle satmaktır.[148] (Birinci rivayet) Konu ile ilgili bîr rivayet ise şu şekildedir:

Resulullah {s.a.v), muzâbeneyi yasakladı. Muzâbene: [149] Bahçesinin yemişini, hurma ise hurma karşılığında ölçekle, bağ ise üzümünü kuru üzüm karşılığında ölçekle, ekin ise kile ile zahire karşılığında satmaktır. Taze hurmayı, kuru hurma karşılığında ölçekle satmak ve taze üzümü de kuru üzüm karşılığında ölçekle satmaktır. Resulullah (s.a.v), bunların hepsini yasakladı. [150] (İkinci rivayet)

Yine konu ile ilgili bir başka rivayet ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), muzâbeneyi yasakladı. Muzâbene: Hurmaların üzerindeki yemişi, belli ölçekle satarak: Artarsa benim, yetmezse, ben tamamlayacağım" demektir. [151] (Üçüncü rivayet)

Bu rivayetler, Buhârî ile Müslim'in (naklettiği) rivayetlerdir.

Yine Müslim'in bir rivayetinde, Göz kararıyla her meyveyi (satmayı yasakladı)" ilavesi yer almaktadır. [152]

Tirmizî'nin konu iie ilgili rivayeti ise, Resulullah (s.a.v), münâkaleyi [153] ve muzâbeneyi yasakladı" şeklinde olup buna herhangi bir ilave yapmamıştır, [154] Ebu Davud'un konu ile ilgili rivayeti ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), taze hurmayı kuru hurma karşılığında, taze üzümü de kuru üzüm karşılığında ve biçilmemiş ekini de buğday karşılığında ölçekle satmayı yasakladı. [155]

Nesâî ise, birinci ve üçüncü rivayeti nakletmiştir.

198. Câbir b. Abdullah (r.ânhümâ)'dan rivayet edilmiştir: "Peygamber (s.a.v); muhabereyi, muhâkaleyi, muzâbeneyi ve olgunlaşması meydana çıkıncaya kadar meyveyi satmayı ve (bu yaş meyvelerin,) a ri yy eler hariç, [156] dinar ve dirhemlerin dışında bir şey karşılığında satmayı yasakladı. [157]

Konu ile ilgili başka bir rivayet ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), meyveyi, yenilecek hale gelinceye kadar satmayı (yasakladı). [158]

Konu ile ilgili bir rivayet şu şekildedir:

Atâ' der ki: "Câbir, bize, (konu ile ilgili) şu açıklamaları yaptı: Muhabere; boş tarlayı sahibinin, birine vermesi, alanında ona harcamalarda bulunması, sonra da sahibinin meyveden (bir miktar) almasıdır.

Yine Câbir'e göre, Muzâbene ise; hurmalıktaki taze hurmayı kuru hurma karşılığında ölçekle satmaktır.

Ekinde yapılan Muhâkale de, bunun gibi bir şey olup sahibi, onu, başa-ğındaki ekini ölçekle satar. [159]

Yine konu ile ilgili bir rivayet şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), muhâlekayı, muzâbeneyi, muhabereyi ve işkâh haline gelinceye kadar hurma satın almayı yasakladı.

İşkâh; hurmanın kızarması yada sararması veya bazı tanelerinin yenilmeye başlanmasıdır.

Münâkale ise; ekinliğin bilinen bir zahire karşılığında ölçekle satılmasıdır.

Muzâbene ise; hurmalığın (meyvesi) birkaç yük kuru hurma karşılığında satılmasıdır.

Muhabere [160] ise; üçte bir, dörtte bir ve buna benzer şeylerdir. Zeyd b. Uneyse der ki:

Atâ'ya:

Sen, Câbîr b. Abdullah'ı, bu hadisi Resulullah (s.a.v) den naklederken işittin mi?' diye sordum. Atâ':

Evet' cevabını verdi.[161]

Yine Müslim'in konu ile ilgili bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v); muzâbeneyi, münâkaleyi, muhabereyi ve işkâh haline gelinceye kadar meyveyi satmayı yasakladı. (Hadisin ravisi Selîm) der ki: Saîd (b. Mînâ'y)'a:

İşkâh nedir?' diye sordum. Saîd:

Meyvenin kızarmaya veya sararmaya başlaması ve yenilecek hale gelmesidir [162] diye cevap verdi.[163]

Yine Müslim'in konu ile İlgili bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v); muhâkaleyi, muzâbeneyi, muâvemeyi ve muhabereyi yasakladı.

(Hadisin ravisi) der kî: Muâveme, [164] birkaç yıllığına satış yapmak demektir.

