> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Soruları > 4. Sınıf Sınav Soruları > Tasavvuf II Sınav Soruları
Sayfa: 1 ... 3 4 5 [6] 7 8 9   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tasavvuf II Sınav Soruları  (Okunma Sayısı 30132 defa)
15 Nisan 2011, 10:51:31
Çiçekler

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 258


« Yanıtla #25 : 15 Nisan 2011, 10:51:31 »



selamün aleyküm soruları kaydetmeyi bilmiyorum bana hacı bayram velinin özelliği değildir gibi uzun bir soru çıktı birde yeseviyye ve özellikleri konusunda geçen marifetullah,sehavet,sıdk fenafillah tevekkülve tefekkür hangisi değildir diye sıdk cevabını verdim hepinizin cuması mübarek olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tasavvuf II Sınav Soruları
« Posted on: 24 Haziran 2025, 18:46:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tasavvuf II Sınav Soruları rüya tabiri,Tasavvuf II Sınav Soruları mekke canlı, Tasavvuf II Sınav Soruları kabe canlı yayın, Tasavvuf II Sınav Soruları Üç boyutlu kuran oku Tasavvuf II Sınav Soruları kuran ı kerim, Tasavvuf II Sınav Soruları peygamber kıssaları,Tasavvuf II Sınav Soruları ilitam ders soruları, Tasavvuf II Sınav Sorularıönlisans arapça,
Logged
15 Nisan 2011, 13:48:49
BİLGE

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #26 : 15 Nisan 2011, 13:48:49 »

Hacı Bektaşi Veli'nin eserlerinden değildir?
-makalat
-tefsir-i fatiha
-şerh-i besmele
-nesayih-i hacı bektaşi veli
-menakibül arif ccc
bana farklı olarak bu soru çıktı. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Nisan 2011, 16:57:51
ahmett

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 51


« Yanıtla #27 : 15 Nisan 2011, 16:57:51 »

 
Mevleviyye, şubesi olmayan bir tasavvuf yoludur. Sadece “veled” ve “şems” meşrepleri vardır.
 
Mevleviyye’de çile (halvet), 100 gündür. Çileye giren bir Mevlevî dervişi, bu süre içinde tekkede bulunmak zorundadır, orayı izinsiz terk edemez.
 
Mevleviyye, XIII. yüzyılın sonlarında Konya’da, Mevlânâ Celâleddin Rumî adına oğlu Sultan Veled tarafından tesis edilmiş bir tasavvuf yoludur.
 
Mevlevî yolunun en önemli iki özelliği “sema” ve “çile”dir.
 
Mevleviyye, idari merkez Konya’da kalmak şartıyla, Fatih Sultan Mehmed döneminde İstanbul’a giren ilk tarikatlardan birisidir.
 
Tarikat mensuplarının bir çok iç savaş ve çekişmelerde halklar arasında arabulucu rolü oynamaları.
 
İslam diyarlarının işgale uğraması veya düşman saldırılarına maruz kalması sırasında tarikat erbabının direniş ve yurdu düşmana karşı savunması.
 
Seyyah dervişler vasıtasıyla İslam’ın diğer Müslüman ülkelere yayılması.
 
İslam mücahitlerince fethedilen toprakların İslamlaştırılması ve bu topraklarda yaşayanların gönüllerinin İslam’a ısındırılması.
 
İslam mücahitlerinin ulaşamadığı uzak diyarlara İslam’ın yayılması.
 
Ahmediyye-Ahmed Şemseddin Marmaravî (ö.1504)
 
Kâsâniyye: Ahmed Kâsânî (ö.1542)
 
Cemâliyye-Cemâl Halvetî (ö.1493)
 
Şemsiyye-Şemseddin Ahmed Sivâsî (ö.1597)
 
Rûşeniyye-Dede Ömer Rûşenî (ö.1486)
 
Muhammed Bahâeddin, 1318’de Buhara yakınlarındaki Kasr-ı Hinduvân’da (Kasr-ı Ârifân) dünyaya geldi.
 
Hâce Muhammed Bahâeddin, müritlerine dinî kaidelere uymayı, takvayı ve azimetle amel etmeyi ısrarla tavsiye eder; velîlik derecelerine bu şekilde ulaşılabileceğini söylerdi.
 
Muhammed Bahâeddin Nakşibend, kendisine silsilesini soran bir kişiye “Silsile ile kimse bir yere ulaşamaz” demiş ve asıl olanın sadakat ve samimiyet olduğunu vurgulamıştır.
 
Nakşibendiyye’nin kurucusu Muhammed Bahâeddin, Buhârâlı olduğu için “Buhârî” nisbesiyle ve küçüklüğünde babası ile birlikte nakışçılık yaptığı için “Nakşbend” lakabıyla anılır. Bu lakaba nispetle kurduğu tarikata da “Nakşibendiyye” denilmiştir.
 
Bahâeddin Nakşibend’in kendisinden çok önce vefat etmiş olan Alâeddin Attâr tarafından da manen yetiştirildiği kabul edilir.
5 )
 Aşağıdakilerden hangisi Nakşbendiyye kollarından biri değildir?


 
Ahrâriyye: Ubeydullah Ahrâr
 
Şemsiyye: Ahmed Şemseddin Sivâsî
 
Müceddidiyye: Ahmed Fûrûk-i Sirhindî
 
Hâlidiyye: Mevlana Hâlid-i Bağdadî
 
Melâmiyye: Muhammed Nûru’l-Arabî

5/5
 
Cevap Listesi
 
1 2 3 4 5



TASAVVUF II VİZE SINAVI
Sınav Bitiş Zamanı : 15.04.2011 - 16:40:37
Kalan Sınav Süresi: 0 saat 0 dk. 23 saniye
 
1 )
 Aziz Mahmud Hüdayi ile ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?


 
Vefat ettiğinde altmışa yakın halifesi bulunduğu rivayet edilen Aziz Mahmûd Hüdâyî, halifeleri ve yazdığı otuz kadar eseriyle Anadolu ve Balkanlar’daki dinî-tasavvufî hayat üzerinde derin tesirler bırakmış ve bu şekilde şöhreti günümüze kadar ulaşmıştır.
 
Tekkesi, İstanbul’un en önemli tasavvuf ve kültür merkezlerinden biri olarak hizmet görmüş; buradan pek çok ilim ve fikir adamı, şeyh ve musikişinas yetişmiştir.
 
Trakya ve Balkanlar’da bir süre kaldıktan sonra İstanbul’a geldi. Hüdâyî, halktan sultanlara kadar uzanan geniş bir tesir halkası meydana getirdi.
 
Hüdâyî, üç yıl gibi kısa bir sürede seyru sülûkünü tamamladıktan sonra şeyhi tarafından çocukluk yıllarını geçirdiği Sivrihisar’a halife olarak tayin edildi.
 
Celvetiyye’nin kurucusu Aziz Mahmud Hüdâyî, 1541’de İstanbul’da doğdu.

 
Şeyh Edebâli
 
Şeyh Âşık Paşa
 
Elvan Çelebi
 
Şeyh Muhlis Baba
 
Baba İlyas Çelebi
 
Şerh-i Besmele
 
Tefsîr-i Fâtiha
 
Makâlât
 
Nesâyih-i Hacı Bektâş-ı Velî

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Nisan 2011, 20:52:03
marziye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 48


« Yanıtla #28 : 15 Nisan 2011, 20:52:03 »

 Rifaiyye’nin özellikleri ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


 
Kıyam zikrine uygun musiki icra edilir. Kalbî “ism-i Hay” ve “ism-i Celâl” zikirlerinde ney de üflenir.
 
Tarikatta riyazet ve mücâhedeye çok önem verilir.
 
Bu yolun mensupları zikir ve âyin usûlü olarak “sesli” (cehrî) ve “ayakta” (kıyâmî) zikir usûlünü benimsemişlerdir.
 
