Konu Başlığı: Gece namazında ve kıyamında dua Gönderen: Safiye Gül üzerinde 28 Mart 2011, 19:18:56 56. Gece Namazında Ve Kıyamında Dua
101. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edişlmiştir: Peygamber (s.a.v) geceleyin teheccüd namazına [974] kalktığı zaman [975] (şöyle) derdi: Allahım! Rabbimiz! Gökleri, yeri ve bunların içindekileri ayakta tutan (Kayyim) [976] Sensin. Hamd, Sana mahsustur. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin mülkü Senindir. Hamd, Sana mahsustur. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin nuru [977] Sensin. Hamd, Sana mahsustur. Sen haksin. [978] Senin va'din haktır. Sana kavuşmak haktır. Senin sözün haktır. Cennet (haktır) ve cehennem de haktır. Peygamberlerin haktır. Muhammed haktır. Kıyamet haktır. Allahım! Yalnız Sana teslim oldum. Ancak Sana iman ettim. Ancak Sana dayandım. Yalnız Sana yöneldim. Ben (Senin düşmanlarına karşı) ancak (Senin verdiğin oüç)le mücadele ettim. [979] Ancak Senin hükmüne baş vurdum. [980] Benim gerek önceki ve gerekse de sonradan işlediğim günahlarım ile gizli ve aşikar yaptıklarımı [981] bağışla. [982] Bir rivayette şu ifade yer almaktadır: Mukaddim [983] olan Sensin, Muahhir [984] olan sensin. Senden başka ilah yoktur. Senin dışında bir ilah da yoktur.[985] Bir başka rivayette ise şu ifade yer almaktadır: Allahım! Hamd, Sana mahsustur. Göklerin, yerin ve bunların İçindekilerin rabbi Sensin. [986] Bu rivayetler, Buhârî ile Müslim'in naklettiği rivayetlerdir. Tirmizî'nin de buna benzer bir rivayeti var. Fakat bu rivayetin içerisinde, "bunların içindekilerin Peygamberlerin haktır. Senin sözün haktır Mukaddim olan Sensin, Muahhir olan sensin. Senden başka ilah yoktur. Senin dışında bir ilah da yoktur" ifadeleri olmayıp diğer ifadeler yer almaktadır.[987] Ebu Davud'un bir rivayeti, Tirmizî'nin rivayetine benzemektedir. Yalnız (burada) Mülk/melik [988] kelimesi yerine Rabb" kelimesi geçmektedir. Nesâî'nin bir rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır: Allah Hamd, Sana mahsustur. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin nuru Sensin. Hamd, Sana mahsustur. Gökleri, yeri ve bunların içindekileri ayakta tutan Sensin. Hamd, Sana mahsustur. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin meliki Sensin. Hamd, Sana mahsustur. Sen haksin. Senin va'din haktır. Cehennem haktır. Kıyamet haktır. Peygamberler hakür. Muhammed haktır. Yalnızca Sana teslim oldum. Ancak Sana dayandım. Ancak Sana iman ettim. Ben (Senin düşmanlarına karşı) ancak (Senin verdiğin güç) mücadele ettim. Ancak Senin hükmüne başvurdum. Benim gerek önceki ve gerekse de sonradan işlediğim günahlarım ile gizli ve aşikar yaptıklarımı bağışla. Mukaddim olan Sensin, Muahhir olan sensin. Senden başka ilah yoktu" Güç ve kuvvet, ancak Aliyy [989] ve Azîm [990] olan Allah'a aittir.[991] [974] Teheccüd" kelimesi, gece namazdır. Bu kelime, teheccede" kökünden türemiş olup uyumak" manasına geldiği gibi, "uyanık kalmak" manasına da gelir. Teheccüd namazı, önceleri Hz. Peygamber (s.a.v) ile sahabilere farz iken, beş vakit namazın farz kılınması üzerine teheccüd namazı sahabilere farz olmaktan çıkmış, fakat Hz. Peygamber (s.a.v)'e farz olma özelliğini devam ettirmiştir, (ç) [975] Bu hadis; Hz. Peygamber (s.a.v)'in geceleyin teheccüd namazına kalktığı zaman bu Duayı okuduğunu ifade etmektedir, (ç) [976] Kayyim", Kayyûm" ve "Kayyâm" kelimeleri aynı manada olup; "varlığı kendisinden olup başkasını var eden, ayakta tutan" demektir, (ç) [977] Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin nuru" ifadesinden maksat; gökler ile yerin nurunu yaratarak onları nurlandıran Sensin" demektir. Ebu Ubeyde, bu cümlenin; "yerde ve gökte bulunanlar, ışıklarını ancak Senden alırlar" manasına geldiğini söylemiştir. Hartâbî (ö. 388/998)'de, Allah'ın "Nur" ismini açıklarken; "görmeyen O'nun nuruyla görür. Şaşıran O'nun hidayetiyle yol bulur. İşte "Allah göklerin nurudur" sözü de bu anlamdadır. Yani gökler ile yerin nuru, Allah'tandır demektir, (ç) [978] Burada geçen "Hakk" kelimesinin manası; varlığı kesin demektir. Varlığı gerçekleşecek olan her şey, haktır. Yüce Allah'ın varlığı, ezelden ebede kadar uzanan ve kendi zatının gerektirdiği bir varlıktır, (ç) [979] Yani bana verdiğin kuvvet ve delillerle Seni inkar edenlere karşı mücadele ettim ve onları kesin delillerle ve kuvvetle mağlup ettim, (ç) [980] Yani hakkı İnkar eden kimselere karşı yalnızca Seni hak tanıdım. Kafirlerin ve müşriklerin yaptıkları gibi, putları, kahinleri, ateşi değil ancak Senin hükmünü tanırım, (ç) [981] Bu İki cümle de; Hz. Peygamber (s.a.v)'in, Allah'ın huzurunda iken O'na karşı olan müte-vaziliği, O'na karşı beslediği ta'zim duygulan ve ayrıca ümmetine, Duanın adab ve erkanını öğretme arzusu vardır, (ç) [982] Buhârî, Teheccüd 1, Deavât 9; Müslim, Salâtu'l-Musâfîrîn 199 (769); Ebu Dâvud, Salât 118-119 (771); Tirmizî, Deavât 29 (3418); Nesâî, Kıyâmu'l-Ley! 9; İbn Mâce, İkâme 180 (1355); Ahmed b. Hanbel, 1/298 [983] Mukaddim: "Varlık ve şerefte yada zaman ve mekanda eşyayı birbirine takdim eden" anlamında yüce Allah'ın güzel isimİerindendir. (ç) [984] Muahhir: "Geri bırakan" anlamında Allah'ın güzel İsimlerinden biridir, (ç) [985] Buhârî, Teheccüd 1, Deavât 9 [986] Buhârî, Tevhid 8, 64; Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 199 (769) [987] Tirmizî,Deavât29(3418) [988] Bu kelimenin geçtiği yer İçin b.k.z: Buhârî, Teheccüd 1 [989] Aliyy: "Her türlü kusur, kötülük ve noksanlıklardan uzak olan" anlamında Allah'ın güzel isimlerindendir. (ç) [990] Azîm: "Büyüklük ve yücelik sahibi olan" anlamında Allahm güzel isimlerinden biridir, (ç) [991] Nesâî, Kıyâmu'1-Leyl 9 Konu Başlığı: Ynt: Gece namazında ve kıyamında dua Gönderen: Sevgi. üzerinde 04 Kasım 2022, 18:51:26 Esselamü Aleyküm bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
Rabbim bizleri hakkıyla ibadet edenlerden eylesin inşaAllah |