Konu Başlığı: Cünüplükten dolayı yıkanmanın şekli Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Nisan 2011, 14:51:36 17. Cünüplükten Dolayı Yıkanmanın Şekli
30. Meymûne (r. anhâ)'dan rivayet edilmiştir: "Resululİah (s.a.v) (önce) ayaklarını yıkamayarak namaz için ab dest aldığı gibi abdest aldı. Avret yerini ve (oraya) değen pis şeyleri yı kadı. Sonra da üzerine su döktü. Sonra da bir kenara çekilip ayaklarını yıkadı.[343] Onun cünüplükten dolayı yıkanması, işte bu şekildedir.[344] Buhârî'nin bir rivayetinde Meymûne şöyle der: Peygamber (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanırken onu perdeledim. O ellerini yıkadı, sonra sağ eliyle sol elinin içine su döküp avret yerini ve oraya değen şeyleri yıkadı. Sonra eliyle duvar üzerine yada toprağa mesti etti.[345] Sonra ayaklannı yıkamayarak namaz için abdest aldığı gibi abdest aldı. Sonra kendi bedenine su döktü. Sonra bir kenara çekilip ayaklarım yıkadı.[346] Buhârî'nin bir rivayeti şu şekildedir: Eliyle avret yerini yıkadı. Sonra elini duvara sürttü. Sonra elini yıkadı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest aldı. Nihayet yıkanmasını bitirince, ayaklannı da yıkadı.[347] Buhârî'nin diğer bir rivayetinde Meymûne şöyle der; Peygamber (s.a.v) için (cünüplükten dolayı yıkanacağı) suyu hazırladım. (Su kabından) elleri üzerine su boşalttı, onları ikişer defa veya üçer defa yıkadı. Sonra sağ eliyle sol elinin İçine su döküp bu suyla avret yerlerini yıkadı. Sonra elini toprağa sürttü. Sonra ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti.[348] Sonra yüzünü ve ellerini yıkadı. Başını da üç defa yıkadı. Sonra bedenine su döktü. [349] Sonra durduğu yerden bir kenara çekilip ayaklarım yıkadı.[350] Buhârî'nin diğer bir rivayetinde ise, Meymûne'nin şu ifadesi yer almaktadır: (Kurulanması için) Peygamber (s.a.v)'e bir bez uzattım. [351] Fakat o, eliyle şöyle yapıp onu istemediği işaret etti.[352] Yine Buhârî'nin buna benzer başka bir rivayetinde, Meymûne'nin şu ifadesi yer almaktadır: (Kurulanması için) Peygamber (s.a.v)'e bir bez getirdim. Fakat o, bu bezi istemeyip eliyle silkelemeye başladı.[353] Yine Buhârî'nin başka bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır: (Kurulanması için) Peygamber (s.a.v)'e bir bez uzattım. Fakat o, bu bezi almadı. Ellerini silkeleyerek gitti.[354] Müslim'in bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır: (Kurulanması için) Peygamber (s.a.v)'e bir havlu getirildi. Fakat o, (bu havluya) dokunmadı. Suyu şöyle yapmaya, yani silkelemeye başladı.[355] Ebu Davud'un rivayetinde, Meymûne şöyle der: Peygamber (s.a.v)'e cünüplükten dolayı yıkanacağı suyu hazırladım. Kabı sağ elinin üzerine eğdi. İki veya üç (bu şüphe A'meş'tendir) defa yıkadı. Sonra avret yerine su döküp orayı sol eliyle yıkadı. Daha sonra da (sol) elini yere sürttü ve yıkadı. Sonra ağzına ve burnuna su çekti. Yüzünün ve ellerini yıkadı. Başına ve vücuduna su döktü. Kenara çekilip ayaklarını yıkadı. Ona havluyu verdim. Fakat o, (bu havluyu) almadı.[356] Suyu bedenînden (silkeleyerek) atmaya başladı. (A'meş der ki:) Peygamber (s.a.v)'in havluyu kullanmayıp üzerinden suyu serptiğini İbrahim (en-Nehâî')ye söyledim. İbrahim: Onlar, havlu kullanmakta bir sakınca görmezlerdi. Fakat havlu kullanmayı adet edinmeyi mekruh sayarlardı' dedi. Ebu Dâvud der ki: Müsedded dedi ki: Abdullah ibn Davud'a: "Onlar havlu kullanmayı adet edinmeyi mekruh sayarlardı" şeklinde bîr şey biliyor musun? dedim. O da: Evet, öyledir. (Meymûne'nin rivayetinde, onlar bunun adet edinmesini mekruh görürlerdi ifadesi yoktur,) fakat ben kitabımda bu ifadeyi mevcut olarak buldum.[357] Tirmizî'nin rivayetinde ise Meymûne şöyle der: Peygamber (s.a.v)'e cünüplükten dolayı yıkanacağı suyu hazırladım. Kabı sol eliyle eğip sağ eline su döktü ve iki elini yıkadı. Sonra elini kaba daldırıp (içinden su alıp) avret yerine döktü. Sonra elini duvara veya toprağa sürttü. Sonra ağzına ve burnuna su çekti. Yüzünü ve kollarını yıkadı. Sonra başına üç kere su döktü. Sonra vücudunun geri kalan kısımlarına su döktü. Sonra kenara çekilerek ayaklarını yıkadı.[358] Nesâî'nin rivayetinde ise Meymûne şöyle der: Cünüplükten dolayı yıkanacağı suyu Resulullah (s.a.v)'e getirdim. Önce iki veya üç kere ellerini yıkadı. Sonra sağ elini kaba daldırıp (içinden su alıp) avret yerine bir avuç su döktü. Sol eliyle de (avret yerini) yıkadı. Sol elini yere vurup iyice sürttü. Namaz için abdest aldığı gibi abdest aldı. Sonra başına üç avuç dolusu su döktü. Vücudunun geri kalan kısımlarını yıkadı. Sonra durduğu yerden bir kenara çekilerek ayaklarını yıkadı. Sonra ona bir havlu götürdüm. Fakat o,.bu havluyu istemedi.[359] Yine Nesâî'nin rivayetinde Meymûne şöyle der: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman (önce) ellerini yıkardı. Sağ eliyle sol eline su dökerdi. Avret yerini (sol eliyle) yıkardı. Sonra elini yere vurup ellerini mesh ederdi. Sonra da ellerini yıkardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra başına ve vücudunun kalan kısımlarına su dökerdi. Sonra bir kenara çekilip ayaklarım yıkardı.[360] Yine Nesâî'nin diğer bir rivayetinde Meymûne şöyle der: Peygamber (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman avret yerini yıkardı. Elini yere yada duvara sürerdi. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra başına ve vücudunun kalan kısımlarına su dökerdi.[361] 31. Hz. Aişe (r. anhâ)'dan rivayet edilmiştir: Peygamber (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman (önce) e-Ierini yıkamayla başlardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra parmaklarını suya daldırıp onlarla saçlarının diplerini ovalardı. Sonra iki eliyle başı üzerine üç avuç su dökerdi. Sonra suyu bütün bedenine dökerdi.[362] Buhârî'nin bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır: Sonra eliyle saçlarının arasına suyu iyice geçirirdi. Nihayet derisine iyice suyu geçirdiğini zannettiği zaman üzerine üç defa su dökerdi. Sonra bedeninin kalan kısmını yıkardı." Aişe der ki: "Ben, Resıı-lullah (s.a.v) ile aynı kabtan yıkanırdım. O kabtan beraberce su avuçlardık.[363] Müslim'in rivayeti ise şu şekildedir. Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman (Önce) ellerini yıkamayla başlardı. Sonra sağ eliyle sol eline su döküp avret yerini yıkardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra (elleriyle) suyu alıp parmaklarıyla saçlarının diplerini ovalardı. İyice temizlendiğine kanaat getirdiğinde başına üç avuç su dökerdi. Sonra vücudunun kalan kısmına su dökerdi. Sonra da ayaklarını yıkardı Yine Müslim'in diğer bir rivayeti ise şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) cünüplükten temizleneceği zaman (önce) ellerini su kabına daldırmadan önce ellerini yıkamayla başlardı. Sonra da namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı.[364] Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Aişe şöyle der: Resulullah (s.a.v) (cünüplükten dolayı) yıkanacağı zaman sağından başlardı. (Önce) sağ eline suyu döküp onu yıkardı. Sonra vücudundaki pisliğin üzerine sağ eliyle su dökerdi. Onu sol eliyle yıkardı. (Bütün) bu işleri bitirince, başına su dökerdi." Aişe (devamla) der ki: "Ben ve Resulullah (s.a.v), cünüp iken, aynı kabtan yıkanırdık.[365] Yine Müslim'in başka bir rivayetinde Hz. Aişe şöyle der: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman külek gibi bir kap isterdi. (Ondan) iki avucuyla (su) alıp (yıkanmaya) başının sağ tarafından başlardı. Sonra sol tarafını yıkardı. Sonra iki avucuyl (tekrar) su alıp onu başının üzerine dökerdi. [366] Ebu Davud'un rivayeti de şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman -Süleyman ibn Harb'in rivayetine göre- önce sağ eliyle sol eline su dökerdi. Müsedded'in rivayeti göre ise önce kabtan suyu sağ eli üzerine dökerek ellerini yıkardı. -Sonra ikisinin ittifakla rivayetine göre ise ve avret yerini yıkardı. (Bundan sonra Müsedded:) Suyu sol eline dökerdi. Aişe (r. anhâ) bazen avret yerini kinayeli olarak söylerdi (sözlerini ilave etti). (Hadisin bundan sonraki kısmında Süleyman ve Müsedded ittifak etmişlerdir:) Sonra Resulullah (s.a.v) namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Her İki elini de kaba daldırıp (su alırdı). Suyun, (başının) derisine ulaştığını anlayıncaya yada deriyi paklayıncaya kadar saçlarını ovalayıp [367] (sonra da) başına üç defa su dökerdi. Sudan artan olursa, onu da vücuduna dökerdi.[368] Ebu Davud'un bir rivayetinde Hz. Aişe şöyle der: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanmak istediği zaman (önce) ellerini bileklerine kadar, sonra da avret yerini kaşığıyla birlikte yıkayıp onların üzerine su dökerdi. Ellerini temizlediği zaman, onları duvara sürerdi. Sonra abdest almaya başlardı. (Abdest aldıktan) sonra da başına su dökerdi.[369] Ebu Davud'un başka bir rivayetinde, Teymullah ibn Sa'lebe oğullarından biri olan Cumey b. Umeyr'in şöyle söylediği nakledilmiştir: Annem ve teyzemle birlikte Aişe'nin yanma gitmiştik. Onlardan birisi, Aişe'ye: Boy abdesti (alırken Resulullah ile) neler yapardınız?' diye sordu. Aişe: Resulullah (s.a.v) önce namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra başına üç defa su dökerdi. Biz ise, saçımızdaki örgülerden dolayı beş defa [370] (su) dökerdik' diye cevap verdi.[371] Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde, Külek [372] gibi bir kap isterdi" ifadesi yer almaktadır.[373] Nesâî'nin rivayeti ise şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman ona bir kap su verilirdi. O da, ellerini o kaba sokmadan önce iyice temizleninceye kadar ellerine su dökerdi. Sonra sağ elini suya sokup onunla su dökerdi. Sol eliyle de avret yerini yıkardı. Bu iş bitince, sağ eliyle sol eline su döküp ellerini yıkardı. Sonra üç kere ağzına, üç kere de burnuna su verirdi. Daha sonra iki avucuyla su alıp üç kere başına dökerdi. (En son olarak ta,) vücudunun kalan kısmına su dökerdi.[374] Nesâî'nin bir rivayetinde Hz. Aişe şöyle der: Resulullah (s.a.v) (önce) üç kere ellerine su dökerdi. Sonra avret yerini yıkardı. Sonra da ellerini yıkardı. Ağzına ve burnuna su verirdi. Sonra başına üç kere su dökerdi. (En son olarak ta,) vücudunun kalan kısmına su dökerdi.[375] Nesâî'nin başka bir rivayetinde Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle der:. Aişe, Peygamber (s.a.v)'in şöyle boy abdest aldığını anlattı: - (Önce) üç defa ellerini yıkardı. Sonra sağ eliyle, sol eline su döküp avret yerini ve oraya bulaşan (pislik)leri yıkardı. Ömer, bu hadisin ancak şu şekilde bildiğini söyler: "Sağ eliyle sol eline üç defa su dökerdi. Sonra üç kere ağzına, üç kere burnuna su verir ve üç kere de yüzünü yıkardı. Sonra üç kere başına su dökerdi. (En son olarak ta,) suyu üzerine dökerdi.[376] Nesâî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) cünüplükten dolayı yıkanacağı zaman (önce) ellerini yıkardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra parmaklarını suya sokup (aldığı suyla) saç diplerini ovalardı. Sonra da başına üç avuç su dökerdi. (En son olarak ta,) bütün vücuduna su dökerdi.[377] Nesâî'nin diğer bir rivayeti de şu şekildedir: Peygamber (s.a.v) ellerini yıkardı. Abdest alırdı. Saçının diplerine suyun ulaşması için başını ovalardı. (En son olarak ta,) vücudunun kalan kısmına su dökerdi.[378] Yine Nesâî'nin dîğer bir rivayeti de şu şekildedir: Resulullah (s.a.v), suyu eliyle saçının her tarahna ulaştırırdı. Sonra da başına üç defa su dökerdi.[379] Tirmizî'nin rivayetinde ise Hz. Aişe şöyle der: Resulullah (s.a.v), cünüplükten dolayı yıkanmak istediği zaman (önce) ellerini su kabına daldırmadan önce ellerini yıkamayla başlardı. Sonra avret yerini yıkardı. Sonra namaz için abdest aldığı gibi abdest alırdı. Sonra suyu saçlarını(n diplerine kadar) ulaştırırdı. Sonra başından aşağı üç kere su dökerdi.[380] [343] Bu ifadeden; Resululİah (s.a.v)'in ayaklarını yıkamak için yerini değiştirdiği ve ayaklarını yıkama İşini en sona bıraktığı anlaşılmaktadır. Cumhur, bu tür rivayetlere dayanarak mutlak olarak boy abdestinde ayaklan en son yıkamanın müstehab olduğu görüşüne varmıştır. İmam A'zam Ebu Hanîfe (ö. 150/767) ve öğrencilerine göre, gusledilen yer; leğen, küvet gibi suyun biriktiği bir yer durumunda ise ayakları yıkama işini en sona bırakmak, değilse abdestin hemen sonunda yıkamak müstehabür. (ç) [344] Buhârî, Gusl 1, 5; Müslim, Hayz 37 (317); Ebu Dâvud, Taharet 97 {245); Tirmizî, Taharet 76 (103); Nesâî, Taharet 161, Gusl 14, 15, 22; İbn Mâce, Taharet 94 (573); Ahmed b. Hanbel, 6/236, 325, 330, 2/129 [345] Burada Hz. Peygamber (s.a.v)'in, avret yerini yıkama esnasında eline herhangi bir kokunun bulaşmış olma ihtimaline karşılık ellerini yere iyice sürttüğü anlaşılmaktadır. Bu da, Hz. Peygamber (s.a.v)'in, temizliğe ne derece önem verdiğini ve hoş olmayan kokuların bedeni üzerinde kalmaması için ne kadar dikkat ettiğini göstermektedir, (ç) [346] Buhârî, Gusl 21 [347] Buhârî, Gusl 8 [348] Boy abdesti ve namaz abdesti sırasında ağza ve buma su vermenin hükmünün ne olduğu konusunda alimler arasında görüş ayrılığı vardır: Ahmed b. Hanbel (ö. 241/795)'e göre; boy abdesti ve namaz abdesti sırasında ağza ve burna su vermek farzdır. İmam Mâlik (ö. 179/795) ve İmam Şâfıî (ö. 204/819) alimlerine göre ise; hem boy abdes- tinde ve hem de namaz abdestinde sünnettir. Hanelilere göre ise; boy abdestinde farz olup namaz abdestin de farz değildir, (ç) [349] Başım da üç defa yıkadı. Sonra bedenine su döktü" ifadesinden; Resulullah (s.a.v)'in saçlarının arasını ovalamadığı, sadece suyu dökmekle yetindiği anlaşılır. Fakat başka rivayetlerde, daha su dökünmeye başlamadan vücutta kıl olan yerlerini ovaladığı zikredilmiştir. Burada ravinin, hadisi uzatmamak için bunu zikretmemiş olduğu anlaşılacağı gibi, Hz. Peygamber (s.a.v)'in ovalamayı bazen terk ettiği de anlaşılabilir, (ç) [350] Buhârî, Gusl 10 [351] Bu ifadeden; bir kimsenin, boy abdesti yada namaz abdesti alan kimseye yardım etmesinin caiz olduğu anlaşılmaktadır, (ç) [352] Buhârî, Gusl 11 [353] Buhârî, Gusl 16 [354] Buhârî, Gusl 18 [355] Müslim, Hayz 38 [356] Cabir b. Abdullah (ö. 74/693), İbn Ebi Leyla (ö. 148/765) ve Saîd b. Müseyyeb (ö. 92/ 712), bu hadise dayanarak, boy abdesti ve namaz abdesünden sonm kurulanmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Şâfiîlerin meşhur olan görüşüne göre, silinmeyi terk etmek müstehabtır. Hz. Osman, Hasan b. AH, Enes b. Mâlik, Hasen el-Basrî, İmam Mâlik, İmam Ahmed ve İmam A'zam Ebu Hanîfe'ye göre; boy abdesti ve namaz abdestinden sonra kurulanmada bir mekruhluk görmemişlerdir. Bunlar görüşlkerine, İbn Mâce'nin Selmân el-Fârisî'den ri vayet ettiği, "ResuluIIah (s.a.v) abdest aldı, üzerinde olan yün cübbeyi ters çevirdi ve onunla yüzünü sildi" hadisi ile Tirmizî'nin Hz. Aişe'den rivayet ettiği "Resulullah (s.a.v)'in bir bez parçası vardı. Abdestten sonra bununla kurulanırdı" hadisini delil olarak kabul etmişlerdir. Resulullah (s.a.v)'İn havlu kullanmaması, her zaman kullandığının aksinedir. Onuri bu hareketi, o gün havlu kullanma İhtiyacını hissetmemesinden veya serinleme isteğinin bulunmamasından olsa gerektir, (ç) [357] Ebu Dâvud, Taharet 97 (245) [358] Tirmizî, Taharet 76 (103) [359] Nesâî, Taharet 161 [360] Nesâî, Gusl 15 [361] Nesâî, Gus! 22 [362] Buhârî, Gusl 1, 15; Müslim, Hayz 35 (316}; Ebu Dâvud, Taharet 97 (240, 241, 242, 243, 244); Tirmizî, Taharet 76 (104); Nesâî, Taharet 152, 153, 155, 156, 157; İbn Mâce, Taharet 94 (574); Ahmed b. Hanbel, 6/52, 70, 72, 96,101,110, 143 [363] Buhan, Gusl 15 [364] Müslim, Hayz 36 [365] Müslim, Hayz 43 (321) [366] Müslim, Hayz 39 {318} [367] Hz. Peygamber (s.a.v) saçlarını ve vücudundaki kılları ovalayarak aralarına suyun geçmesini sağlıyordu. Suyun, tenine değmesiyle oranın temizlenmesine kanaat getirdiği an, üç defa başına su alarak bütün vücudunu yıkıyordu. Artan su kalırsa, hepsini birden vücuduna döküyordu. Mâlikîlere göre; sık olsun, seyrek olsun, vücuttaki bütün kılların ovalanması vaciptir. Şafiî ve Hanbelilere göre ise, ovalanmadığı takdirde su deriye ulaşıyorsa kılların ovalanması mendub, ulaşmıyorsa vaciptir. Hanefilere göre ise; ovalanmadan su deriye kadar ulaşırsa saçın ve sakalın ovalanması müstehab, ovalanmadan deriye ulaşmazsa farzdır, (ç) [368] Ebu Dâvud, Taharet 97 (242) [369] Ebu Davud, Taharet 97 (243) [370] Bu ifade, kadınların başlarını beş defa yıkamalarının müstehab olduğunu gösterir. Ancak senedde adı geçen Cümey'den dolayı bu hadis zayıf kabul edilmiş ve delil olarak kabul edilmemiştir. Ayrıca Ebu Dâvud, Taharet 99 (251)'de, kadınların saç örgülerinin durumu ve başlarına üç defa su dökülebileceklerine dair açık ifadeler vardır, (ç) [371] Ebu Dâvud, Taharet 97 (241) [372] Bu kap, süt sağacak kaba denir. Uzunluğu ve genişliği, bir karıştan azdır, (ç) [373] Ebu Dâvud, Taharet 97 (240) [374] Nesâî, Taharet 152 [375] Nesâî, Taharet 153 [376] Nesâî, Taharet 155 [377] Nesâî, Taharet 156 [378] Nesâî, Taharet 157 [379] Nesâî, Taharet 157 [380] Tirmizî, Taharet 76 (104) Konu Başlığı: Ynt: Cünüplükten dolayı yıkanmanın şekli Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Ağustos 2022, 16:45:12 Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
|