***Rifâiyye, Kâdiriyye gibi Horasan kökenli bir tarikattır.
 
Rifâî kıyam zikri coşkun ve hareketlidir ve zikir içinde Rifâiyye’ye mahsus olan “burhan” gösterisi vardır.

2 )Sufiler tasavvufun gayesi hakkında aşağıdakilerden hangisini söylememişlerdir?


 
Allah korkusunun kalbe yerleşmesi
 
Güzel ahlak
 
***Adil olmak
 
Allah sevgisi
 
Marifetullah

 Kadiriyye’de toplu zikir hangi şekilde icra edilir?


 
Hafî ve Cehrî
 
Hafî-Kıyâmî
 
Hafî-Kuûdî
 
Cehrî-Kuûdî
 
****Cehrî-Kıyâmî
5 )
 Hacı Bektaşi Veli ile ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır?


 
Hacı Bektâş Veli o zamanki adıyla Sulucakarahöyük, bugünkü adıyla Nevşehir’e yerleşmiştir. Burada 1171 yılında vefat etmiş ve türbesi buradadır.
 
Âşıkpaşazâde’nin kaydettiğine göre Hacı Bektâş-ı Velî ve kardeşi Menteş’in, Baba İlyas Horasanî’ye intisap ettikleri; Elvan Çelebi ve Eflâkî’nin beyanlarına göre de Hacı Bektâş’ın halifelik makamına kadar yükseldiği anlaşılmaktadır.
 
Vefâî şeyhi Baba İlyas’ın halifesi olup Horasan erenlerindendir.
 
Hacı Bektâş-ı Velî, Bektâşiyye’nin kurucusu kabul edilen bir Türkmen şeyhidir.
 
XIII. yüzyılda Cengiz istilâsı sebebiyle Anadolu’ya vuku bulan derviş göçleri arasında, aynı mektebe mensup Yesevî veya Haydarî dervişlerinden biri olarak Anadolu’ya gelmiştir.

5 )
 Aşağıdaki isimlerden hangisi XIV. ve XV. Asır mutasavvıflarından biri değildir?


 
Nakşibend Muhammed Bahâeddin Buhârî
 
Hacı Bayram-ı Velî
 
Yunus Emre
 
-****Hacı Bektaş-ı Velî
 
Dâvûd-i Kayserî
2 )
 
Sa’diyye’nin kurucusu Sa‘deddin el-Cebâvî (ö.575/1180) ile ilgili aşağıda belirtilenlerden hangisi yanlıştır?


 
Sa‘deddin el-Cebâvî’nin yol kesen haydutları terbiye ve irşad maksadıyla aralarına katıldığı söylenir.
 
Sa‘deddin el-Cebâvî’nin tarikat silsilesi biri vehbî, diğeri kesbî olmak üzere iki koldan Hz. Peygamber’e (s.a.) ulaşır.
 
Nesebi baba tarafından Hz. Ömer’e, anne tarafından Hz. Ebu Bekir’e ulaşır.
 
Sa‘deddin el-Cebâvî’nin başta akıl hastaları olmak üzere birçok hastayı tedavi ettiği, öte yandan vahşi ve zehirli hayvanlar üzerinde tasarrufta bulunmak gibi kerametleri olduğu rivayet edilir.
 
Dedelerinden biri olan Şeybân’a nisbetle “Şeybânî”, tekkesini kurup faaliyet gösterdiği Şam’ın Cebâ köyüne izâfetle “Cebâvî” nisbeleriyle bilinir. Türkçe’de ve bazı Batı dillerinde Cebâvî nisbesi daha çok “Cibâvî” şeklinde kullanılmaktadır.
)
 Abdülkadir Geylânî’nin tasavvufi görüşleri ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


 
Zühd, bedenin değil ruhun özelliğidir. İtibar manaya olduğu için mâsivâdan yüz çevirme bedenle değil, gönülle olur.
 
Abdülkâdir Geylânî’nin tasavvufî görüş ve düşünceleri, dinin zahirî hükümlerine titizlikle bağlı kalma esasına dayanır.
 
