๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 21 Mart 2011, 17:01:11



Konu Başlığı: Araziyi ve ekinleri kiraya vermek
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Mart 2011, 17:01:11
18. Araziyi Ve Ekinlikleri Kiraya Verme

 

203. Râfi' b. Hadîc (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

"Biz, Ensar'ın en çok tarla sahibi olanlarındandık. Araziyi; şurası bizim ve şurası kiracıların olmak şartıyla kiraya verirdik. Çok defa, (bunlardan) birinin arazisi ürün verir ve diğerin ki ürün vermezdi. Bundan dolayı Peygamber (s.a.v), bunu, bize yasakladı. (Fakat araziyi) gümüş (karşılığında kiraya vermey)e gelince, (bunu,) bize yasaklamadı. [244]

Bir rivayette ise "(Araziyi) altın ve gümüş (karşılığında kiraya vermey)e gelince, o zamanda (böyle bir adet) yoktu" ilavesi yer almaktadır. [245]

Konu ile ilgili bir rivayette ise, Nâfi1 şöyle der:

Abdullah ibn Ömer, tarlalarını, Resulullah (s.a.v) zamanında, Ebu Bekr, Ömer, Osman'ın devlet başkanlığı ile Muaviye'nin emirliğinin ilk dönemlerinde kiraya verirdi. Muaviye'nin emirliğinin sonunda, RâfT b. Hadîc'in; Peygamber (s.a.v)'in, tarlaları kiraya vermeyi yasaklaması ile ilgili bir hadis rivayet ettiğini duydu. Ben de, Abdullah ibn Ömer'in yanında olduğum halde, hemen Râfi' b. Hadîc'in yanına girip (bu meseleyi) sordu. Râfi' b. Hadîc: Resulullah (s.a.v), ekinliklerin kiraya verilmesini yasak ediyordu' dedi.

Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer, bu işten vaz geçti. Bir daha kendisine bu mesele sorulursa, Râfi' b. Hadîc:

Resulullah (s.a.v)'in bunu yasak ettiğini söyledi' derdi. [246] Yine Müslim'in konu ile ilgili bir rivayetinde, Hanzala b. Kays şöyle der:

Râfi' b. Hadîc'e; araziyi, altın ve gümüş karşılığında kiraya verme meselesini sordum. O da:

Bunda sakınca bir yoktur. Çünkü insanlar, Peygamber (s.a.v) zamanında su boylan ile ark başları, tarla sahiplerine tahsis edilmek üzere yada ekinden bir şeyler vermek şartıyla kiraya verirlerdi. Buna göre bazen birine ait olan yer telef olur, ötekinin hissesi kurtulurdu. Bazen de ötekinin hissesi kurtulur, diğerinin hissesi telef olurdu. (O dönemde) insanlar için bundan başka kiraya verme şekli yoktu. İşte bu sebepten dolayı bundan sakındırıldılar. Fakat bilinen ve garantili bir şey olursa, (böyle bir durumda araziyi kiraya vermede) bir sakınca yoktur [247] dedi. [248]

Buhârî ile Müslim, ekinliklerin kiraya verilmesinin yasak olduğu ile ilgili Nâfi' yoluyla Râfi1 b. Hadîc'ten merfu olarak bir hadis rivayet etmişlerdir.

Yine Müslim'in konu ile ilgili bir rivayetinde, Abdullah ibn Ömer şöyle der:

Biz (vaktiyle) ziraî ortakçılık yapmada [249] bir sakınca görmezdik, Geçen sene Râfi', Peygamber (s.a.v)'in onu yasak ettiğini söyledi. Bundan dolayı biz de onu terk ettik. [250]

Yine Müslim'in konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Abdullah ibn Ömer şöyle der:

Doğrusu Râfi1, bizi, arazimizin faydasından men etti. [251]

Yine Müslim'in konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Râfi b. Hadîc yoluyla Hz. Peygamber (s.a.v)'den "zahire hacüsi'Yıe [252] benzer bir rivayet nakletmiş fakat bu rivayette "zahire" ifadesi yer almaktadır. [253]