İstisnah satışı da [165] yasakladı. (Sadece) ariyyeler(in satişm)a izin verdi.[166]

Yine konu İle ilgili başka bir rivayet ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), (bir yeri yada bir şeyi,) birkaç yıllığına [167] satmayı yasakladı. [168]

Tirmizî'nin konu ile ilgili rivayeti ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v); muhâkaleyi, muzâbeneyi, muhabereyi ve miktan bilinmeyen sunyâyı [169] yasakladı.[170]

Yine Tirmizî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayet ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v); muhâkaleyi, muzâbeneyi, muhabereyi ve muâve-meyi yasakladı. (Sadece) ariyyeler(in satışm)a İzin verdi. [171]

Ebu Davud'un konu ile ilgili bir rivayeti şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), (bir yeri yada bir şeyi,) birkaç yıllığına bey'u's-Si-nîn'i satmayı yasakladı. Afetlerin (yok ettiği meyvelerin bedelini ise) [172] indirdi. [173]

Yine Davud'un konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), muâvemeyi yasakladı.

(Hadisin) ravilerinden biri, ('muâveme' yerine) 'bey'u's-Sinîn1 dedi. [174]

Yine Davud'un konu ile ilgili diğer bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v); muhâkaleyi, muzâbeneyi, muhabereyi ve muâvemeyi yasakladı. [175]

Yine Ebu Davud'un bir rivayetinde şu ilave yer almaktadır:

(Ravilerden birisi, 'Muâveme' yerine) 'bey'u's-Sinîn' (dedi.) Sonra da derler ki:

Peygamber (s.a.v), sünyâyı yasakladı. (Sadece) ariyyeler(in satışın)a izin verdi. [176]

Yine Ebu Davud'un ve Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v); muzâbeneyi, muhâkaleyi ve miktarı bilinmeyen sunyâyı yasakladı. [177]

Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayeti ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v); muhabereyi, muzâbeneyi, muhâlekayı ve ariyyeler hariç, yenilecek hale gelinceye kadar meyveyi satmayı yasakladı."

Yine Nesâfnin konu ile İlgili diğer bir rivayeti ise şu şekildedir:

Yine NesâTnin konu ile ilgili bir başka rivayeti daha olup buna herhanoi bir şeyi ilave etmemiştir:                                                             

Peygamber {s.a.v), birkaç senenin meyvesini önceden satmayı yasakla.

Yine Nesâî, bu hadisi, birinci rivayete benzer şekilde rivayet etmiştir. Yine Nesâfnin konu ile ilgili diğer bir rivayeti şu şekildedir:

"Resulullah (s.a.v), birkaç senenin mahsulünü satmayı yasakladı.



[148] Buhârî, Büyü' 75, 91; Müslim, Büyü' 72-76 (1542); Ebu Dâvud, Büyü' 18 (3361); Tirmizî, Büyü' 63 (1300); Nesâî, Büyü' 33; İbn Mâce, Ticârât 54 (2265J; Ahmed b. Hanbel, 2/5, 7, 16,63, 64, 123

[149] Muzâbene: Olgunlaşmamış yada yeni meyvenin daha ağacında İken satın alınmasına denir.

Bu konuda gelen hadisler; meyveyi, olgunlaşmadan satmanın yasak olduğunu göstermektedir. Olgunlaşmaktan kasıt; sarı renkli meyvelerin sararması, kırmızı olanların kızarması, hububat ve sebzelerin ise faydalanır hale gelmesidir.

İmamı A'zam'a göre; ağaçta meyve göründükten sonra olgunlaşmaktan satmak caizdir. Ağaç üzerindeki meyveler, şu şartlara göre satılabilir:

a.  Meyvenin olgunlaşacağı ortaya çıkmalıdır. Soğuk vurması, dolu vurması gibi afetler atlatılmış, normal şartlarda ağaçtaki meyvelerin olgunlaşacağı kanaati hasıl olmuşsa artık meyve hasat edilmeden, miktarı tahmin yoluyla tespit edilerek satılabilir.

b.  Satış muamelesi, faize giren şartlarla olmamalıdır. Yani yaş hurma karşılığında kuru hurma değiştirmek gibi.

Bu çeşit bir alım-satımda aldatma ve aldanma durumları, açık ve nettir. Resulullah (s.a.v)'de, kişinin, alım-satımda aldatan yada aldanan kişi olmaması için bu tür bir alışverişi yasaklamıştır.

Kişi de, alım gücünün oluşabilmesi, temel hakkı olan adaletin uygulanmasıyla daha rahat bir alışveriş yapabilme imkanına sahip olacaktır. Burada kişi, koruma altına alınmaktadır. Böylece aldatılmaktan kurtulmuş olacaktır. Çünkü İslam dini, kişilerin; hem dünyalarını ve hem de ahiretlerini ilgilendirmektedir. Müslüman bir kişi, bu tür bir halde insanı aldattığı takdirde, dünyada bunun hesabını vermediğinde ahirette mutlaka bunun hesabının vereceğini bilmektedir. Bu şuur ve bilinçle hareket eden kişi, hem dünyasını ve hem de ahiretini koruyabilmek için iyi dürüst davranmak zorundadır, (ç) 

[150] Buhârî, Büyü1 91; Müslim, Büyü1 76 (1542) 

[151] Müslim, Büyûr 75 (1542)

[152] Müslim, BüyÛ'74 (1542)

[153] Muhâkale: Başağından ayrılmamış buğdayın tahminî olarak o kadar miktardaki buğday karşılığında satılmasına denir, (ç)

[154] Tirmizî, Büyü'63 (1300)

[155] Ebu Dâvud, Büyü' 18 (3361)

[156] Ariyye: Bu kelimenin anlamı üzerinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerin içerisinde §u iki sonuç ortaya çıkmaktadır:

1.  Bir kimsenin, sahip olduğu yada-kendisine iareten verilen bir ağacın dalındaki hurmayı tahmin ettirerek o kadar kuru hurma karşılığında bir başkasına sarmasıdır. Bu, Şâfiîlerin görüşüdür.

2.  Bir kimsenin, bahçesindeki bir yada daha fazla ağacın hurmasını bir başkasına hibe ettikten sonra, verdiği adamın bahçesine girmesini istemeyerek, ağacın üstündeki hurmayı tahmin edip o kadar hurmayı karsıdakine vererek ağacı tekrar almasıdır. Bu da, Hane-filerin görüşüdür, (ç)

[157] Buhârî, Şirb 17; Müslim, Büyü' 81-86 (1536); Ebu Dâvud, Büyü' 22 (3373), 23 (3375); Tinnizî, Büyü' 55 (1290), 72 (1313); Nesâî, Büyü' 39; İbn Mâce, Ticârât 54 (2266); Ahmed b. Hanbel, 3/313, 360, 394

[158] Müslim, Büyü' 53 (1536)

[159] Müslim, Büyü'82 (1536)

[160] Muhabere: Mahsulün üçte yada dörtte biri karşılığında toprağı kiralamaya denir, (ç)

[161] Müslim, Büyü'83 (1536)

[162] İşkâh: Hattâbîye göre; meyvenin tem olarak kızarması yada sararması değil, kızarma yada sararmaya başladığı devirdir. Artık bu devrede meyve sulanmaya başlamıştır. Yeni-lebilecek bir hale gelmiştir, (ç)

[163] Müslim, Büyü1 84 (1536); Buhârî, Büyü1 85

[164] Muâveme: Bir ağacın meyvesini, daha meyveler çıkmadan önce, iki-üç yada daha çok seneliğine satmaktır. Bu satış batıldır, (ç)

[165] İstisnah satış: Akid esnasında satılık malın meçhul bir miktarını pazarlıktan hariç bırakıp satmamaya denir. Örneğin, "Şua ağaçları satbm, fakat bazısı müstesna" sözü gibi. istisna edilen miktar belli olmadığı için bu satış sahih değildir, (ç)

[166] Müslim, Büyü185 (1536)

[167] Bey'u's-Sinîn: Bahçe sahibinin, bahçesindeki bir yada daha fazla ağacın yada ağaçların tümünün bir-iki yada daha fazla sene zarfında vereceği meyveyi önceden satmasıdır. Bu satış şekline, "Bey'u'l-Muâveme" denilir. Bu satışta, henüz meyve ortada olmadığı gibi, ileride olacağı yada ne kadar olacağı da belli değildir.Bu nedenle de bu satış, olmayan bir şeyin satışıdır. Dolayısıyla da bu satış türü, batıldır.

[168] Müslim, Büyü'86 (1536)

[169] Sunyâ: Dünya vezninde istisnadan İsimdir. Satışta, miktarı belli olmayan bir şeyin istisna edilmesi manasında kullanılmıştır. Eğer İstisna edilen şeyin miktan biliniyor İse, satış caizdir. Örneğin, sattığı ağaçlardan birini yada evlerden birini yada arazinin belirli bir parçasını istisna ederse, bu istisna, alimlerin İttifakıyla caizdir, (ç)

[170] Tirmizî, Büyü' 55 (1290)

[171] Tirmizî, Büyü1 72 (1313)

[172] Hadisin metninde geçen "Câiha"; hayvan ve meyveleri helak eden, onların kökünü kazıyan afettir. Burada o afetin sebep olduğu zarar kast edilmektedir.

Görüldüğü Hz. Peygamber {s.a.v), dalında iken satılan bir meyve daha koparılmadan bir afete maruz kalırsa, bu afetin verdiği zararı, satıcının karşılamasını emretmektedir, (ç)

[173] Ebu Dâvud, Büyü' 23 (3374}

[174] Ebu Dâvud, Büyü1 23 (3375)

[175] Ebu Dâvud, BüyÛ1 33 (3404}

[176] Ebu Dâvud, Büyü1 33 (3404}

[177] Ebu Dâvud, Büyü' 33 (3405); Nesâî, Büyü1 74


Konu Başlığı: Ynt: Mühâkaleyle Muzâbenenin yasak olması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Ekim 2022, 13:50:09
Esselamü Aleyküm bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Mühâkaleyle Muzâbenenin yasak olması
Gönderen: Mehmed. üzerinde 12 Ekim 2022, 16:52:57
Ve aleykümselam  Rabbım bizlere helalinden kazanç nasılsın eylesin