Semâ‘ı meşru görmekle birlikte bir sûfînin müşâhede ettiği derunî hallerin dini ölçülerin dışına taşmamasını şart koşmuştur.
 
O, İbn-i Arabi tarafından sistemleştirilen tasavvuf anlayışını geliştirmiş, dinin zahirî hükümlerine bağlılık konusunda son derece titiz davranmıştır.
 
Abdülkâdir Geylânî’ye göre kalbin arınması, bilginin hayata geçirilmesine ve ibadetlerin samimi ve gösterişten uzak (ihlâslı) bir şekilde yerine getirilmesine bağlıdır.

)
 Çiştiyye ile ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır?


 
Çiştiyye’de tasavvufî düşüncenin temelini “vahdet-i vücûd” kavramı oluşturur.
 
Çiştiyye tarikatı mensupları ilk dönemlerinde, Şeyh Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin Avârifü’l-maârif’ini tarikatlarının temel kitabı olarak benimsemişlerdi. Hücvîrî’nin Keşfü’l-mahcûb’u da çok rağbet gösterdikleri bir eserdir.
 
Çiştiyye, Muînüddin Hasan el-Çiştî’ye nisbet edilen İran’ın ilk ve en büyük tarikatıdır.
 
Çiştiyye tarikatının tarihi “büyük şeyhler” dönemi (1200-1356), taşra hankahları dönemi (XIV-XV. yüzyıllar), Sâbiriyye kolunun doğuşu ve gelişmesi dönemi (XV. yüzyıldan itibaren) ve Nizâmiyye kolunun ortaya çıkışı (XVIII. yüzyıl) olmak üzere dört bölümde değerlendirilir.
 
Adını, asıl kurucusu Hâce Ebû İshak eş-Şâmî’nin şeyhi Mimşâd ed-Dîneverî’nin emriyle yerleştiği Herat yakınlarındaki Çişt köyünden alır.
4 )
 Hacı Bektâş-ı Velî’ye birtakım eserler izafe edilmiştir. Aşağıdakilerden hangisi onun eserlerinden biri değildir?


 
Makâlât
 
Şerh-i Besmele
 
Tefsîr-i Fâtiha
 
Menâkıbü’l-ârifîn
 
Nesâyih-i Hacı Bektâş-ı Velî

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Nisan 2011, 23:46:31
imran

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 12


« Yanıtla #29 : 15 Nisan 2011, 23:46:31 »

Tarikatlar dönemi ile ilgili aşağıda söylenenlerden hangisi yanlıştır?


 
Bu dönem XII. asırdan başlayarak tasavvufî tefekkürün en büyük temsilcilerinin yetiştiği, tasavvufî şiir ve edebiyatta en değerli mahsullerin verildiği bir süreçtir.
 
Tasavvuf tarihi dönemlerinin ikincisi olan tarikat dönemi, tasavvuf müesseselerinin (tarikat, tekke, fütüvvet teşkilatı vb.) ortaya çıkarak sosyal hayatın bir parçası haline geldiği dönemdir.
 
Siyasî otoritenin zaafa uğradığı XII-XIII. Asırda halkın manevî otoritelere sığınarak sıkıntılarından uzaklaşmaya çalıştığı; halkın ve yöneticilerin XI. asırdan itibaren sûfîlere gösterdikleri hürmet, saygı ve yardımın giderek arttığı görülür.
 
Bu dönemde kaleme alınan İbnü’l-Fâriz’in Dîvân’ı, İbnü’l-Arabî’nin Füsûs’u, Konevî’nin Fükûk’u ve Fahreddin Irâkî’nin Lemeât’ı tefekkür tarafı ağır basan, tasavvuf düşüncesini zengin kavramlarla açıklayan eserler olarak ilgi çekmiştir.
 
XII-XIII. Asırlar bir yandan ehl-i sünnet tasavvufu gelişip kurumsallaşırken, diğer yandan da Kalenderî ve Hayderî gibi Şîa fırkalarının tasavvufî kisve altında faaliyet gösterdikleri görülür.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: 1 ... 3 4 5 [6] 7 8 9   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes