๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 28 Mart 2011, 18:47:20



Konu Başlığı: Cuma namazı bölümü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 28 Mart 2011, 18:47:20
BEŞİNCİ BÖLÜM
 
CUMA NAMAZI BÖLÜMÜ [1]

 
1. Cuma Günü (Mescide) Erkenden Gitme

 

107. Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

"Bir kimse Cuma günü cünüplükten dolayı (yıkandığı gibi) yıkanır, sonra da erkenden (mescide) giderse, bir deve tasadduk etmiş gibi olur. ikinci saatte [2] giden bir sığır, üçüncü saatte giden boynuzlu bir koç, dördüncü saatte giden bir tavuk, beşinci saatte giden de bîr yu­murta tasadduk etmiş gibi sevap alır. İmam (minbere) çıktığı zaman, melekler (minberin yanına) gelip hutbeyi dinlerler.[3] (Birinci rivayet) Bir rivayette ise, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

Cuma günü olduğu zaman, melekler, mescide (açılan) kapıların her bi­rinin önüne (oturup geliş sıralanna göre mescide giren kimseleri) tek tek ya­zarlar. İmam (minbere çıkıp) oturduğu zaman, defterleri kapatıp (minberin yanma) gelirler ve hutbeyi dinlerler.[4]

Başka bir rivayet ise şu şekildedir:

Cuma günü olduğu zaman, melekler, mescide (açılan) kapıların her bi­rinin önünde durup (geliş sıralarına göre mescide giren kimseleri) tek tek ya­zarlar. İlk gelen bir deve tasadduk etmiş gibi olur. (Ondan sonra) gelen kimse, bir sığır, (ondan sonra gelen ise) bir koç, (ondan sonra gelen kimse ise) tavuk ve (ondan sonra gelen ise) yumurta tasadduk etmiş gibi sevap alır. İmam (minbere çıktığı zaman, defterlerini kapatıp (minberin yanınnda) hutbeyi din­lerler.[5]

Bu hadis(in bu şekildeki metinlerin)!, Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir.

Müslim'in bir rivayetinde ise Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

Mescide (açılan) kapıların her birinin önünde, (mescide giren kimseleri) tek tek yazan bir melek vardır.

Resuîullah (s.a.v), (ilk önce) deve tasadduk ermeyi örnek vermiş, sonra gelenlerin derecelerini indire indire yumurta kadar küçültmüş.

İmam (minbere çıkıp) oturduğu zaman, (görevli melekler) defterleri ka­patıp hutbeyi (dinlemeye) gelirler.[6]

Tirmizî, Ebu Dâvud ile Nesâî ise, (bu rivayetin) birinci şeklini rivayet et­miştir.

Nesâî'nin bir rivayetinde Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

(Cuma günü) namaza ilk giden kimse, Allah rızası için bir deve tasad­duk etmiş gibidir. Ondan sonra gelen kimse, bir sığır tasadduk etmiş gibidir.

Ondan sonra gelen kimse ise bir koç, ondan sonra gelen kimse ise bir tavuk ondan sonra gelen kimse ise bir yumurta tasadduk etmiş gibi sevap alır. [7]

Yine Nesâî'nin birinci metne benzer bir rivayeti daha var. Bu rivayetin devamında şu husus yer almaktadır:

Cumaya ilk gelen kimse bir deva tasadduk etmiş gibi, ondan sonra ge­len bir sığır tasadduk etmiş gibi, ondan sonra gelen bir koyun tasadduk etmiş gibi. Ondan sonra gelen bir ördek, ondan sonra gelen bir tavuk ve en son gelen ise bir yumurta tasadduk etmiş gibi sevap alır.[8]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayeti daha var. Fakat bu rivayetin içerisinde, İki' "ördek" kelimesi [9] geçmemektedir.[10]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayeti daha var. Bu rivayetin içe­risinde; "tavuk" kelimesinden sonra kuş" kelimesi geçmekte, yine "ördek" kelimesi düşmüştür.[11]


[1] Cuma Namazı: Cuma İslam dininde çok önemli kabul edilen haftalık toplu ibadet günü­dür. Cuma gününün önemine ve haftalık toplu ibadet günü seçilmesinin anlamına ilişkin olarak Hz. Peygamber (s.a.v)'den bir çok hadis rivayet edilmektedir. Cuma günü için Perşembe günü aksamından başlamak üzere maddi ve manevi temizliğe her zamnakinden daha fazia önem vermek gerekir. Bunların başında boy abdesti almak geiir ki, Cuma günü boy abdesti almak, alimlerin çoğuna göre sünnet, bazılarına göre farzdır. Mümin, böyle değerli ve önemli bir günün manevi havasına girmeli, dua ve tevbesini bu günde saklı olup duâ ve tevbelerin kabul edileceği vakit olduğu bildirilen "icabet saati"ne denk düşürmeye çalışmalı, ayrıca Kur'an okumalı, tezekkür ve tefekkür etmeli, Resulullah'a salât ve selam getirmeli, samimi bir kalp ile yüce Allah'a duâ ve istiğ­farda bulunmalıdır.

Cuma namazı, farzı ayndır. Farz olduğu; kitap, sünnet ve İcma ile sabittir. Ayrıca gerek Cuma namazının fazileti, gerekse kuvvetli bir farz olduğu ve bu namazı özürsüz olaraka terk etmenin büyük günah sayıldığı konusunda sahih hadisler bulunmaktadır. Hz. Peygamberin, Cuma namazını, ilk defa hicret esnasında, Medine yakınlarındaki Ranuna vadisinde Salim b. Avf kabilesini ziyaretleri sırasında oradaki namazgahta kıldır­mış olduğu, alimîerce kabul edilmektedir. Öte yandan kaynaklarda, daha hicretten önce Es'ad b. Zürare'nin Medine'de Cuma namazı kıldırdığı kaydedilmektedir. Bu durum kar­şısında Cuma namazının ne zaman farz kılındığı hususunda iki farklı rivayet ve görüş or­taya çıkmıştır. Bunlardan birincisine göre, Cuma namazı, Mekke'de farz kılınmış olmakla birlikte müşriklerin baskıları yüzünden orada kılmamam ıştır. Diğer rivayete göre ise Cuma namazı, hicret esnasında farz kılınmış olup ilk cumayı, Hz. Peygamber, Ranuna vadisinde kildırmışhr. Bu rivayeti benimseyenlere göre, Es'ad b. Zürare'nin Cuma namazını kıldırma uygulaması, farz değil, nafile hükmü kapsamındadır, (ç)

[2] Cumhur, burada geçen "saat" kelimelerini, "zaman" manasında yorumlamışlardır. Ancak bu saatlerin ne zamandan itibaren başlayacağı hususunda görüş ayrılıkları vardır. Râfifye göre, burada geçen "saat" kelimesinden maksat; gece ve gündüzün zaman dilim­leri olan saatler değil, dereceleri tertibe koymak ue Önce gelenlerin, sonra gelenlerden daha çok fazilete nail olduklarını bildirmektedir, (ç)

[3] Buhârî, Cum'a 4, 12; Müslim, Cum'a 10 (850), 24-25 (850); Ebu Dâvud, Taharet 128 (351); Tirmizî, Cum'a 6 (499); Nesâî, Cum'a 13, 14; İbn Mâce, İkâme 82 (1092); Ahmed b. Hanbel, 2/460

[4] Buhârî, Cum'a 31, Bed'ü'l-halk 6

[5] Buhârî, Cum'a 31; Müslim, Cum'a 24 (850)

[6] Müslim, Cum'a 25 (850)

[7] Nesâî, İmame 59

[8] Nesâî, Cum'a 13

[9] Bu hadisin rivayetleri arasında ufak-tefek bazı farklılıklar göze çarpmaktadır. Bununla birlikte hepsinin ittifak ettiği manaya göre; cumaya gelenlerin alacakları sevaplar, geliş sı­rasına göre farklıdır. Hatip minbere çıkınca, melekler, bu yazma işini bırakıp okunacak hutbeyi dinlemek üzere minberin yanına gelirler. Artık bu vakitten sonra gelenler, söz ko­nusu olan sevaplardan faydalanamazlar. Sadece Cuma namazına ait sevaplara nail olur­lar.

Camiye erken gelenlere verilen sevapların farklı oluşu, gelenlerin; namaz kılmak, Kur'an okumak, teşbih çekmek gibi ibadetleri daha çok yapacakları içindir, (ç)

[10] Nesâî, Cum'a 13

[11] Nesâî, Cum'a 13


Konu Başlığı: Ynt: Cuma namazı bölümü
Gönderen: Pelinay üzerinde 08 Haziran 2014, 18:28:41
Esselamü aleykum; faydalı bir paylaşımdı..emeğinize sağlık.....elhamdülillah vesilenizle konuyla ilgili daha detaylı bilgiler öğrenmiş oldum .Mevlam razı olsun...


Konu Başlığı: Ynt: Cuma namazı bölümü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Temmuz 2022, 01:30:00
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Cuma namazı bölümü
Gönderen: Mehmed. üzerinde 24 Temmuz 2022, 23:25:55
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun