๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 17 Mart 2011, 13:08:04



Konu Başlığı: Kurban bölümü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 17 Mart 2011, 13:08:04

YİRMİBEŞİNCİ BÖLÜM
 
EDÂHÎ (KURBAN) BÖLÜMÜ [354]

 

248. Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

Fera1 ve atîre yoktur. Fera': İlk yavrudur. Araplar, onu, tağutlan/-putları için keserlerdi. Atîre ise: Receb (ayını tazim etmek için o ay) içerisinde (kurban kesmektir). [355]

Bu hadisfin bu şekildeki metnin)i; Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. Tirmİzî'nin konu ile ilgili rivayeti şu şekildedir:

Fera' ve atîre yoktur. Fera1: İlk yavrudur. (Cahiliyye dönemi Arapları) onu, kurban ederlerdi. [356]

Daha sonra Tirmizî der ki: "Bu konuda Nübeyşe ile Mıhnef b. Sü-leym'den de hadis rivayet edilmiştir.

Bu hadis, hasen-sahihtir.

Atîre: [357] Öyle bir kurbandır ki, Araplar, Receb ayında kurban keserler ve Receb ayını ta'zim ederlerdi. Çünkü Receb, haram ayların birincisidir. Haram aylar; Receb, Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem'dir. Hac ayları ise; Şevval, Zilka'de ve Zilhicce'dir. Hac ayları hakkında Resulullah (s.a.v)'in sahabile-rinden ve sonrakilerden bazılarından böylece rivayet edilmiştir. [358]

Ebu Davud'un konu ile ilgili rivayeti ise şu şekildedir:

Fera1 ve atîre yoktur. [359]

Yine Ebu Davud'un bir rivayetinde, Saîd ibnü'l-Müseyyeb der ki:

Fera [360] İlk yavrudur. (Cahiüyye dönemi Araplan) onu, (putları için) kurban ederlerdi. [361]

Yine Ebu Davud'un başka bir rivayetinde, Saîd ibnü'l-Müseyyeb şöyle der:

Fera': İlk yavrudur. {Cahiliyye dönemi Araplan) onu putlan için kurban ederler, sonra yerler ve derisini de bir ağaç üzerine atarlardı. Atîra ise: (Cahiliyye dönemi Araplannın) Receb'in ilk on (gün)ünde (putlarına kurban ederek yedikleri ilk yavrudur.) [362]

Nesâî'nin konu ile ilgili rivayeti ise şu şekildedir:

Fera' ve atîre yoktur. [363]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

"Resulullah (s.a.v), Fera' ve Atîre'yi [364] yasaklamıştır.[365]



[354] Kurban: Sözlükte; yaklaşmak anlamına gelen kurban, Allah'a yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve şükrü ifade eder. Terim olarak ise; Muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvanı ibâdet maksadıyla usûlüne uygun olarak kesme. Arapçada bu şekilde kesilen hayvana "udhiyye" denilir. Udhiyye'-nin çoğulu, "Edâhî" şeklinde gelir. Kurban, hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır.

Kurban kesmenin fıkhı açıdan değerlendirilmesi hususunda fakihlcr arasında görüş farkiıhklrı vardır. Dinen aranan şartlan taşıyan kimselerin kurban kesmeleri, Hanefî mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vacip, fakihlerin çoğunluğuna göre ise müekked sünnettir. Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şrt aranır:

1.  Müslüman oimk,

2. Akılı ve ergenlik çağına girmiş olmak,

3. Yolcu olmamak, yni mukim olmak,

4.  Belirli bir malî güce sahip bulunmak.

Yalnız akıllı ve ergenlik çağma girmiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır. İmam A'zam Ebu Hanîfe (ö. ö. 150/767) ve İmam Ebû Yûsuf (ö. 182/798)'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bulûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed (ö. 189/805)'e göre ise akıl ve bulûğa ermek şarttır.

Hanefi mezhebine göre, kurban kesmeyi vacip kılan zenginliğin ölçüsü, zekatta ve fitır sadakasında aranan zenginlik ölçüsüyle aynı olup kişinin borçlan ve aslî ihtiyaçları dışında 20 miskal (=85 gr.) altına yada buna denk bir paraya veya sahip olmasıdır. Kurban bayramında kesilen kurbandan ayrı olarak yine ibadet niyetiyle kesilen kurban çeşitleri şöylece sıralanabilir: Adak kurbanı, Akîka kurbanı, Kıran ve Temettü haccı yapn kimselerin kestikleri ve hedy verilen kurban, haçta yasakların ihlali halinde gereken ceza ve kefaret kurbanı, (ç)

[355] Buhârî, Akîka 3, 4; Müslim, Edâhî 38 (1976); Ebu Dâvud, Edâhî 19-20 (2831, 2832); Tirmizî, Edâhî 15 (1512); Nesâî, Fera' 1; İbn Mâce, Zebâih 2 (3168); Ahmed b. Hanbel, 2/229

[356] Tirmizî, Edâhî 15 (1512)

[357] Atîre: Cahiliye dönemi Arapları, Receb ayının ilk on günü içinde kestikleri hayvandır. Araplar, bu hayvanın kanının putların başına serperlerdi.

Bazılarına göre ise, Atîre; Arapların bir dileklerinin yerine gelmesi yada hayvanlarının sayısının belli bir miktara ulaşması halinde her on hayvandan birisini Receb ayında keseceklerine dair adadıkları kurbandır.

İbn Esîr'in ifadesine göre; bu adet, İslam'ın ilk yıllarında yürürlüğkte idi, daha sonra iptal edildi. B.k.z: Zeylaî, Nasbu'r-Râye, 4/208 (ç) ,

[358] Tirmizî, Edâhî 15 (1512)

[359] Ebu Dâvud, Edâhî 19-20 (2831)

[360] pctaı. Devenin doğurduğu ilk yavrudur. İmam Şafiî'ye göre; Araplar, anasının bereketi ve nesiİ çoğalsın diye bu yavruyu keserlermiş.

Bazı alimlere göre ise, Fera'; hayvanın doğurduğu ilk yavru olup Araplar bunu putlarına kurban ederlermiş, (ç)

[361] Ebu Dâvud, Edâhî 19-20 (2832)

[362] Ebu Dâvud, Edâhî 19-20 (2833)

[363] Nesâî, Fera'1

[364] Her ne kadar Şâfıîler ile Hanbeliler, iptal edilen hususlardan kaçınmak şartıyla söz konusu kurbanları kesmenin caiz olduğunu belirtmiş olsa bile; bir grup alim, Mâlikiler ile Hanefi-Iere göre Fera' ve Atfre kurbanları yasaklanmış, İslam'ın ilk yıllannda yürürlükte iken, daha sonra bu adet bu hadisle neshedilmistir. Çünkü hadisi rivayet eden Ebu Hureyre'nin, hicretin 7. yılında Müslüman olması tarih itibariyle bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. İbn Hazm fö. 456/1063) da bu görüştedir. Kadı İyâz (ö. 544/1149)'da, cumhuru ulemanın, bu kurbanları kesmenin nesh edildiği görüşünde olduklarını belirtmektedir, (ç)

[365] Nesâî, Fera' 1