Yine Müslim, bu hadisi Râfi' b. Hadîc yoluyla Hz. Peygamber (s.a.v)'den nakletti. Fakat bu rivayette, Amcalarının birinden' demedi" ifadesi yer almaktadır. [254]

Yine Müslim'in, Râfi1 b. Hadîc'ten naklettiği bir diğer rivayette "amcalarının birinden" ifadesi yer alıp bu rivayetin devamı şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi bize yasakladı. (Fakat) Allah ve resulüne itaat, bizim için daha faydalıdır. Çünkü Resulullah (s.a.v), araziyi muhâkale yaparak üçte birle, dörtte birle ve belirli bir miktar mahsulle kiraya vermeyi bize yasakladı. [255] (Yine) arazi sahibine yerini, ya ekmesini yada ektirmesini emretti. Kiraya vermeyi ve bundan başkasını hoş görmedi.[256] Tirmizî'nin rivayetinde ise, Râfi1 b. Hadîc şöyle der:

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi bize yasakladı. Birimizin bir arazisi olduğu zaman, mahsulünün bir kısmı yada bir miktar dirhem karşılığında o araziyi (birine) verirdi. Çünkü-Resulullah (s.a.v):

Sizden birisinin toprağı varsa, onu, ya (din) kardeşine bağışlasın yada kendisi eksin!1 buyurdu.[257]

Ebu Davud'un bir rivayeti, Müslim'in bir rivayeti gibidir.[258]

Yine Ebu Davud'un konu ile ilgili başka bir rivayeti ise şu şekildedir:

Biz, Resulullah (s.a.v) zamanında ziraî ortakçılık yapardık.

Râfi', amcalarından birinin, kendisine gelip şöyle dediğini söyledi:

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi (bize) yasakladı. (Fakat) Allah ve resulüne itaat, bizim için daha faydalıdır, (daha faydalıdır). (Ravi devamla) der ki:

O nedir?' dedik. O da: Resulullah (s.a.v):

Kimin arazîsi varsa eksin yada (din) kardeşine ektirsin. Üçte birine yada dörtte birine yada miktan belli olan bir buğday karşılığında kiraya versin' buyurdu.[259]

Yine Ebu Davud'un başka bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Ebu Râfi1,[260] Resulullah (s.a.v)'in yanından gelip bize şöyle dedi: Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan şeyi bize yasakladı. (Fakat) Allah ve resulüne itaat, bizim için daha faydalıdır. Bizi, maliyetine sahip olduğumuz yada birisinin karşılıksız olarak ekmemiz için verdiğinin dışındaki bir toprağı ekmeyi yasakladı.[261]

Yine Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde, Useyd b. Zuhayr [262] şöyle der:

Râfi' b. Hadîc bize gelip şöyle dedi:

Doğrusu Resulullah (s.a.v), size, sizin için faydalı olan bir şeyi yasaklıyor. (Fakat) Allah ve resulüne itaat, sizin için daha faydalıdır. Şüphesiz ki Resulullah (s.a.v), size, Muhâkaleyi (araziyi kiraya vermeyi) yasaklıyor. Resulullah (s.a.v):

Arazisine ihtiyaç duymayan kişi,  onu,   (karşılıksız olarak) ya (din) kardeşine versin yada onu boş bıraksın1 buyurdu.[263]

Yine Ebu Davud'un konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Ebu Ca'fer el-Hatmî şöyle der:

Amcam, beni bir çocuğu birlikte Saîd ibnü'i-Müseyyeb'e gönderdi. Biz, Saîd'e:

Senden bize m uzara a ile ilgili bir haber ulaştı' dedik. (Bize şu)

karşılığı verdi:

Abdullah ibn Ömer, kendisine, Râfi' b. Hadîc'in hadisi gelinceye kadar muzâraada bir sakınca görmezdi. Râfi' b. Hadîc, Abdullah ibn Ömer'e gelip şunu haber verdi:

ResuluIIah (s.a.v), Harise oğullarına gelip Zuhayr'm tarlasındaki ekini görüp:

Zuhayr'm ekini ne kadar güzel!' buyurdu. Orada bulunanlar:

(Artık bu tarla,) Zuhayr'm değil' dediler. ResuluIIah (s.a.v):

(Bu) tarla, Zuhayr'ın değil mi?' buyurdu. Orada bulunanlar:

Evet, (tarla Zuhayr'm, fakat) ekin filanın' dediler. Bunun üzerine ResuluIIah (s.a.v):

Ekininizi alın, Zuhayr'a da ücretini verin' buyurdu.

Râfi' b. Hadîc: Biz ekinimizi aldık, Zuhayr'a da ücretini verdik1 dedi. Saîd ibnü'l-Müseyyeb'de: Tarlanı, (karşılıksız olarak) ya (din) kardeşine ver yada (bir miktar) dirhem karşılığında kiraya ver' buyurdu.[264]

Yine Ebu Davud'un konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Râfi1 b. Hadîc şöyle der:

Resulullah (s.a.v), münâkale ve muza ben ey i yasakladı [265]ve: Ancak üç kişi ekin ekebilir. Bunlar:

1. Tarlası olanlar,

2. Kendisine karşılıksız olarak arazi verilen kişi. Bu kimse, kendisine verilen tarlayı eker,

3. Altın yada gümüş karşılığında tarla kiraya tutan kişi' buyurdu.[266]

Yine Ebu Davud'un konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Osman b. Sehl b. Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Ben, (dedem) Râfi' b. Hadîc'in yanında bir yetim idim. Onunla birlikte hacca da gittim. Kardeşim İmrân b. Sehl, (dedem) Râfi' b. Hadîc'e gelip (ona):

Arazimizi, filan kadına, iki yüz dirhem karşılığında kiraya verdik dedi. Bunun üzerine Râfi':

Bırak onu! Çünkü ResuluIIah (s.a.v), tarlayı kiraya vermeyi yasakladı' dedi.[267]

Yine Ebu Davud'un konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Râfi' b. Hadîc, bir araziyi ekmişti. [268] Tarlayı sularken kendisine, ResuluIIah (s.a.v) uğrayıp:

Ekin kimin? Tarla kimin?' diye sordu. Râfi1 b. Hadîc:

Tohumum ve emeğim karşılığında benim ekinim; yansı benim, yarısı da filan oğullarının' dîye cevap verdi. Bunun üzerine ResuluIIah (s.a.v):

Riba muamelesi yaptınız. Araziyi sahibine ver. Sen de ücretini al buyurdu.[269]

Nesâî'nin bir rivayetinde Useyd b. Zuhayr şöyle der:

Râfi1 b. Hadîc bize gelip:

Resulullah (s.a.v), size; Münâkaleyi yasakladı. Münâkale: Araziyi, mahsulün üçte biri yada dörtte biri oranında kiraya vermektir. Mu-zâbeneyi de (yasakladı). Muzabane ise: Ağaçtaki hurmayı bir vesk hurma karşılığında şöyle şöyle almayı yasakladı' dedi. [270]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayetinde, Useyd b. Zuhayr şöyle der:

Râfi'b. Hadîc bize gelip:[271]

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi bize yasakladı. (Fakat) Resulullah (s.a.v)'e itaat etmek ise, sizin daha hayrlıdır. Size, Muhâkaleyi (araziyi kiraya vermeyi) de yasakladı ve:

Kimin arazîsi varsa, onu ya (karşılıksız olarak din kardeşine) versin yada onu boş bıraksın' buyurdu.

(Yine) Resulullah (s.a.v), Muzâbeneyi de yasakladı. Muzâbene: Hurma ile ilgili çok malı olan bir kimsenin gelip ağaçtaki hurmayı bir vesk hurma karşılığında şöyle şöyle almasıdır.[272]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili bir rivayetinde, Useyd b. Zuhayr şöyle der:

Râfi1 b. Hadîc yanımıza gelip:

Anlayamıyorum' dedi. Daha sonra da:

Resulullah (s.a.v), sizin faydanıza olan bir şeyi yasakladı (s.a.v)'e itaat ise, sizin fayda sağladığınız şeyden daha hayrlıdır.

(Yine) Resulullah (s.a.v), size, Muhâkaleyi de yasakladı. Muhâkale: Araziyi, mahsulün üçte biri yada dörtte biri karşılığında ekmeye/ortaklığa ve ermektir.

Kimin bir arazisi olup da ona ihtiyaç duymuyorsa, onu, (karşılıksız rak) ya (din) kardeşine versin yada onu boş bıraksın.

(Yine) Resulullah (s.a.v), size, Muzâbeneyi de yasakladı. Muzâbene: sinin, çok malla bir miktar hurma almaya gelip:

Bu yıl, (ağaçtaki) bu hurmayı, bir vesk hurma karşıhsin şöyle al' demesidir' dedi. [273]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der.

Resulullah (s.a.v), size, bizim için faydası olan bir şeyi yasaklalullah (s.a.v)'e itaat ise, bizim için daha faydalıdır. Resuiuliah (s.a.v):

Kimin bir arazisi varsa, (gücü yetiyorsa) onu eksin. Eğer onu ekmeye gücü yetmiyorsa, o zaman o araziyi (din) kardeşine (karşılıksız olarak) ektirsin' buyurdu.[274]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

"Resuiuliah (s.a.v), bizim için faydası olan bir şeyi bize yasakladı. Resuiuliah (s.a.v)'in emri, baş(ım) ile göz(üm) üstünedir. Resuiuliah (s.a.v), bize; araziyi, mahsulün bir kısmı karşılığında vermemizi yasakladı.[275]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Râfi1 b. Hadîc şöyle der:

Resuiuliah (s.a.v), Ensar'dan muhtaç olduğunu bildiğini bir adamın arazisinin yanından geçmişti. (Bu sırada):

Bu arazi kimindir?1 diye sordu. Oradaki kimse:

Filanındır. (Fakat) burasının bana kiraladı' dedi. Bunun üzerine Resuiuliah (s.a.v):

Keşke bu araziyi (din) kardeşine (karşılıksız olarak) verseydi!' buyurdu.

Bunu duyan Râfi', Ensar'ın yanına gelip (ona):

Resuiuliah (s.a.v), sizin için faydası olan bîr şeyi size yasakladı. Resuiuliah (s.a.v)'e itaat ise, sizin için daha faydalıdır.[276]

Yine Nesâî, bu hadisi, kısa bir şekilde Râfi' b. Hadîc'ten naklen şöyle rivayet etmiştir:

"Resuiuliah (s.a.v), Münâkaleyi (araziyi kiraya vermeyi) yasakladı.[277] Yine Nesâî'nin bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Resuiullah (s.a.v), yanımıza çikageldi. Bizim için faydalı olan bir şeyi bize yasakladı ve:

Kimin bir arazisi varsa, onu, ya eksin, ya (din kardeşine karşılıksız olarak) versin yada boş bıraksın' buyurdu.[278]

Yine Nesâî'nin buna benzer bir rivayeti daha var. Bu rivayetin içerisinde şu ifade yer almaktadır:

Resuiuliah (s.a.v)'in emri, bizim için daha hayrlıdır. Resuiuliah (s.a.v):

Kimin bir arazisi varsa, onu, ya eksin, ya boş bıraksın yada (din kardeşine karşılıksız olarak) versin' buyurdu.[279]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Resulullah (s.a.v), araziyi (bir şey karşılığında) kiraya vermeyi yasakladı.

Yine Nesâî, Müslim'in bir rivayeti ile Ebu Davud'un Ebu Ca'fer Hat-mî'den naklettiği hadisi de rivayet etmiştir.

Yine Nesâî'nin diğer bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

 Biz, Resulullah (s.a.v) zamanında araziyi (bir şey) karşılığında kiraya verirdik. Araziyi (muhâkale yaparak) üçte birle, dörtte birle ve belirli bir miktar mahsul karşılığında kiraya verirdik. Bir gün amcalarımdan biri gelip:

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi bana yasakladı. Allah'a ve Resulüne itaat ise, bizim için daha faydalıdır' dedi.

Resulullah (s.a.v), araziyi (bir şey karşılığında) kiraya vermeyi ve (araziyi muhâkale yaparak) üçte birle, dörtte birle ve belirli bir miktar yiyecekle kiraya vermeyi de bize yasakladı.[280]

Resulullah (s.a.v), tarla sahibine; araziyi, ya kendilerinin ekmelerini, yada (din kardeşine) ektirmesini emretti. Kiraya vermeyi ve bundan başkasını hoş görmedi.[281]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Biz, arazîyi, (bir şey karşılığında) kiraya verirdik. (Yine) araziyi (muhâkale yaparak) üçte birle, dörtte birle ve belirli bir miktar mahsul karşılığında kiraya verirdik.[282]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Biz, Resululah (s.a.v) zamanında araziyi kiraya verirdik.

Râfi', amcalarından birinin, kendisine gelip:

Resulullah (s.a.v), bizim için faydalı olan bir şeyi bana yasakladı. Allah ve resulüne İtaat, bizim için daha faydalıdır' dediğini söyledi. Biz:

O da nedir?' dedik. Amcam dedi ki: Resululah (s.a.v):

Kimin bir arazisi varsa, onu ya eksin, ya (din) kardeşine ektirsin. Onu, üçte birle, dörtte birle ve belirli bir miktar mahsul karşılığında kiraya vermesin' buyurdu.[283]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayetinde, Râfi' b. Hadîc şöyle der:

Resuluîah (s.a.v), bizi, arazimizi kiraya vermeyi yasakladı. O sırada (araziyi) altın ve gümüş karşılığında (kiraya verme adeti) yoktu. (Arazi sahibi) kimse arazisini, verimli yeri, ark başları ve (ekinden) belirli bir miktarı kendi

Yine Nesâî, Zührî'nin Sâlim'den naklettiği üçüncü rivayeti nakletmiştir.

Yine Nesâî diğer bir rivayetinde, İbn Şihâb'tan naklen Râfi' b. Hadîc şöyr:

"Resululah (s.a.v), araziyi kiraya vermeyi yasakladı.[284]

Yine Nesâî'nin başka bir rivayetinde, İbn Şihâb'tan naklen Râfi' b. Hadîc şöyle der:

"Bundan sonra Râfi'ye:

(O zaman) araziyi nasıl kiraya veriyorlardı?' diye soruldu. Râfi' b. Hadîc:

(Arazi sahibi kimse, arazisini,) belli bir miktar mahsul karşılığında ve arazinin su kenarları ile ark başlan (yakınında yetişen mahsul) kendisinde kalması şartıyla kiraya veriyordu' dedi.[285]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Nâfi1 şöyle der:

"Râfi' b. Hadîc, Abdullah ibn Ömer'e; 'amcalarının, Resulullah (s.a.v)'e gittiklerini, döndüklerinde ise Resulullah (s.a.v)'in; tarlalanni kiraya vermeyi yasakladığını söylediler' dedi. Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer:

Tarla sahibi kimse, Resulullah (s.a.v) zamanında, tarlasını; su (kanallarının) çıktığı verimli yer(Ier)in (mahsulü tarla Sahibine ait olmak üzere) ve ne kadar olduğunu bilmediğim bir miktar bedel/saman karşılığında kiraya verdiğini bilmekteyiz' dedi.[286]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Nâfi1 şöyle der:    .

Abdullah ibn Ömer, arazisini kira verirdi. Ona, (araziyi kiraya vermenin yasak olduğu ile ilgili) Râfi' b. Hadîc'ten bir şeyIer) ulaştı. Bunun üzerinden elimden tutup beraberce Râfi' b. Hadîc'in yanına gitt(k). Râfi' b. Hadîc, (bize); amcalarından birinin, Resulullah (s.a.v)'in; araziyi kiraya vermeyi yasakladığını (duyduğunu) söyledi. Bundan sonra Abdullah ibn Ömer, (arazisini kiraya vermeyi) terk etti.[287]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Nâfi1 şöyle der:

Abdullah ibn Ömer, tarlalarını kiraya verirdi. Muaviye'nin emirliğinin son(lar)ında, Râfi' b. Hadîc'in, Resulullah (s.a.v)'in; tarlaları kiraya vermeyi yasakladığı haberi Abdullah ibn Ömer'e ulaştı. Beraberce Râfi' b. Hadîc'in yanına gittik. Ona, (tarlaları kiraya vermenin durumu ile ilgili soru) sordu. Bunun üzerine Râfi' b, Hadîc:

Resulullah (s.a.v), tarlaları kiraya vermeyi yasaklardı' dedi.

Bundan sonra Abdullah ibn Ömer, arazisini kiraya vermeyi terk etti. Kendisine bu husus sorulduğunda:

Râfi' b. Hadîc, Resulullah {s.a.v)'in; tarlaları kiraya vermeyi yasak ettiğini bildirdi' derdi.[288]

Yine Nesâî'nin buna benzer bir rivayeti daha var. Bu rivayette şu ifade yer almaktadır:

Beraberce Belât (denilen yerde oturan) [289] Râfi' b. Hadîc'in yanına geldik. Ona, (arazisini kiraya vermenin durumu ile ilgili soru) sordu. Bunun üzerine Râfi' b. Hadîc:

Evet, Resulullah (s.a.v), tarlaları kiraya vermeyi yasakladı' dedi.

Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer, tarlalarını kiraya vermeyi terk eti [290]

Yine Nesâî'nin diğer bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır:

Abdullah ibn Ömer, ben ve (Resuİullah'm, araziyi kiraya vermeyi yasakladığını Râfi' b. Hadîc'ten naklen) haber veren kişiyle birlikte (Râfi' b. Hadîc'e doğru) gittim. Nihayet Râfi1 b. Hadîc'in yanına vardik. Râfi1 b. Hadîc, Abdullah ibn ömer'e; Resulullah (s.a.v)'in, araziyi kiraya vermeyi yasakladığını haber verdi.

Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer, arazisini kiraya vermeyi terk etti.[291] Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Nâfi' şöyle der:

Râfi1 b. Hadîc, Abdullah ibn Ömer'e; Resulullah (s.a.v)'in, tarlaları kiraya vermeyi yasakladığını haber verdi.[292]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayetinde, Nâfi1 şöyle der:

Abdullah ibn Ömer, arazisini, mahsulünün bir miktan karşılığında kiraya verirdi. Râfi1 b. Hadîc'in; bunu men ettiğini ve 'Resulullah (s.a.v) bunu yasakladı' dediği (haberi,) Abdullah ibn Ömer'e ulaştı.

Abdullah ibn Ömer:

Biz, Râfi1 b. Hadîc'i tanımadan önce araziyi kiraya verirdik' dedi

Daha sonra (bu hususta) kendisinde (şüphe) bulup (beni yanına alarak)

elini omuzuma koymuş bir vaziyette Râfi1 b. Hadîc'in yanına vardık. Abdullah

ibn Ömer, Râfi' b. Hadîc'e: der:

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili diğer bir rivayetinde, Useyd b. Zuhayr şöyle

Useyd b. Zuhayr, kavmi olan Harise oğullarının yanına gidip (onlara):

Üzerinize bir musibet gelecek!' dedi. Onlar:

Ne oldu?' diye sordular. Useyd b. Zuhayr şöyle dedi:

Resulullah (s.a.v), araziyi kiraya vermeyi yasakladı. Biz:

Ey Allah'ın resulü! Araziyi, dane karşılığında bir şeyle kiraya veriyoruz' dedik. Resulullah (s.a.v):

Hayır, (olmaz)' buyurdu. Biz:

Araziyi, bedel/samandan bir şey verilmek üzere kiraya veriyoruz' dedik. Resulullah (s.a.v):

Hayır, (olmaz)' buyurdu. Biz:

Araziyi, tarlanın verimli yerinin mahsulü (arazi sahibine ait olmak üzere) kiraya veriyoruz' dedik. Resulullah (s.a.v):

Hayır, (olmaz). Araziyi, ya (kendin) ek yada (din) kardeşine (karşılıksız olarak) ver' buyurdu.[293]



[244] Buhârî, Muzâraa 6, 12; Müslim, Büyü1 106-112 (1547), 115-117 (1547); Ebu Dâvud, Büyü1 30 (3392, 3393), 31 (3395, 3397, 3398, 3399, 3400, 3401, 3402}; Tirmizî, Ahkâm 42 (1384); Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2); İbn Mâce, Ruhun 9 (2458); Ahmed b. Hanbel, 3/465

[245] Buhârî, Muzâraa 6

[246] Müslim, Büyü' 109 (1547)

[247] Bu hadis; arazinin belirli kısımlarından çıkacak mahsul tarla sahibinin, geri kalandan çıkacak mahsul de kiracının olmak şartıyla tarla kiralamanın caiz olmadığına delalet etmekte­dir. Böyle bir anlaşmanın caiz olmayış sebebi şudur:

Tarla sahibi için şart koşulan kısmın mahsul verip geri kalan kısımdan hiçbir şeyin çıkmaması mümkün olduğu gibi, aksi de mümkündür. Bu ise garardır. Dolayısıyla bu şekildeki bir ziraî ortaklık yada kiralama, Resuluüah (s.a.v) tarafından yasaklanmıştır. Alimler arasında bu tür uygulamanın caiz olmayışı konusunda görüş ayrılığı yoktur. Bilindiği gibi, alimlerin hükmünde ihtilaf ettiği müzaraa şekli; çıkan mahsul, aralarında belirtilen oranda paylaşılmak üzere kurulan ortaklıktır.

Yine bu hadis; araziden çıkacak mahsulün belirli bir miktarı ma! sahibine, kalanın da kiracıya ait olmak üzere tarla kiralamanın caiz olmadığını da ifade etmektedir. Çünkjü araziden sadece mal sahibi için şart koşulan miktarın çıkıp başka bir şeyin çıkmaması mümkündür. Hanelilere göre bir anlaşma, caiz değildir.

Görüldüğü üzere yasaklanmış olan Muzâraa; hisse ma'lum olan değil de, meçhul olandır. Arapların Muzâraada bazı fasid şartlar koşmak, ark ve kanal kenarların da kini mal sahibi için ayırmak gibi bir takım adetleri vardı. Oysa Muzâraa, bir ortaklıktır. Ortaklıkta da, tarafların hisselerinin belli olması gerekir.

Hattabî (ö. 388/998)'de, meşhur manasıyla bilenen Muzâraanın caiz olduğunu, yasaklanan Muzâraanın ise fasid şartlar koşulan Muzâraa olduğunu belirtmektedir, (ç) 

[248] Müslim, Büyü1116 (1547)

[249] Muhabere İle ilgili açıklama için 198 nolu hadise bakabilirsiniz (ç)

[250] Müslim, Büyü1 106, 107 (1547)

[251] Müslim, Büyü' 108 (1547)

[252] Zahire Had: Araziyi, zahire karşılığında kiraya vermektir (ç)

[253] Müslim, Büyü'113 (1548)

[254] Müslim, Büyü'113 (1548)

[255] Arazi kiracılığının caİ2 olup olmadığı yada ne ölçüde caiz olduğu meselesi, öteden beri islam hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur. Arazinin parayla yada gıda maddesi karşılığında kiralanmasını caiz görmeyenler olduğu gibi, kalkacak mahsulün belli bir oranı karşılığında kiralanmasını (=ziraî ortekçılık) caiz görmeyip birinci usulü tavsiye edenler de vardır.

Bu tartışmalarını temelinde; arazi sahibini veya kiracıyı mağdur etmeme, beklenmedik bir zararla karşı karşıya bırakmama düşüncesi yatar. Bu konudaki yasağı da, o devirde yaygın olan; "tarlanın bir kısmını kiracıya, daha verimli diğer kısmını da arazi sahibine ayırarak veya mahsulden belirli bir miktarı şart koşarak araziyi kiralama"nın yasaklandığı şeklinde yorumlamak gerekir.

Bu sebeple, arazi kiralanırken veya ortakçılık anlaşması yapılırken tarafların hak ve borçlarının işleride bir çekişmeye yol açmayacak tarzda önceden ayrıntılı şekilde belirlenmesi bu konudaki dinî ilkelerin, Hz. Peygamber (s.a.v)'in emirlerinin gereği olduğu gibi, helal kazancın, kul hakkı ihlal etmemenin de tabii bir yoludur. B.k.z: Komisyon, İlmihal, T.D.V., İstanbul 1999, 2/380 (ç) 

[256] Müslim, Büyü'113 (1548)

[257] Tirmizî, Ahkâm 42 (1384}

[258] Müslim, Büyü1116 (1547); Ebu Dâvud, Büyü' 31 (3392)

[259] Ebu Dâvud, Büyü' 31 (3395}

[260] Ebu Râfi', Râfi' b. Hadîc'in amcaları olan Zuhayr yada Muzhir'den birisidir, (ç)

[261] Ebu Dâuud, Büyûr 31 (3397)

[262] Ebu Davud'a göre; Useyd b. Zuhayr, Râfi' b. Hadîc'in kardeşinin oğludur, (ç)

[263] 2128   Ebu Dâvud, Büyü' 31 (3398)

[264] Ebu Dâvud, Büyü131 (3399) 

[265] Muhâkale ve muzâbene ile ilgili açıklama için 198 nolu hadise bakabilirsiniz, (ç)

[266] Ebu Dâvud, Büyü' 31 (3400)

[267] Ebu Dâvud, Büyü' 31 (3400)

[268] Görüldüğü gibi, hadisin rivayetleri arasında oldukça önemli farklılıklar var. Hz. Peygamber (s.a.v)'in Muzâraayı yasakladığına dair haberi; bazı rivayetlere göre Râfı'nin amcaları, Râfrye söylemişler, bazılarına göre ise bizzat Râfi' duymuştur. Bu rivayete göre ise ortakçı Çiftçi, bizzat Râfı'nin kendisidir. Ayrıca olayın sunuluşu da rivayetler arasında oldukça farklıdır. Bu durumu göz önüne alan alimler, hadisin muzdarib olduğunu söylemektedirler, (ç)

[269] ibu Davud, Büyü' 31 (3402)

[270] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[271] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[272] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[273] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[274] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[275] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[276] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

 

[277] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[278] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[279] Nesâî, Eymân 45 (-Muzâraa 2)

[280] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[281] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[282] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[283] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[284] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[285] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[286] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[287] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[288] Nesâî, Eymân 45 {=Muzâraa 2)

[289] Belât: Medine'de bir yerin adıdır. Mescit ile çarşının arasına düşer. Bu kelime, aslında, yere döşenen bir çeşit taşın adıdır, (ç)

[290] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[291] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[292] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)

[293] Nesâî, Eymân 45 (=Muzâraa 2)


Konu Başlığı: Ynt: Araziyi ve ekinleri kiraya vermek
Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Kasım 2022, 01:55:17
Esselamü Aleyküm bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Araziyi ve ekinleri kiraya vermek
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Kasım 2022, 17:12:08
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun